Assassin’s Creed serisinin en iyi oyunları!

2007 yılında başlayan ve dünya çapında bir fenomen haline gelen Assassin’s Creed serisi, oyuncuları Rönesans İtalyası’ndan Antik Yunan’a, Amerikan Devrimi’ne kadar farklı tarihsel dönemlere götürdü. Seri, sadece geçmişe dair vaatleri yerine getiren devam oyunlarıyla değil, karakter gelişimine getirdiği tamamen yeni yaklaşımlarla da büyük bir değişim yaşadı.

Peki Ubisoft’un uzun soluklu bu serisinde hangi oyunlar öne çıkıyor? Bu listeyi hazırlarken, ana Assassin’s Creed serisinin konsol sürümlerini göz önünde bulundurduk, mobil veya taşınabilir oyunları ise büyük ölçüde farklılık gösterdikleri için dikkate almadık.

Assassin’s Creed Mirage

Hayır, bir yanılsama görmüyorsunuz, Assassin’s Creed Mirage seriyi temellere döndürdü ve kesinlikle harika bir deneyim sunuyor. Protagonist olarak Basim’in ön plana çıktığı bu oyunda, oyuncular, Assassin’s Creed’in adını yaptığı gizlilik görevlerine yeniden odaklanan, hareketli ve güzel Bağdat şehrinde avlarını takip ediyor. Her şey bu oyunda sadeleştirilmiş ve odaklanmış durumda. Daha küçük bir şehir ve sınırlı sayıda ek özellik ilk bakışta geri adım gibi görünse de, yıllar içinde büyüyen bu oyunların boyutu ve kapsamı düşünüldüğünde oldukça taze bir nefes gibi.

Ne yazık ki, kahraman, kötü adam ve ana hikayenin kalitesi de azalmış, bu yüzden Mirage’ın kampanyası kalıcı bir izlenim bırakmıyor. Yine de Mirage, hem keskin hem de güvenilir bir giriş olarak işlendi ve bir suikastçı olarak daha ne isteyebilirsiniz ki?

Assassin’s Creed Unity

Black Flag’in sarhoş korsan protagonist Edward Kenway’in ardından, Assassin’s Creed Unity orijinal Assassin’s Creed’in tonuna bir dönüş yaptı. Xbox One ve PlayStation 4 için özel olarak çıkarılan ilk AC oyunu olarak (tabii ki PC dahil), Assassin’s Creed Unity döneminin grafik gücüydü ve NPC’lerin devasa kalabalıklarıyla dikkat çekti, ancak lansmanı biraz sallantılı oldu.

Hatalar, glitchler ve aşırı yüklenmiş harita nedeniyle bazı oyuncular oyunu terk etse de, kalanlar Fransız Devrimi’nde harika bir ortam, binaların yanından daha kolay ve eğl

renci şekilde inmeyi sağlayan yenilenmiş hareket seçenekleri ve çok yönlü suikast görevleri buldular. Ve dürüst olmak gerekirse, Notre Dame’ı tüm ihtişamıyla görmek, AC Unity’yi oynamaya değer kılıyor.

Assassin’s Creed: Revelations

“Assassin’s Creed” serisinin her oyunu, kendine has hikayeleri ve karakterleriyle oyuncuları başka bir dünyaya taşır. Bu serinin sekizinci oyunu “Assassin’s Creed: Revelations”, Altair Ibn-La-Ahad ve Ezio Auditore’nin hikayelerini sonlandırarak oyunculara unutulmaz bir veda sunuyor. Konstantinopolis’teki ziplinlerden Leonardo Da Vinci ile geçirilen zamana kadar, Revelations macera dolu anlarla dolup taşıyor. Ezio ve Altair’in bu son macerası, serinin geleceği için bir işaret niteliği taşıyor aynı zamanda geçmişi de kutluyor. Bu iki karakterle geçen maceraların ardından onlara veda etmek hem hüzünlü hem de anlamlı.

Assassin’s Creed: Brotherhood

Bir diğer oyun “Assassin’s Creed: Brotherhood” ise, Ezio Auditore da Firenze’nin hikayesini sürdürerek onu serinin en sevilen karakterlerinden biri haline getiriyor. Roma ve çevresinde geçen bu oyunda yüzme, mülk yönetimi, ateşli silahlar ve işe alınabilir müttefikler gibi yeni mekanikler üzerine kurulu. Ezio’nun bu bölümü, zekası, dramı ve güncellenmiş dövüş mekaniğiyle öne çıkıyor. Ayrıca serideki ilk çok oyunculu modu da tanıtarak, oyunculara Templar’ların ayakkabılarına girme fırsatı sunuyor. Önceki oyun kadar formülü ilerletmese de, birçok oyuncu tarafından en iyiler arasında yer alıyor.

Assassin’s Creed Valhalla

“Assassin’s Creed Valhalla” ise, serinin çarkını baştan aşağı değiştirmese de önemli değişiklikler getiriyor. Daha etkileyici ve ağır bir dövüş sistemi, geleneksel yan görevlerin yerini alan dünya olayları, ve daha değerli hissettiren ödüller bu oyundaki yeniliklerden bazıları. Eivor, belki de serinin en sevilen karakteri olmasa da, onun hikayesi tarihi fantezi ve mitolojinin harika bir karışımını sunuyor.

Assassin’s Creed Syndicate

Beşinci sırada “Assassin’s Creed Syndicate” var. Oyunun geçtiği 19. yüzyılın Viktorya dönemi Londrası, endüstrileşmenin etkileriyle, serinin en unutulmaz mekanlarından biri. Fabrikalarda gizlenmek, atlı arabalarla sokak yarışları yapmak ve hatta Jack the Ripper ile dövüşmek, bu oyunu hem fantastik hem de gerçekçi bir atmosfere sokuyor. Oyuna ayrı bir hava katan Journey’nin bestecisi Austin Wintory’nin eşsiz müzikleri, Jacob ve Evie Frye kardeşlerin hikayelerine özel olarak bestelenmiş. Bu küçük dokunuşlar, Syndicate’ın dünyasını tutarlı kılan bir dizi unsurdan sadece biri. Kan dolu bir savaşta değnek kullanmanın bu kadar etkili olduğu başka bir oyun hatırlamak zor.

Bu oyunlar, “Assassin’s Creed” serisinin zengin dünyasını ve karakterlerini vurgulayarak, her bir oyunun kendine özgü bir hikaye anlatımı ve atmosferi sunduğunu gösteriyor. Her bir oyun, tarihi olayları ve karakterleri farklı bir bakış açısıyla ele alıyor ve oyunculara hem tarihi hem de fantastik bir yolculuk sunuyor. Oyunların her birindeki detaylar ve ince dokunuşlar, bu benzersiz deneyimin önemli bir parçası.