Dünya’da yaşamın devamlılığı açısından en önemli rollerden biri de arılara düşüyor. Arılar sayesinde çiçekler ve ağaçlar varlıklarını devam ettiriyor. Öte yandan arılar, gittikçe artan stres altında kalıyor.
Arıların yaşadığı stres sorununun nedeni ise küresel ısınma ve buna bağlı olarak gelişen iklim değişikliği. Araştırmacılar, 1900’lerden bu yana arılardaki değişimleri karşılaştırarak sorunun ne derece vahim olduğunu ortaya koydu.
Arıların gelişimi ciddi oranda bozulmuş
Imperial College London ve Doğa Tarihi Müzesi arılar ile ilgili iki farklı çalışmanın sonuçlarını yayınladı. Bu araştırmalardan ilki, 1900 yılından bu yana arıların vücut yapıları ile ilgili olarak toplanmış verileri incelemeye odaklandı. Dijital görüntüleme teknikleri kullanılan çalışmada, stresten kaynaklı olarak arıların kanatlarının simetrisinin bozulduğu ortaya çıktı.
İngiltere’deki arı türleri üzerinde yapılan çalışmada, 1925 yılından bu yana arılar üzerindeki stresin sürekli arttığı ortaya çıktı. Üstelik bu durum tüm farklı arı çeşitleri üzerinde aşağı yukarı aynı şekilde gözlemlendi. Journal of Animal Ecology adlı dergide yayımlanan makalede, ortalama sıcaklıkların daha yüksek olduğu ve daha yoğun yağışların yaşandığı yıllarda, arıların kanatlarındaki asimetrinin en üst seviyeye çıktığı belirtildi.
Bir diğer çalışmada ise 130 yıl öncesinden günümüze müzelerde saklanmış olan arı kalıntıları, DNA çalışması için incelendi. Arıların bacaklarından birinden bir DNA örneği alan bilim insanları, çalışmalar için bir anahtar gen belirlemeyi başardı. Bu gen üzerinden yapılan çalışmalar, arıların genetik çeşitliliğinin azaldığını ortaya koydu.
Bilim insanları şimdi arıların iklim değişikliğine nasıl uyum sağladığını (ya da sağlayamadığını) detaylı analizler ile ortaya koyacak. Bir kez daha hatırlatmakta fayda var ki arıların soyu tükendikten sonra bizim türümüz de çok yaşamayacak.
Kaynak: Webtekno