Dış faktörlerin anne karnındaki bir bebeği ne kadar etkileyebileceği, yıllardır beri tartışılan bir konu. Bugüne kadar yapılan bazı araştırmalar sayesinde, bu konu hakkında az da olsa bilgiye sahibiz. Dünyanın en seçkin bilim yuvalarından biri olan Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan yeni bir çalışma ise, şimdiye kadarki bildiklerimize bambaşka bir perspektif katıyor.
Araştırma, 9 aylık gebelik süresinin ikinci 3 aylık döneminde, anne karnındaki bebeğin gelişmekte olan retinasının ışığı algıladığını ve kişinin duygusal olaylarla ilgili hafızasının oluşumunda ve depolanmasında önemli rol oynayan amigdaladaki süreçlerden etkilendiğini ortaya koydu.
Science Daily dergisinde yayınlanan çalışmada, henüz doğmamış bir bebeğin gelişmekte olan gözündeki ganglion hücrelerinin (optik sinir yoluyla beyne mesaj gönderilen hücreler) yalnızca yüzde 3’ünün ışığa duyarlı olduğu söylenirken, araştırmacıların bugüne kadar, beynin çeşitli yerleri ile iletişim kuran altı farklı alt tip keşfettikleri belirtiliyor.
Araştırmaya liderlik eden Kaliforniya Üniversitesi’nden moleküler ve hücre biyolojisi profesörü Marla Feller, şöyle konuştu:
“Ganglion hücrelerinin gelişmekte olan gözün içinde bulunduğunu, beyne bağlı olduklarını; ancak bu noktada retinanın geri kalanının çoğuyla gerçekten bağlanmadıklarını düşündük. Şimdi, birbirlerine bağlandıkları ortaya çıktı. Bu çok şaşırtıcı bir şey. Geçmişte yapılan araştırmalar, ışığa duyarlı bu hücrelerin retinadaki kan damarlarının gelişimi ve sirkadiyen ritimleri gibi şeyler için önemli olduğunu gösterdi. Şimdi keşfettiğimiz şey ise yeni doğan retinasının aslında beyinle doğrudan bağlantı kurduğuna işaret ediyor”
Kaynak: Webtekno