2023’ün En İyi 10 Nintendo Switch Oyunu

DRAINUS ($19.99)

Shoot-em-up oyunlarının dünyasına adım atarken, her bir oyunun kendine has bir karakteri olduğunu görmek şaşırtıcı olabilir. İşte DRAINUS, bu türün içinde parlayan, özellikle yeni başlayanlar için ideal bir örnek. Oyun, hayatta kalmak için size birçok araç sunuyor ve oyun ilerledikçe gücünüz artıyor. Atış mekanikleri hızlı ve eğlenceli, patron savaşları ise tam anlamıyla epik. Bu tür oyunlara genellikle ilgi duymayan birine bile tavsiye edebileceğim bir oyun DRAINUS, ve bu, beklenenden daha nadir bir durum.

Meg’s Monster (14.99$)

Bu oyunu yıl sonu listelerinde sıkça görüyorsunuzdur. Çünkü gerçekten harika bir oyun ve denemeye değer. Ancak, ne yazık ki bu kadar çok oyun çıkarken bazı özel oyunlar gözden kaçabiliyor. Meg’s Monster, bunlardan biri. Roy adlı canavarın ve onun bir gün karşılaştığı küçük kızın hikayesini asla unutmayacağım.

The Making of Karateka (19.99$)

Atari 50’nin temelleri üzerine inşa edilmiş bu oyun, bir oyunun yapım sürecini ve her detayını derinlemesine inceliyor. Oynayabileceğiniz birkaç farklı versiyonu var ve bunlar kendi başlarına eğlenceli. Ancak bu oyunlar için sağlanan zengin bağlam, onları daha da çekici kılıyor. Karateka’yı sevip sevmediğiniz önemli değil; bu oyun eski oyunlara ilgi duyan herkes için eğlenceli.

Metroid Prime Remastered (39.99$)

Metroid Prime’ı ilk gördüğümde, bir felaket olacağını düşünmüştüm. Sevdiğim Metroid’i birinci şahıs nişancıya çevirmek? Hayır, hoşuma gitmedi. Sonra oynadım ve hemen sustum. Bu oyun, Metroid formülünün gerçek bir birinci şahıs, 3D uygulaması. “Remaster” burada, oyunu güncelleyerek platformun en iyi görünümlü oyunlarından biri haline getirmiş.

Astlibra Revision (24.99$)

Bu oyuna başladığımda neyle karşılaşacağımı gerçekten bilmiyordum, ama diğer platformlarda çıktığında çok övgü aldığını duymuştum. Ve evet, gerçekten etkileyici bir oyun. İnanılmaz uzun saatler süren bir aksiyon-RPG, ama sağlam mekanikler ve ilgi çekici karakter gelişimi sayesinde zaman nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Uzun süre sizi meşgul edecek ve sıkmayacak bir oyun arıyorsanız, Astlibra Revision mükemmel bir seçim.

Pikmin 4 (59.99$)

Pikmin 3‘ün Switch versiyonunun beklenmedik başarısından sonra, dördüncü oyunun geleceği neredeyse kaçınılmazdı. Ve nihayet geldi. Harika görünüyor, önceki oyunlardan daha erişilebilir ve hayal edebileceğiniz en sevimli gerçek zamanlı strateji oyunlarından biri. Serinin ilk iki oyununun sürpriz portlarıyla birlikte, Switch artık Pikmin oyunlarının nihai evi haline geldi.

PowerWash Simulator (24.99$)

İnanması zor ama bu yıl PowerWash Simulator’a, Tears of the Kingdom’dan neredeyse aynı kadar saat ayırdım. İlginç mekanları temizleyerek rahatlayabileceğiniz harika bir oyun. Her temizlediğiniz şey parlayıp küçük bir “ding!” sesi çıkarıyor ve bu sese bağımlı hale geleceksiniz. Ücretsiz DLC de cömert, zaten zengin ana kampanyayı daha da genişletiyor.

Suika Game (2.99$)

Japonya’da birkaç yıl önce çıkmış olan bu oyun, bu yıl birdenbire viral oldu ve 2023’te Kuzey Amerika’da yayımlandı. Suika Game’i çekici kılan birçok özelliği var, ama sanırım bunların en önemlileri sevimli sunumu, tahmin edilebilir ama bazen sizi şaşırtabilen fizikleri ve planlarınızı anında değiştirmenizi gerektirecek kadar rastgelelik.

Super Mario Bros. Wonder (59.99$)

Mario ve Link son olarak Yılın Oyunu için yarıştığında, bu kararı verme pozisyonunda değildim. Olsaydım, muhtemelen Super Mario Odyssey’i Breath of the Wild’a tercih ederdim, ama çok az bir farkla. Bu sefer kararı vermek zorundayım ve çok düşündükten sonra, yine en ince farkla karşıt bir karar verdim. Super Mario Bros. Wonder, adında vaat ettiği şeyi sunuyor: harikalar. Bir Mario oyunu bana uyarsa, yedi yaşındaki bir çocuk gibi NES kontrol cihazını elimde tuttuğumu ve Super Mario Bros. ve devam oyunlarının türe getirdiği her şeyden büyülendiğimi hissediyorum.

The Legend of Zelda: Tears of the Kingdom (69.99$)

Ve işte buradayız, bariz seçimle. Bazen böyle oluyor. Açıkçası, The Legend of Zelda: Tears of the Kingdom’ın, çıktığı andan itibaren tam anlamıyla bir başka seviyede olduğunu hissettim. Yeni mekanikler, özellikle Ultrahand, zaten gördüğümüz dünyayla tamamen yeni durumlar ve “konuşmalar” yapmamıza olanak tanıyor. Breath of the Wild’daki eğlencenin büyük bir kısmı, büyük bir dünyada küçük bir nokta olarak başlayıp giderek dikkate değer bir güce dönüşmenizde yatıyordu. Tears of the Kingdom bu ilerlemeyi daha da ileri taşıyor ve sonunda neredeyse bir tanrı gibi hissettiriyor.