Bilim insanları, çöp dolu deniz dalgalarının kayalık kıyılara çarpmasıyla oluşan plastik kayaların giderek daha fazla dikkat çekici hale geldiğini söylüyor.
“Plasticrust” olarak bilinen bu olgu, ilk kez 2016 yılında Afrika’nın kuzeybatı kıyısındaki Madeira adasında doğal olmayan renklerde kayalar tespit eden Portekizli bilim insanları tarafından rapor edildi. Buradaki orta gelgitli kıyı şeridinin belirli kısımlarında kayaların yüzde 10’u; soda şişeleri ve gıda ambalajları için kullanılan ve her yerde bulunan plastik türü olan polietilen parçacıklarıyla kaplanmıştı.
Bu ilk keşiften bu yana, plastik kayalar çeşitli farklı kıyı bölgelerinde görülmeye devam etti. 2023’ün başlarında jeologlar, Brezilya kıyılarındaki uzak bir volkanik adada mavi-yeşil plastik kayaların keşfedildiğini bildirdi. Parana Federal Üniversitesi’nde jeolog olan Fernanda Avelar Santos, konuyla ilgili Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada; “Bu yeni ve aynı zamanda ürkütücü, çünkü kirlilik jeolojiye kadar ulaştı.” dedi.
Plastik kayalar birkaç farklı şekilde karşımıza çıkabilir. Bazı durumlarda plastik, kayalık tortuyla fiziksel olarak bütünleşmiş olabiliyor. Bununla birlikte, bazı durumlarda kaya ve plastiğin kimyasal olarak kaynaşabildiği ve iki malzemeyi moleküler düzeyde sıkıca birbirine bağlayabildiği görülebiliyor. Plastik kayaların çevredeki deniz yaşamı üzerinde bir etkisi olup olmadığı henüz bilinmemekle birlikte, araştırmacılar kayalara tutunan midyeleri ve diğer canlıları etkilemesinin muhtemel olduğunu belirtiyor.
Madeira’daki Portekizli araştırmacılar, küçük deniz salyangozlarının plastik kabukların üzerinde otlarken görüldüğünü belirtiyor. Zira bu hayvanlar, doğal besinleri olan algler ile plastik arasındaki farkı ayırt etmekte zorlanıyor. Haliyle bu da hayvanların plastiği tüketiyor olabileceğine dair endişeleri beraberinde getiriyor. Plastik tüketmenin bilinen tehlikeleri göz önüne alındığında, bu durum daha geniş deniz ekosistemi için yeni bir potansiyel tehdide işaret ediyor.
Etkileri ne olursa olsun plastik kayaların varlığı, plastik kirliliğinin ne kadar yaygın hale geldiğinin oldukça ciddi bir göstergesi. Denizlerde 171 trilyondan fazla plastik parçası olduğu tahmin ediliyor ki bu da plastiğin sadece bir asırdır yaygın olarak kullanıldığını göz önünde bulundurduğunuzda dudak uçuklatan bir istatistik.
İnsan faaliyetlerinin gezegeni nasıl etkilediğini tartışırken, bilim insanları bazen insanlığın eylemlerinin doğal dünyayı nasıl değiştirdiğini tanımlayan önerilen bir jeolojik çağ olan Antroposen terimini kullanırlar. Buna nükleer kalıntılardan sera gazı emisyonlarına ve plastik kirliliğine kadar her şey dahil. Jeolojik zaman dilimleri genellikle yüzyıllarla değil devasa zaman ölçekleriyle işlediği için bu terimi herkes kabul etmiyor. Bununla birlikte, plastikle dolu kayaların varlığı, insanların endüstriyel faaliyetlerinin gezegenin jeolojisi üzerinde bazı etkileri olduğuna dair çok güçlü kanıtlar ortaya koyuyor.
Kaynak: Chip