Bağırsaklarımızda Gezinen 140.000 Yeni Virüs Türü Keşfedildi
TikTok’un çocuklara etkisi düşündüğünüzden fazla!
TikTok, çocuk içerikleri yüzünden ABD’de davalık oldu. Bazı eyaletler, sosyal medya platformunun yanıltıcı olduğunu söylüyor.
Xiaomi Mix Flip’te uydu desteği olacağı kesinleşti
Xiaomi’nin yeni katlanabilir telefonu Mix Flip, uydu bağlantı desteği ile sertifika aldı, bu özellikle kullanıcılara daha geniş kapsama alanı ve güvenilir bağlantı sunuyor.
Tecno Phantom V2 Fold, Geekbench’te önemli özellikleriyle ortaya çıktı
Tecno’nun katlanabilir akıllı telefonu Phantom V2 Fold, Geekbench testinde görülen anahtar özellikleriyle dikkat çekiyor, katlanabilir telefon pazarında yeni bir oyuncu olarak yerini alıyor.
Snapdragon 8 Gen 3, Exynos 2400’ü geride bıraktı
Snapdragon’ın yeni 8 Gen 3 işlemcisi, Galaxy S24 serisindeki erken benchmark testlerinde Exynos 2400 modelini geride bırakarak, performans konusunda yeni standartlar belirliyor.
Her ne kadar düşünmesi rahatsızlık verici olsa da, bağırsaklarımızda pek çok farklı yaşam bulunuyor. Milyonlarca küçük bakteri ve virüs için bağırsaklarımız bir “ev” görevi görüyor ve pek çok farklı çeşit, burada yer alan besin zenginliğinden faydalanmaya çalışıyor. Bu türlerin büyük bir çoğunluğu sağlığımız için faydalı ve her geçen gün zihinsel ve fiziksel sağlığımız için yeni bir faydaları bulunuyor. Şimdi ise bilim insanları, bağırsaklarımızda daha önce düşündüğümüzden çok, hatta bir hayli çok daha fazla çeşitli bir yaşam ortamı bulunduğunu keşfettiler.
Cell dergisinde yayımlanan bir makaleye göre araştırmacılar, insan bağırsağında yaşayan 140.000 yeni virüs türü keşfettiler ve bunların yarısından fazlası daha önce hiç bilmediğimiz türler. Yazarlar, bu yeni nitelendirme çalışmasının bağırsak mikrobiyomumuzun sağlığımızı nasıl etkilediğini anlama konusunda yeni kapılar açacağını düşünüyorlar.
Neyse ki telaşlanmanızı gerektiren bir durum yok. Her ne kadar içinde bulunduğumuz küresel salgın ile beraber virüslere yönelik korkumuz artmış olsa da, her virüsün aynı olmadığını belirtmekte fayda var.
EMBL-EBI ve Wellcome Sanger Enstitüsü’nden Dr. Alexandre Alemeida‘nın söylediği üzere “tüm virüslerin zararlı olmadığını, bağırsak ekosistemin tamamlayıcı bir parçasını temsil ettiklerini unutmamak gerekiyor.“
Alemeida sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Öncelikle, bulduğumuz virüsler kendi genetik malzemeleri olarak DNA’ya sahip ve bu da RNA virüsleri olan SARS-CoV-2 veya Zika gibi çoğu kişinin bildiği patojenlerden farklı. İkinci nokta ise temel olarak bu örnekler, herhangi bir belirgin hastalığı paylaşmayan sağlıklı kişilerden alındı. Bağırsaklarımızda yaşayan ne kadar fazla bilinmeyen türün bulunduğunu görmek ve bunlar ile insan sağlığı arasındaki bağlantıyı çözmeye çalışmak ve çözmek oldukça etkileyici.“
Bu virüslerin pek çoğu bakteriyofaj adı verilen bir türden oluşuyor. Bunlar genellikle insanlara zararsız ve kendilerine av olarak bakterileri seçerek, bakterilere bulaşıyor ve bakteriler içerisinde çoğalıyor. Bakteriyofaj, insan bağırsağında bulunan bakteri hücresi sayısını düzenlemede büyük bir role sahip ve bakteriyofaj dengesizlikleri, direkt olarak bağırsaktaki bakteri dengesizlikleri ile ilgili olabiliyor.
Yeni virüslerin arasındaki en yaygın yeni virüs grubu, Gubaphage (Gubafaj) olarak adlandırılan ortak bir ataya sahip olan grup. Gubaphage, enfekte ettiği bakteri açısından insan bağırsağındaki en yaygın faj olan crAssphage (çapraz birleşim fajı) ile benzer gibi gözüküyor ancak Gubaphage’ın rolünü anlamak için daha fazla araştırmanın yapılması gerekiyor.
Bağırsak mikrobiyomu, pek çok araştırmanın bağırsak bakterisi dengesizliğini depresyondan kansere kadar pek çok hastalıkla ilişki kurması ile son zamanlarda öne çıkan konulardan biri oldu. Bağırsaklarda yaşayan bakteri sistemi bağışıklık sistemi ile etkileşirken ve patojenlere karşı koruyucu görevi görürken, pek çok farklı metabolik ve immünolojik işlevi de üstleniyor. Devam etmekte olan araştırmalar, mikrobiyomu nitelendirmeye devam ederken vücudumuz ile ilişkilerinin mekanizmalarını da çözmeye çalışıyor.
Kaynak: Chip
