İklim krizi her zamankinden daha acil bir şekilde yaklaşıyor. Bu oldukça dünya çapındaki birçok hükümet, yakın zamanda CO2 emisyonlarını azaltmak için 2030’larda yeni gazla çalışan araçların satışını durdurma kararı aldı. Avrupa Birliği, bu kararı uygulamaya koyan en son organizasyon oluyor.
Kendi ellerimizle mahvettiğimiz doğayı yasaklarla kurtaracağız!
Bu hafta başında, Avrupa Konseyi ve AB Parlamentosu, 2035’ten itibaren yeni içten yanmalı motorlu araçların ve kamyonetlerin piyasaya sürülmesini yasaklayan karar üzerinde anlaştılar. İki organizasyonun yeni kuralları yakında kabul etmesi bekleniyor.
Teklifin ilk adımı, yeni otomobillerden kaynaklanan CO2 emisyonlarını 2021 seviyelerine kıyasla yüzde 55, yeni kamyonetlerin emisyonlarını da 2030’dan önce yüzde 50 azaltmak olacak. AB, üreticileri daha düşük emisyon ve sıfır emisyonlu araçlar araçlara odaklanacak.
Üreticilerin yeni araçları yeteri kadar düşük veya sıfır emisyonluysa, gevşetilmiş hedefler kazanacaklar. Kurallar sayesinde bu hedef 2030 yılına kadar otomobillerin yüzde 25’i ve kamyonetlerin yüzde 17’sin de uygulanması bekleniyor. Otomobil üreticileri, CO2 azaltıcı yenilikleri uyguladıkça koydukları hedeflerden emisyon kredisi alacaklar.
AB, bu kararın daha ucuz elektrikli araçları, daha fazla karbonsuz yakıtları ve diğer sıfır emisyonlu yeniliklerin daha da geliştirilmesini teşvik edeceğini umuyor. Emisyon sınırlarının aşılması, belirli bir yıl için sınırın üzerinde kilometre başına CO2 gramı 95 € olarak cezaya tabi olacak. Ferrari veya Aston Martin gibi yılda en fazla birkaç bin araç satan küçük hacimli üreticiler, 2035’in sonuna kadar yeni kurallardan muaf tutulacak.
ABD’de, üç eyalet (Massachusetts, New York ve California) 2035 yılına kadar yollara gazla çalışan yeni araçları sürmekten vazgeçmek istiyor. Japonya, Çin, Birleşik Krallık ve Almanya da dahil olmak üzere diğer ülkeler, benzeri tedbirler alacaklar. Norveç ve Güney Kore ise bu yasağı 2025 yılında uygulayacak daha yüksek hedeflere sahip.
BM’ye göre, iklim değişikliğinin en kötü sonuçlarını önlemek için bu tür sert adımlar gerekli olacak. Yakın zamanda yayınlanan BM çevre raporunda, küresel sıcaklık artışlarını sanayi öncesi sıcaklıkların 1,5C üzerinde sınırlamanın artık geçerli bir yolu olmadığını söylüyor.
Mevcut politikalara baktığımızda bizi 2100 yılına kadar 2,8C’lik bir artışın beklediğini görebiliriz. Hükümetlerden ve diğer kuruluşlardan gelen son taahhütler bunu yalnızca 2,4C veya 2,6C’ye düşürecek. 2030 yılına kadar emisyonları azaltmak, tüm küresel ekonomik sistem genelinde dönüşümleri gerektirecektir.
Kaynak: Teknolojioku