Sihre inanıyor musunuz? Aslında inanıp inanmadığınızı düşünmenize gerek yok çünkü duyularınız sizden bağımsız bir şekilde sihre inanıyor. Çocukluğundan beri sihirbazlık ile uğraşan ve konuyla ilgili bir de kitap yazan Dr. Gustav Kuhn, şimdi sihirbazlığın püf noktalarının nasıl çalıştığıyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. TechRadar'a konuşan Kuhn, “Sihir ile algısal hafıza arasında büyük bir çarpıklık söz konusu ve bu durum, bize insan zihninin nasıl çalıştığını gösteriyor. Bunun kısa özeti, algılarımızın doğal olarak hatalı olduğu ve beyninizle ilgili genellikle yararlı kısa yollar sağlamaya çalıştığıdır” açıklamasında bulundu.

Kuhn, konuşmasının bir bölümünde, elindeki topu havaya üç kez fırlatmış gibi yaptı fakat aslında topu iki kere fırlattı. Orada bulunan insanların büyük bir çoğunluğu topun havaya üç kez fırlatıldığını gördüğünü belirtti. Göz uyarıcısının beyne ulaşması saniyenin 10’da birini alıyor ve bu gerçekten algı için uzun bir süre. Sonuç olarak görsel sistemimiz görmeyi beklediğimiz şeyi o an oluşturuveriyor. Bu nedenle bazı insanlar, aslında havaya atılmamış topu havadaymış gibi görüyorlar. Konuyla ilgili olarak Kuhn, “Gördükleriniz, mutlaka aradığınız yerde olmayabilir. Zihninizle ne görmek istediğiniz de bu durumu etkiliyor. Sihir literatüründe bile sihirbazlar, dikkat ve göz hareketlerinin birbiriyle yakından ilgili olduğunu varsayıyorlar” açıklamasında bulundu.

'Google Glass, korkunç bir teknolojiydi'

Sihirlerin teknoloji ile ilgili bağlantılarından da bahseden Kuhn, Google Glass’ı korkunç olarak nitelendirdi. Herhangi bir ortamda insanlara belli etmeden birçok işi yapmanın ürkütücü olabileceğini belirten Kuhn, Google Glass projesinin bitmiş olmasına rağmen şeffaf ekranlar gibi baş üstü göstergelerinin türediğini ve bu teknolojilerin kullanıcı deneyimini düşünmediğini belirtiyor.

Kuhn, sihir tekniklerinin hayatımızı nasıl geliştirebileceğini daha derinlemesine araştırmak için MAGIC Lab isimli bir araştırma laboratuvarı kurdu. Kuhn, “Aslında robotları insanları aldatmaları için eğitiyoruz. Bu, aldatma biçiminin insanlar üzerinde ne gibi bir etkisi olacağını görmemize yardımcı olacak” açıklamasında bulundu. 

'Çift ekranlar verimli değil'

Peki ya çift ekranlar… Microsoft, iki ekranlı Surface Duo’yu tanıttığında çift ekranların bilimsel olarak daha verimli olacağı belirtilmişti ancak Khun’a göre bu durum böyle değil. Kuhn, “İki ekranlı cihazlar aslında çok verimsiz. Dikkatinizi ayırıp yeniden meşgul olduğunuzda bu durum çok fazla bilişsel kaynak gerektiriyor. Bu yüzden yapılması gereken şey, tüm işleri teker teker yapmak ve bir işi bitirmeden diğerine geçmemek” açıklamasını yaptı.

Kaynak: Webtekno