Mikroorganizma sınıfına giren bakteriler, genellikle milimetrenin binde birine denk gelen mikrometre ile ölçülür. Bakterilerin neredeyse hiçbiri çıplak gözle görülemezken yine de gözle görülebilen bir iki tür de bulunmaktadır. Örneğin ‘thiomargarita namibinensis’ bakterisi, yaklaşık yarım milimetre boyunda olabilir ve çıplak gözle görülebilir.
Bugünse bilim insanları, bakterilerde çok daha büyük bir türün örneğiyle gündeme geldi. Yukarıdaki örnek bakteriyle aynı familyada yer alan ‘Thiomargarita magnifica’ adlı bir bakterinin bir santimetre büyüklüğe ulaşabildiği görüldü. Bakteri, Fransız Karayipleri’nde su altına gömülü ve çürümekte olan mangrov ağacı yaprakları üzerinde bulundu.
En büyük formuna daha ulaşmamış
Bakterilerin geneli ortalama 2 mikrometrelik hücre uzunluğuna sahipken magnifica’nın hücre uzunluğu yaklaşık 9.000 mikrometre, yani 1 santimetreye yakındı. Üstelik magnifica, bilim insanlarına göre en uzun halinde bile değildi. Bilim insanlarına göre bakteri, iki santimetre boya kadar uzayabiliyor.
Öte yandan ‘en büyük bakteri‘ unvanına kavuşan Thiomargarita magnifica, bugüne kadar keşfedilen en büyük tek hücreli organizma unvanını elde etmekten çok uzakta kaldı. Magnifica, çoğu bakteriden 5 bin kat daha büyük olsa da bugüne kadar keşfedilen en büyük tek hücreli organizma, magnifica’dan 10 kat daha büyük idi. Söz konusu bakteri, Caulerpa taxifolia adlı bir tür su yosunuydu.
Peki bu kadar büyük bir bakteri nasıl hayatta kalıyor?
Bilim dünyası, yakın zamana kadar bakterilerin çevreleriyle etkileşime girme ve enerji üretme biçimleri nedeniyle bu canlıların gözle görülebilir bir boyuta gelemeyeceğini savunuyordu. Magnifica üzerinde yapılan incelemelerse bu boyuta ulaşan bakteriler hakkında büyük bir bilgi sundu. Magnifica’nın enerji üretebilen geniş bir zar ağına sahip olduğu, böylece hücre yoluyla besinleri emmek için yalnızca yüzeyine güvenmediği ortaya kondu.
Üstelik magnifica, tek hücrelerinin içinde serbestçe yüzen genetik materyalin bulunduğu çoğu bakterinin aksine hücresinin DNA’sını, “pepin” adı verilen bir zarı olan küçük torbalarda tutuyor. Bu yöntem, aslında vücudumuzu, hayvanları ve bitkileri oluşturan daha karmaşık hücrelerin bir özelliği olarak biliniyor.
Kaynak: Webtekno