Dünya Sağlık Örgütü, Çin’de yaşanan son gelişmelerden endişe duyduğunu açıkladı
TikTok’un çocuklara etkisi düşündüğünüzden fazla!
TikTok, çocuk içerikleri yüzünden ABD’de davalık oldu. Bazı eyaletler, sosyal medya platformunun yanıltıcı olduğunu söylüyor.
Xiaomi Mix Flip’te uydu desteği olacağı kesinleşti
Xiaomi’nin yeni katlanabilir telefonu Mix Flip, uydu bağlantı desteği ile sertifika aldı, bu özellikle kullanıcılara daha geniş kapsama alanı ve güvenilir bağlantı sunuyor.
Tecno Phantom V2 Fold, Geekbench’te önemli özellikleriyle ortaya çıktı
Tecno’nun katlanabilir akıllı telefonu Phantom V2 Fold, Geekbench testinde görülen anahtar özellikleriyle dikkat çekiyor, katlanabilir telefon pazarında yeni bir oyuncu olarak yerini alıyor.
Snapdragon 8 Gen 3, Exynos 2400’ü geride bıraktı
Snapdragon’ın yeni 8 Gen 3 işlemcisi, Galaxy S24 serisindeki erken benchmark testlerinde Exynos 2400 modelini geride bırakarak, performans konusunda yeni standartlar belirliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ – WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında, Çin’de artan COVID-19 vaka sayıları ve aşırı yüklenmiş sağlık hizmetleri raporları nedeniyle endişe duyduklarını söyledi. Açıklama, Çin’deki hastanelerin ve cenaze hizmetlerinin şiddetli COVID vakalarının devasa dalgası ile baş edemediğini gösteren şok edici görüntü ve videoların ardından geldi.
DSÖ acil durumlar başkanı Michael Ryan ise, BBC’ye “Çin’de, yoğun bakım ünitelerindeki vaka sayısının nispeten düşük olduğu bildirildi, ancak anlatılanlara göre yoğun bakım üniteleri doluyor” dedi ve devam etti: “Bunu haftalardır söylüyoruz. Bu son derece bulaşıcı virüsü, yalnızca halk sağlığı ve sosyal önlemlerle tamamen durdurmak her zaman çok zor olacaktır.”
COVID-19 salgını boyunca, hastalığa karşı Çin kadar sert bir duruş sergileyen çok az ülke vardı. Ülkenin, virüsün yayılmasını mümkün olduğunca bastırmayı ve kontrol altına almayı amaçlayan son derece agresif halk sağlığı önlemlerinden biri olan ve “sıfır COVID” olarak bilinen politikası, neredeyse her yerden çok daha uzun süre devam etti ve politikaya yönelik ülke çapındaki protestoların ardından yalnızca birkaç gün önce fiilen ortadan kaldırıldı.
Çin halkı arasında tepkiyle karşılanmasının ardından terk edilmeye başlanan bu politika başarılı gibi görünüyordu: Çin, virüsün ilk bildirildiği ülke olmasına rağmen, sürekli olarak Avrupa’nın çoğundan ve Kuzey Amerika’dan önemli ölçüde daha düşük enfeksiyon oranları bildirmekteydi.
Ancak hükümetin sıfır COVID politikası 2022’nin sonlarına doğru terk etmeye başlaması ülke için iyi olmadı. Kasım ayına gelindiğinde, devlet medyası günlük rekor düzeydeki COVID sayılarını bildirmeye başladı ve normalde ülkenin sağlık altyapısına yönelik nadiren yapılan eleştiriler ana akım yerel medyada görülmeye başlandı.
Bir çok sağlık uzmanı, Çin’i sıfır COVID’i çok aceleyle terk etmeme konusunda uyarıyor. Yıllarca süren sokağa çıkma kısıtlamaları ve karantinalar, başka yerlere göre hem daha düşük uygulama hem de daha düşük etkinlik gören yerli aşılarla birleştiğinde, sıfır COVID politikası sonlandırılırsa nüfusun bir hastalık ve ölüm “tsunamisine” karşı savunmasız olacağı konusunda ciddi bazı endişeler var.
Ülkenin politikasını değiştirme kararının ardından iki hafta geçerken, Çin dışındaki haberler ve medya bu uyarıları doğruluyor gibi görünüyor. Son derece düşük sayıda COVID-19 enfeksiyonu ve ölümü bildiren resmi hesaplara rağmen, sahadaki denetleyiciler çok farklı bir hikaye anlatıyor.
CNN’den Selina Wang dün Çin başkentinden bir haberde “sorun sadece Pekin’de değil. Sosyal medya, ülke çapındaki krematoryumların ve cenaze evlerinin dolup taştığını gösteriyor” dedi. “Ülke genelinde hastanelerin dışında uzun kuyruklar oluşuyor” diye devam eden Wang, virüsten ölen çok insan görüp görmediği sorulan bir hastane çalışanının ona “evet, her gün görüyorum” cevabını verdiğini söyledi.
Kaynak: Chip
