Dünyanın en büyük otomobil pazarı konumundaki Çin’in Şanghay Otomobil Fuarı, geçtiğimiz yıl COVID nedeniyle verilen aranın bir yıl sonrasında 18 Nisan 2023’te başladı. 27 Nisan’a kadar sürecek fuarda dünya çapından birçok otomobil devi yepyeni araçlarını göstermeye başladı.
Mercedes-Benz’den Volkswagen’e kadar birçok şirket bu fuarda yer aldı. Ancak en çok dikkat çeken arabalar, Çinli markalara aitti. Bu şirketler, birbirinden dikkat çekici özelliklere sahip araçlarını tanıtırken bu araçlardan bazılar kısa sürede binlerce sipariş almayı başardı. Bu durum aslında son yıllarda iyice artan bir başarının ürünü. Peki, ne oldu da Çinli markalar birden bu kadar ilgi gören arabalar üreterek son yıllarda başarısını artırdı? Gelin bu konuya bir göz atalım.
Çin, otomobil ihracatında dünyada ikinci sırada
Çin, 2022 yılında tarihinde ilk kez üç milyon ihracatı aştı ve Japonya’nın ardından dünyanın en büyük ikinci otomobil ihracatçısı olmayı başardı. Daha derinlere indiğimizde ise ülkenin ihracatının 2012 yılında 1 milyon olduğunu görüyoruz. İki milyon ise 2021 yılında gerçekleşiyor. İşte bu da ülkedeki ihracatın sadece iki yılda ne kadar büyüdüğünü ortaya koyuyor.
Elektrikli otomobillerin rolü büyük
Bunun arkasındaki sebeplere bir göz atalım. Belki de en büyük etken, elektrikli otomobillerin yaygınlaşmaya başlaması. Bilindiği üzere çevre sorunları nedeniyle hem tüketiciler hem de üreticiler, artık içten yanmalı motorlar terk ederek elektrikliler gibi karbon-nötr araçlara yönelmeye başladı.
Hâliyle bu durum, yüksek sayıda elektrikli araç üreticisine sahip olan Çin’i çok olumlu etkiledi. Yani elektrikli otomobililer, Çin’in otomobil ihracatının çok büyük bir parçası. Verilere göre 2022’de bu araçların sevkiyatı önceki yıla göre %120 artarak 600.000’in üzerine çıktı. Aynı şekilde Avrupa’dan gelen veriler de Çinli şirketlerin burada başarılı olduğunu ortaya koydu. Buna göre kıtadaki her on elektrikli araçtan biri Çinli bir şirkete ait.
Elektrikli araçlar konusunda belki de en iyi örnek ülkemize de gelmesi beklenen EV üreticisi BYD. Tesla’nın en büyük rakibi konumundaki şirket, geçtiğimiz yıl dünyada en çok satış yapan markalar arasındaydı. Öte yandan bu yılın ilk çeyreğinde de 552 bin araç satarak satışlarını yıllık oranda %92,81 artırmıştı. Dev şirket, Şanghay’daki fuarda da her bütçeye uygun araçlarla karşımıza çıkarak başarısını sürdürmede kararlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Kendi bataryaları ve çiplerini yapan BYD’nin başarısının arkasındaki bir diğer sebep de küresel çip krizi gibi zorluklarla temel teknolojileri sayesinde baş edebilmesi. Şirket yöneticilerinden Luo Hao, yıllardır yaptıkları yatırıma dikkat çekerek bu konuda “20 yılı aşkın süredir yeni enerji endüstrisindeyiz. Bu sürede Piller, motorlar ve çipler dahil olmak üzere tüm endüstri zincirinin temel teknolojilerine hâkim olduk ve kendi teknik havuzumuzu oluşturduk” ifadelerini kullanıyor.
Diğer taraftan tıpkı BYD gibi Chery, Changpan Xpeng, Denza, Li Auto ve daha birçok üretici de birbirinden başarılı elektrikli otomobiller çıkararak hızla yükseliyor. Örneğin Denza’nın Şanghay Otomobil Fuarı’nda tanıttığı N7 modeli, yalnızca altı saat sonra 5 binden fazla sipariş almayı başardı.
Daha iyi ve özgün tasarımlar
Çinli markaların bu kadar başarılı olmasında ve piyasayı sallayan araçlar çıkarmasının arkasındaki diğer nedenler ise otomobillerin hem içindeki hem de dışındaki özellikleri. Artık ülkeden gelen her bir aracın birbirinden şık tasarımı olduğunu görüyoruz. Ayrıca Çinli markaların Japon veya Avrupalı diğer üreticilerinin tasarımlarını kopyalamayı bırakıp kendilerine özgü tasarımlara geçmesinin de etkisi büyük.
Araçların yüksek teknolojileri ve daha güvenli olmaları
Öte yandan otonom sistemlerden, araç içi ekranlara kadar çağın ötesinde teknolojiler şirketlerin araçlarına entegre ediliyor. BYD’nin fuarda gösterdiği YangWang U9 isimli süper otomobili, şirketin yeni gelişmiş süspansiyon teknolojisi sayesinde dans edebilmenin yanı sıra durduğu yerde kendi kendine zıplayabiliyordu.
Otomobillerin güvenliği de oldukça yüksek seviyelere ulaşmış ve insanların artık “Çin malı kalitesizdir” düşüncesini yıkmış durumda. Euro NCAP testleri, ülkede üretilen otomobillerin son yıllarda yüksek puanlar aldığını ve dünyanın en güvenli araçları arasına girmeye başladığını gösterdi. Bu da Avrupa gibi pazarlardaki kalite ve güvenlikten endişe duyan müşterilerin güveninin kazanılmasına yardımcı oldu.
Ve tabii ki daha ucuz olmaları
Belki de en önemli faktörlerden biri bu. Çin’de üretilen araçlar, rakiplerine oranla çok daha ucuz olabiliyor. Bunun nedeni ise araçların ucuz iş gücü gibi nedenlerden dolayı ülkede düşük maliyetlerle üretilebilmesi. Yani o kadar kaliteli özelliklere sahip adeta “premium” olarak sınıflandırılabilecek araçlar, düşük fiyatlarla çıkabiliyor. Örneğin BYD’nin dıştan lüks bir araç görünümüne sahip 605 kilometre menzilli satış rekorları kıran modeli HAN EV, 30 bin dolardan başlayan oldukça iyi bir fiyata satılıyor.
Ayrıca çok daha ucuza minik modelleri de sık sık Çinli firmalardan görüyoruz. Mesela Chery’nin Çin’de en çok tercih edilen araçlarından olan ve bu yıl sonu Türkiye’ye gelmesi beklenen aracı EQ1, yalnızca 10.500 dolarlık bir fiyata sahipti. Diğer taraftan BYD, geçtiğimiz günlerde yeni şehir otomobili Seagull’u tanıtmıştı. 305 km’lik menzille gelen bu küçük araç, 7730 sterlinlik ultra ucuz bir fiyatla çıkış yapmıştı.
Sonuç olarak Çinli markaların, hem kaliteli hem de uygun fiyatlı araçlar üretmeleri nedeniyle bu başarıya ulaştıklarını görebiliyoruz. Önümüzdeki yıllarda tüm otomobil piyasasını domine edecek seviyeye gelebilme ihtimalleri de oldukça fazla.
Kaynak: Webtekno