Avustralya'daki Griffith Üniversitesi'nden araştırmacılar, farelerde rahim ağzı kanserini etkin şekilde tedavi etmek için CRISPR-Cas9 gen düzenleme sistemini kullandı. Ekip, kansere neden olan genleri hedef aldı ve hayvanların hepsinde başarılı sonuca ulaştı. Denek farelerinin vücutlarında yer alan tümörlerin hepsi tedavi ile tahrip edildi. Bu çalışma bizi insanlarda kanser tedavisine bir adım daha yaklaştırıyor.
Human Papilloma Virüsü (HPV) enfeksiyonları, neredeyse tüm rahim ağzı kanseri vakalarının nedenidir. Virüs, E6 ve E7 adı verilen iki özel geni insan genomuna entegre ediyor ve daha sonra kanseri vücuda yönlendiriyor. Bu durum, kansere neden olan bu genleri (veya “onkojenleri”) CRISPR için mükemmel bir hedef haline getiriyor. Ekip, bu onkogenleri hedef alacak bir yol tasarladı. Çoğu CRISPR deneyinde, araç DNA’nın kansere neden olan belirli bir bölümünü hedefliyor ve kötü huylu tümörle iyi huylu tümörü değiştiriyor. Bu yeni yolda ise, ekip bunun yerine DNA’ya daha fazla veri yükledi.
Araştırmada görevli araştırmacı Nigel McMillan, “Nanopartiküller, kanser hücrelerinde kansere neden olan geni araştırıyor ve genin yanlış okunmasına ve yapılmamasına neden olan bazı ekstra DNA'ları bularak onları düzenliyor. Bu, bir kelimeye fazladan birkaç harf eklemek gibi bir şey, bu nedenle yazım denetleyicisi 'anyTTmore' kelimesini tanımıyor. Çünkü bu genin bu kelimeyi üretmesi için kanser olması gerektiğinden, bir kez bu kelime kodlandığında kanser ölüyor” açıklamasını yaptı.
Tedavinin etkinliğini göstermek için ekip, insan rahim ağzı kanseri hücrelerini taşıyan canlı fareler üzerinde test gerçekleştirdi. CRISPR makinelerini “gizli” nanopartiküller içine yerleştirdiler, sonra karışımı farelere enjekte ettiler. Sonuçlar oldukça etkileyiciydi çünkü tedavi edilen farelerdeki tümörler tamamen kayboldu ve hayvanlar yüzde 100 hayatta kalma oranına sahipti. Ekip ayrıca farelerin iltihaplanma gibi hiçbir yan etki belirtisi göstermediğini bildirdi.
Ekip, tedaviyi önümüzdeki beş yıl içinde insan denemelerine hazır hale getirmeyi umuyor. McMillan, “Bu deneme, bu teknolojiyi kullanan herhangi bir kanserin ilk tedavisi. Doğru genleri öğrendiğimizde diğer kanserleri de tedavi edebiliriz” açıklamasını yaptı.
Kaynak: Webtekno