Güney Madagaskar’da bir kumtaşı havzasında, yirmi yılı aşkın bir süre önce bulunan küçük bir tür, pterozorların uçmayı nasıl öğrendiği ve bu canlıların neden kuş tüyleri gibi “kabarık” deri kaplamalarına sahip oldukları da dahil olmak üzere dinozorların kaynaklarına yönelik ipuçları veriyor.
Proceedings of the National Academy of Sciences dergisi üzerinde Pazartesi günü yayımlanan araştırma, ilk defa fosilleri bulunan Kongonapghon kely adı verilen 237 milyon yaşındaki bir sürüngenin keşfini anlatıyor. Bu canlının adı hem Madagaskar dilinden hem de antik Yunancadan türetilmiş durumda ve “küçük böcek avcısı” anlamına geliyor. Bu fosil, güney Madagaskar’daki bir gri kumtaşı havzası olan Morondava Havzası‘nda bulundu ve görünümüyle bir dinozoru andırıyor. Ama boyu sadece 10 santimetre ve pek çok akıllı telefondan daha küçük.
Bu fosilin sınıflandırması, hem devasa dinozorların hem de uçan pterozorların ortak atası olan arkozor şeklinde yapılmış durumda. Bu da, Kongonaphon’dan katlarca büyük olan dinozorların ve uçan pterozorların erken evrimi hakkında değerli ipuçlarına sahip olmamız anlamına geliyor.
Fosil örneklerini inceleyen ekip, arkozorların erken evrimi hakkında bilgi edinmeyi başardı ve bulguların gösterdiğine göre arkozorlar, dinozorların ve pterozorların ilk olarak ortaya çıkmaya başladıkları dönemde küçülmeye (minyatürleşme) başladılar. Yeni bulunan canlının dişleri de araştırma ekibinin muhtemelen böcek yedikleri sonucuna varmasına imkan tanıdı.
Araştırmacıların söylediğine göre vücut boyunun küçülmesi de dinozorların ve pterozorların evrimsel başarısını tetiklemiş olabilir. Minyatürleşme, ısıyı korumayı çok daha zor yapıyor ve araştırma ekibinin hipotezine göre Kongonaphon, ilk olarak sıcak kalmak için oluşmuş olan kuş tüyü benzeri kabarık deri kaplamalarının izlerine sahip. Ayrıca daha önceki araştırma, minyatürleşmenin uçmak için gerekli bir öncü olabileceğini gösteriyor.
Kaynak: Chip