Dünya 6G teknolojisine geçiyor! Şimdi bizleri neler bekliyor?
TikTok’un çocuklara etkisi düşündüğünüzden fazla!
TikTok, çocuk içerikleri yüzünden ABD’de davalık oldu. Bazı eyaletler, sosyal medya platformunun yanıltıcı olduğunu söylüyor.
Xiaomi Mix Flip’te uydu desteği olacağı kesinleşti
Xiaomi’nin yeni katlanabilir telefonu Mix Flip, uydu bağlantı desteği ile sertifika aldı, bu özellikle kullanıcılara daha geniş kapsama alanı ve güvenilir bağlantı sunuyor.
Tecno Phantom V2 Fold, Geekbench’te önemli özellikleriyle ortaya çıktı
Tecno’nun katlanabilir akıllı telefonu Phantom V2 Fold, Geekbench testinde görülen anahtar özellikleriyle dikkat çekiyor, katlanabilir telefon pazarında yeni bir oyuncu olarak yerini alıyor.
Snapdragon 8 Gen 3, Exynos 2400’ü geride bıraktı
Snapdragon’ın yeni 8 Gen 3 işlemcisi, Galaxy S24 serisindeki erken benchmark testlerinde Exynos 2400 modelini geride bırakarak, performans konusunda yeni standartlar belirliyor.
Araştırmacılar, gelecek nesil mobil sistem standartları olan ve halen gelişmekte olan 6G için beklenen aralık olan alt-terahertz frekanslarını kullanarak 2 kilometre (1,2 mil) boyunca bilgi göndermeyi başardılar. Bu çalışma, bu dalga boylarında şimdiye kadar elde edilen en uzun iletim olurken, saniyede 2 gigabitten fazla bilgi iletilmesini sağlıyor. Çalışma, son derece iyi sonuçlara imza atarken, 5G ağlarından 100 kat daha iyi frekanslara ve bant genişliklerine ulaştı.
5G teknolojisinin yaygınlaştırılması, hücresel ağlar üzerinden düşük gecikmeyle yüksek hızda veri iletiminin mümkün olduğunu gösteriyor. Ancak sektördeki ciddi rekabet, telekomünikasyonda 6’ıncı nesil olan 6G’nin yaygınlaşmasına neden olacak gibi görünüyor.
6G’nin avantajları heyecan verici olsa da, bu yolda kuşkusuz pek çok teknik zorluk var. Bu anlamda önümüzde alınması gereken ciddi bir yol olduğunu söyleyebiliriz. 5G için mevcut frekansın sınırı 71 gigahertz. 6G ise bunun da ötesine geçerek belki frekans sınırını 3 terahertz‘e (3,000 gigahertz) kadar genişletecek.
Northeastern Üniversitesi‘nden kıdemli araştırmacı Josep Jornet yaptığı açıklamada, “Optik sorunlar olmadan optik benzeri bağlantı sağlayabilecek bir teknoloji bulmamız gerekiyor ve biz terahertz teknolojisinin bu olduğunu düşünüyoruz,” dedi.
Uzay ajansı sinyalleri almak için terahertz kablosuz sistemleri kullandığı için NASA teknolojisinden ödünç alınmak zorunda. Zira ticari radyo bileşenleri bu frekanslara ulaşamıyor.
Jornet, “Teoride, denklemleri yapıyorsunuz ve işe yarayacak gibi görünüyor, ancak bu teoriyi oluşturmak için cihazın dahili olarak nasıl çalıştığına dair birçok varsayımda bulunuyorsunuz,” diyor ve ekliyor: “Çoğu zaman, bunu yaptığınızda, çalışmamasını beklersiniz, bu yüzden gerçekten çalışmasına oldukça şaşırdık.”
Bu heyecan verici olsa da, çözülmesi gereken birkaç sorun var. Birincisi ve en önemlisi, bu terahertz frekansları 5G’ye göre engellere karşı daha hassas. Bu nedenle araştırmacılar, bu teknolojinin cep telefonlarına ulaşmadan önce, uydulardan iletişimde ve kırsal toplulukları kablolara bağlı olmayan daha iyi bir altyapı ile birbirine bağlamada kullanılabileceğini düşünüyor.
Kaynak: Teknolojioku
