Bilim insanları, burnun arkasında bulunan nazofarenks bölgesinde mikroskobik ve dağınık tükürük bezleri olduğunu düşünüyorlardı. Ancak 23 Eylül’de Radiotherapy and Oncology dergisinde yayınlanan bir makaleye göre bilim insanlarının boğazımızın üst kısmında keşfettikleri 3,9 santimetre uzunluğundaki tükürük bezi seti, mikroskobik olmaktan epey uzak.
Söz konusu yeni organı keşfeden bilim insanları, torus tubarius adı verilen bir kıkırdak parçası üzerinde bulunduğu için yeni tükürük bezine tubarial tükürük bezleri adını verdi. Bilim insanlarının tahminlerine göre söz konusu tükürük bezleri, burun ve ağzımızın arkasında kalan üst boğaz bölümünü nemlendirmekten sorumlu.
Yapılan açıklamalara göre keşif, bir tesadüf sonucu gerçekleşti. Hollanda Kanser Enstitüsü’nde çalışmalarına devam eden bilim insanları, prostat kanserini incelemek için BT taramaları ve PSMA PET-CT adı verilen pozitron emisyon tomografisi (PET) taramalarının bir kombinasyonunu kullanıyorlardı. PSMA PET-CT taraması, yalnızca metastatik prostat kanserini tespit etmede geleneksel görüntülemeden daha iyi olmakla kalmıyor, tükrük bezi dokusunu tespit etmede de oldukça iyi sonuçlar veriyor ve keşif de bu taramalar sırasında gerçekleşti.
Bilim insanları, keşfi doğrulamak için 100 hastayı taramadan geçirdi. Çalışma, özünde prostat kanserine odaklandığı için incelenen hastaların yüzde 99’u erkekti ve tamamı, yeni keşfedilen tubarial tükürük bezlerine sahipti. Ayrıca enstitüye bağışlanan iki kadavra üzerinde yapılan incelemelerde de keşif desteklendi.
Söz konusu tükürük bezi keşfi, kanser tedavisi için önem taşıyor. Zira çalışmanın ortak yazarlarından radyasyon onkolojisi uzmanı Wouter Vogel tarafından aktarılan bilgilere göre kanseri tedavi etmek için baş ve boyuna radyasyon uygulayan doktorlar, tükürük bezlerinin hasar görmesi haline hastanın yaşam kalitesi zayıflayacağından tükürük bezlerini radyasyona maruz bırakmaktan kaçınıyorlar.
Şu ana kadar tubarial tükürük bezlerinin varlığı bilinmediğinden doktorlar, kanser hastalarını tedavi ederken bu organa özel bir hassasiyet gösteremiyorlardı. Groningen Üniversitesi Tıp Merkezi’nde tedavi gören 700’den fazla kanser hastasının kayıtları incelendiğinde hastaların tubarial tükürük bezlerinin bulunduğu bölgeden radyasyona maruz kaldıkça yan etki miktarında artış görüldüğü tespit edildi. Bir başka deyişle bu keşif, kanser hastalarının daha az yan etkiyle tedavi olabilmesinin önünü açabilecek.
Kaynak: Webtekno