Astrologlara Gelen Soruları ‘Bilimsel Açıdan’ Yanıtladık

Kimileri için eğlenceli bir ‘burç yorumundan’ ibaret olan ve ‘ne yani, eğleniyorum’ dedirten astroloji, oldukça geniş bir kitle için hayatlarındaki her şeyi etkilediğinden emin oldukları bir tür ‘inanca’ dönüşmüş durumda.

Teknolojik aletlere, sağlığa, psikolojiye, finansal duruma, kariyere ve hatta ülke gündemine etkisi olduğuna inanılan tutulmalar, gezegen retroları, burçlar, haritalar ve daha fazlasıyla astroloji, günümüzde hiçbir bilimsel dayanağı ve gerçekliği olmadığı kanıtlanmış olmasına rağmen büyük ilgi görüyor. Öyle ki insanlar hayatlarında alacakları kararlarla ya da başlarına gelenlerle ilgili kritik soruları astrologlara soruyor. ‘Bir astroloğa maksimum ne sorulmuş olabilir ki’ diyenleri böyle alalım;

Ameliyat kararından sağlık problemlerine kadar her şey soruluyor…

Olunur. Çünkü naçiz bedeninizin herhangi bir gezegenin sıradan hareketlerinden etkilenmesi bilimsel olarak imkansız…

”Önceden planlanmış” detayı burada neden önemli onu tam anlayamadık ama cevabımız belli: Doktorunuzun uygun bulduğu herhangi bir günde operasyona girebilirsiniz. Gezegenler sizin ameliyat gününüzü umursamayacaktır…

Maalesef tutulma ile alakası yok, muhtemelen boynunuzda bir sorun var ve çok acil doktora görünmeniz gerekiyor. Tutulmanın burada size tek etkisi, ‘tutulmadan’ deyip doktora gitmemeniz yüzünden başınıza gelebilecekler..

Yukarıdaki sorulara ve insanların bu konuya bakış açısına bakılacak olursa bazı olumsuz etkileri olacak gibi görünüyor… Astrolojiye inanmak sizi ameliyatınızdan geri tutacak noktaya getirdiyse, emin olun olumsuz etkileri olacaktır…

Bu konuda kararı Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı güncel duruma göre birbirlerine danışarak verirler muhtemelen ama tabii siz yine de bir Mars’a da bakın…

Kariyer noktasında da cevabı gezegenlerde ve gök cisimlerinde arayanlar var…

Yeni işinize başlarken ve devamında etkisi olacak birkaç farklı şey var; performansınız, iletişiminiz, çalışma arkadaşlarınızla uyumunuz… Gördüğünüz üzere tutulma ya da gezegen hareketlerini saymadık. Çünkü hiçbir bağlantıları yok…

Kendi iradenizle sizin için en iyi olacak senaryoya karar vermeniz ve sizden milyarlarca kilometre uzaklıktaki gök cisimlerinden cevap beklememeniz lazım…

Bizim hatalarımızın ve kararlarımızın sorumlusu da mı gezegenler ve gök cisimleri? E çok iyi!

Hemen edelim; bu sizin muhtemel bir yanlış seçiminizin ya da telefonunuzun/WhatsApp’ın basit bir hatasının ENERJİSİ. Mars, parmaklarını uzatıp telefonunuza burnunu sokmadıysa tabii..

Gerçekten çok üzgünüz kedinizin kaybolmasına, umarız yakın zamanda sağ salim yanınıza geri döner. Ancak ne yazık ki cevabı ya da problemin kaynağını gökyüzünde değil daha yakında; örneğin kendinizde aramanız gerekiyor. Sorumluluk almadan çözüme ulaşmak çoğu zaman imkansızdır…

Ülke gündemi, maç sonuçları, politik gerilimler ve daha da önemlisi; depremler bile astrolojik ‘gelişmelere’ bağlanabiliyor…

Ülke siyasetinde köklü değişiklik? Hayırlısı diyelim… Galatasaray için biz bir şey söyleyemeyiz ama tek umudunuzun bir astrolog olması her açıdan üzücü…

Seçimlere ülkede yaşanan güncel ekonomik ve sosyal gündemlerin etkisiyle girseniz yeterli olacaktır. Tutulmaların, seçimi etkilemesi için hiçbir mantıklı gerekçe yok diyebiliriz…

Bir travma yaşamış ve tutulmalarla depremler arasında bağlantı kurmuş olabilirsiniz. Ancak lütfen derin bir nefes alın; bir tutulmanın doğrudan depreme neden olduğuna dair hiçbir bilimsel veri bulunmuyor. Aynı şekilde, ‘felaketleri tetiklemesi’ gibi bir durum da söz konusu değil.

Türkiyemizin burcu akrepmiş arkadaşlar… Bu soruya verilecek cevabım kalmadı…

Kısa ve öz, bilimsel bir açıklama

Öncelikle astrolojinin dünyanın hiçbir yerinde bir bilim dalı olarak kabul görmediğini belirtmekte fayda var.

Astrologlara göre bir tutulmanın ya da bir gezegenin hareketinin, yıldızın konumunun bizi etkilemesinin sebebi bu gök cisimlerinin bir ‘çekim kuvvetinin’ olması. ”Koskoca Ay senden uzaklaşır da nasıl etkilemez, bir kere onun bir çekim kuvvet var!”…

Ay’ın ya da tüm gök cisimlerinin bir kütleçekim kuvvetinin olduğu tabii ki doğru. Fakat size kötü bir haberimiz var; bu çekim kuvvetinin dünya üzerindeki herhangi bir canlıyı astrologların kastettiği anlamda etkilemesi mümkün değil. 

Yalnızca Newton’un kütleçekim teorisiyle hesaplama yapıldığında bile net bir şekilde görüyoruz ki bir gezegenin dünya üzerindeki herhangi bir canlıya ‘kuvvet uygulaması’ ve onu etkisi altına alması imkansız. Çünkü aradaki mesafe o kadar ufak ki haliyle çekim kuvveti de çok çok çok düşük oluyor. Ve bunlar birer tahmin değil; dümdüz matematik hesabı…

Kütleçekim kuvvetinden beklediği verimi alamayan astrologlar yönlerini elektromanyetik kuvvete de çevirdiler ancak ne yazık ki bu da bir hüsran. Gezegenlerin manyetik alanları var doğru; ancak elektromanyetik kuvvetleri o kadar düşük ki sizi etkilemesi imkansız. Üstelik çekirdek yapısı uygun olmayan gezegenlerde bir elektromanyetik kuvvetten bahsetmek bile mümkün değil.

Yine de örnek olması adına Mars’a bakalım; Sürpriz! Mars’ın bir manyetik alanı yok… Güneş? Var ama çok yüksek oranda sabit ve ufacık bir etki… 

Yani zorlamanın anlamı yok arkadaşlar. Gök cisimlerinin konumlarının, hareketlerinin, manyetik alanlarının ya da herhangi bir özelliklerinin insanları etkilemesi mümkün değil…

Kaynak: Webtekno