Depremi birkaç gün önce tahmin ettiği ileri sürülen Hollandalı Frank Hoogerbeets tartışmaların odağında. Hatta pek çok haber sitesinde bir kez daha ‘deprem kahini’ yakıştırmaları yapıldı.
Bu yakıştırmaların nedeni kendisini araştırmacı ve gezegen geometrisi uzmanı olarak tanıtan Hoogerbeets’ın 3 Şubat’ta attığı tweette “Er ya da geç bu bölgede (Türkiye’nin Güney-Orta bölgesi, Ürdün, Suriye, Lübnan) 7,5 büyüklüğünde bir deprem olacak” diye yazmış olması.
Atılan bu tweet sonrası Hoogerbeets’in depremi tahmin ettiği yorumları yapıldı. Öyle ki pek sitede biyografisi yayınlandı.
Hoogerbeets, kendisini “sismik aktivite ile ilgili gök cisimleri arasındaki geometriyi izlemek için” bir araştırma enstitüsü olarak tanımlayan Solar System Geometry Survey‘de araştırmacı olduğunu söylüyor. YouTube kanalındaki binlerce takipçisi ve düzenli olarak güncellenen web sitesiyle Frank Hoogerbeets gerçek bir sismolog olduğu izlenimini veriyor.
Ancak sismolog, jeolog değil. Herhangi bir akademik ünvanı da yok.
Bilim insanlarına göre Hoogerbeets’in kullandığını söylediği yöntemin de bu bilim dallarıyla ilgisi yok. O da zaten kendisini deprem heveslisi olarak tanımlıyor.
Hoogerbeets, 11 veya 12 Aralık 2015’te “dünyayı değiştirecek büyüklükte” bir deprem olacağını tahmin ettiği bir kıyamet videosunu Mars ve Uranüs’e dayandırmıştı. Yaklaşık 3 yıl sonra; 21-25 Aralık 2018‘de yaklaşık 8 şiddetinde deprem olacağı savunmuştu. Bu öngörüleri tutmayınca sosyal medyada alay konusu olmuştu.
O dönem de Avustralyalı bilim insanı Bryan Gaensler, Hoogerbeets’in teorisinin hiçbir değeri olmadığını söylemişti.
Hoogerbeets‘in adı neden deprem kahinine çıktı? Yani gerçekten Türkiye’deki depremi bildi mi?
Aslında nedeni yukarıdaki örneklerden de görüldüğü gibi açık. Hoogerbeets ve onun gibiler çok fazla tahminde bulunuyor. Onlarca yanlış tahmin kimsenin dikkatini çekmiyor. Ancak doğru gibi görünen bir tahmin olunca çok hızlı bir biçimde yayılıyor.
Independent‘ın haberine göre Hoogerbeets ve tutmayan tahminleri daha önce farklı ülkelerde de gündeme gelmişti.
San Diego’daki California Üniversitesi‘nde ders veren jeofizik profesörü Duncan Agnew 2017 yılında yaptığı bir açıklamada Hoogerbeets’in tahminlerinin genellikle çok belirsiz olduğunu söylüyor:
“Tahmin olarak dile getirdiği sarsıntı süreleri, bir ayın yaklaşık yarısını kaplıyor. Dile getirdiği olası depremlerin şiddeti 6’ya kadar iniyor. Hemen hemen her gün bir yerde bunlardan bir tane oluyor”
Agnew ve meslektaşlarına göre Hoogerbeets‘in deprem tahminlerinin doğru çıktığını söyleyebilmesi için önce kullandığı metodunu kanıtlaması gerekiyor.
Agnew, şöyle devam ediyor: Metodunun bir anlam ifade ettiğini kanıtlamak için, tahminde bulunduğu zaman aralıklarında diğer zamanlardan daha fazla deprem olduğunu göstermesi gerek.
Bu konuya ilişkin Evrim Ağacı‘nda daha önce “Dyson Lin Gibi Kişiler, Depremleri Nasıl Önceden Tahmin Edebiliyorlar?” başlıklı bir makale yer almıştı. Evrim Ağacı yazarı Samet Atdağ‘a göre bu tarz durumlarda tuttuğu sanılan birkaç tahmin, söz konusu kişiye ün getiriyor. Atdağ, yaşanan durumu algıda seçiciliğe bağlıyor:
“Örneğin Keskin Nişancı Safsatası isimli bir safsataya düşenler, çok sayıda veri içinden benzer olanlara odaklanıp, farklı olanları görmezden geliyorlar. Lin de çok sayıda tahminde bulunup, sadece tutanlar sosyal medyanın geri bildirim döngüleri sayesinde popüler edildikçe, sanki “gerçekten de isabetli tahminleri varmış gibi” algılanıyor.
Dyson Lin’in “doğru tahmin ve zafer” ilan ettiği tahminlerinde yaptığı ise Cımbızlama Safsatası. Yani sadece ilgi çekici olan tahminlere odaklanıp, tutmayanları görmezden gelmek… Hatta yakından takip edenler, hatalı tahminlerini geriye dönük olarak sildiğini ve durmaksızın yeni tahminlerle rastgele tutturma olasılığını arttırdığını vurguluyorlar”
Tamamen tesadüf
Son olay yani Hoogerbeets’in Kahramanmaraş depremini bildiği yorumları Newsweek’in de dikkatini çekmiş.
Newsweek haberinde ABD Jeoloji Araştırma Merkezi‘nin bir depremin saatini ve tarihini tahmin etmenin hiçbir yolu olmadığını söylüyor.
Depremler tahmin edilemez
USGS Deprem Tehlikeleri Programı koordinatör yardımcısı William Barnhart “Depremler tahmin edilebilir bir fenomen değildir. Hiç kimse bir depremin yerini, büyüklüğünü ve zamanlamasını doğru bir şekilde tahmin edemez” diyor.
Hoogerbeets’in tahminlerinin tesadüfen büyük bir deprem dizisinden önce geldiğini belirten Barnhart, bölgenin deprem konusunda bilinen, sismik olarak aktif bir bölge olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: Depremlerin gezegensel hizalanmalara veya diğer güneş sistemi fenomenlerine yanıt olarak meydana geldiği önerisinin şu anda kabul edilen hiçbir bilimsel değeri yok.
Kaynak: Teknolojioku