Üzerinde yaşadığımız gezegenin yaklaşık 4,5 milyar yıllık serüveni boyunca tam 5 kez büyük kitlesel yok oluşlar yaşandı. Bu büyük yok oluşlardan biri ve en sonuncusu ise 65 milyon yıl önce gerçekleşen ve dinozorların sonunu getiren K-T yok oluşuydu.Everest’te daha büyük bir meteorun gezegenimize çarpması sonrası oluşan bu yok oluşta canlı türlerinin büyük çoğunluğu yok oldu.
Dinozorlar ise bu meteor çarpmasına kadar son 175 milyon yıldır gezegenin hakimi konumundaydı. Yüzlerce farklı türe evrimleşmiş olan dinozorlar, bolluk içinde yemyeşil bir dünyada yaşıyorlardı ancak beklenmedik bir anda gelen bir meteor, dinozorlara dair her şeyi haritadan sildi. Dinozorlardan geriye ise kuşlar kaldı. Kuşlar, dinozorlara ait kalıntılara sahip olan ve günümüzde dinozorlardan izler taşıyan tek canlı türü. Ancak tabii ki dinozorlar ile kuşlar arasındaki evrimsel süreçte ne kuş ne de dinozor olarak adlandırılabilen ara formlar da mevcut.
Çin’de 120 milyon yıl önce yaşamış bir ‘yarı kuş yarı dinozor’ canlı türü fosili keşfedildi:
Yürütülen pek çok araştırmada dinozorlar ve kuşlar arasındaki bağlantıyı daha iyi anlamamızı sağlayan fosiller bulunuyor. Son örnek ise Çin’in kuzeydoğusundan geldi. Kafası tıpkı Tyrannosaurus rex gibi görünen ancak vücudu günümüzün serçelerine ya da sinek kuşlarına benzeyen bir fosil keşfedildi.
Bulunan fosilin boyutları ise şaşırtıcı. Bu minik canlının Tyrannosaurus rex kafasına benzeyen kafası yalnızca 2 cm büyüklüğünde. Fosili inceleyen paleontologlar, minik canlının enantiornitinler olarak anılan ve soyları milyonlarca yıl önce tükenmiş bir erken kuş grubuna ait olduğunu ifade ediyor. Bu kuş grubu büyük yok oluş esnasında yok olmuş olsa da kimi özelliklerinin günümüzde pek çok kuşta görüldüğü biliniyor ve modern kuşlara giden evrimsel süreçte önemli bir yerleri olduğu biliniyor.
Kaynak: Webtekno