Son günlerde sanat dünyasının teknoloji ile olan buluşmasında NFT ve beraberinde blok zinciri teknolojilerinin ön plana çıktığını görüyoruz. Öyle ki bu teknolojiler aracılığıyla, satışa çıkan sanat eserinden tutun da ilk atılan tweetlere ya da 845 bin dolar harcanan dijital kedilere kadar varmış durumda. Peki bu çılgınlık nereye gidiyor?
Blok Zincirleri ve Bakkal Defterleri
Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. R. Erdem Erkul blok zinciri teknolojisinin geleceğin umut veren teknolojilerinden biri olduğunun altını çiziyor. Erkul “Blok zinciri, bilgisayar terminolojisinde birbirine zincir halinde bağlı blokların tuttuğu ve sürekli büyüyen bir işlem kayıt defterini ifade eder. Eşten eşe birbirine bağlı olan bu blokların işlem kayıtlarını sakladığı depoya da dijital defter diyoruz. Peki bu teknolojiyi nasıl basit bir şekilde anlamlandırabiliriz? Şöyle; bir bakkal defteri düşünün, bu bakkal defteri kaybolduğunda bakkal ve müşteriler arasında bir mağduriyet oluşacaktı. Fakat blok zinciri teknolojisiyle bu bakkal defterinden anonim bir şekilde 10 bin kopya olduğunu düşünün… Bu muazzam şekilde hata payını, hilecilik ve çalınma riskini azaltıyor. Herkesçe ulaşılabilir, anonim bir bilgi kayıt zinciri oluşuyor. Bloklara işlenen kayıtların kırılamaz ve değiştirilemez olmasının altında ise basit bir mantık yatıyor: Blokları bozabilmek için milyarlarca kopyası olan bu kayıt defterindeki blokların yarısından fazlasının değiştirilmesi gerekiyor. Böyle bir müdahalenin yapılabilmesi ise neredeyse imkânsız,” diyor.
Sanat Dünyasında Yeni Bir Rüzgar: NFT
Blok zinciri teknolojisinin beraberinde NFT’lerin de sanat dünyası tarafından hızla benimsendiğinin de altını çizen Erkul, “Bu ara sıkça NFT ve sanat dünyasındaki gelişmeleri konuşur olduk. NFT’yi basitçe anlatmak gerekirse, daha çok bir sertifika, bir tapu gibi düşünebilirsiniz. Fiziki dünyadaki bir varlığın blok zinciri üzerinde aidiyetini NFT ile sağlayabiliriz. Dünya üzerinde bulunan tüm sanat eserleri, yaratıcısı tarafından NFT’ye dönüştürülebilir. Üstelik bu dönüşüm bir taklit ya da kopya değil, aksine ürünün tek ve orijinal olduğunun kanıtıdır. Son günlerde sanatçılar hızla eserlerini NFT şekline dönüştürüyor ve sektörde inanılmaz büyüklükte satışlar söz konusu. Bu da sanat çevrelerinde sükse yapıyor tabi… Hatta geçtiğimiz günlerde ilk tweetlerini satışa çıkaran bazı sanatçılar da olduğunu da görmüşsünüzdür.” diyor ve ekliyor: “İlginç bir projeden bahsetmek istiyorum, ismi CryptoKitties. Bu platform Ethereum blok zinciri üzerinde çalışıyor. Kripto kedi sahiplenen kullanıcılar bu kedilere bir sanat eseri gibi sahip oluyorlar. Bu kedilerin biyolojide karşılaştığımıza benzer bir yapıları var. Her bir kedinin fenotipi ve bu fenotipi yaratan bir gen dizilimleri var. Bu gen dizilimlerinden gelen bilgi ile kullanıcılar farklı kedileri çiftleştirebiliyor ve yeni kediler oluşturabiliyorlar. Sadece son 30 günde sanal kediler için 845 bin dolar harcanmış durumda.”
Merkeziyetsiz, Özgün ve Erişilebilir
NFT rüzgarının sanat dünyasında bu denli ses getirmesinin başlıca nedenleri arasında merkeziyetsiz, erişilebilir olması olurken, sanatçıların bu teknolojiye ilgi göstermesinin bir diğer nedeni de eserlerin özgünlüğünü korunmasının kolaylaşmış olması.
Kaynak: Chip