Science dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre Güneş faaliyetlerindeki dalgalanmalar, 42.000 yıl önce Dünya’nın manyetik kutuplarının tersine çevrilmesi ile başlayan ve birkaç yüzyıl boyunca devam eden son derece zorlu bir süreç başlattı. Dünyanın manyetik alanında gerçekleşen zayıflama bir dizi iklim felaketini ve yok oluşu da beraberinde getirdi.
Paylaşılan makaleye göre bu son büyük jeomanyetik alt üst olma sürecinin, ozon tabakasının neredeyse yok olması da dahil olmak üzere Dünya’daki yaşama büyük etkileri oldu. Bilim insanları, bu felaket sonucu tropik kuşağı elektrik fırtınalarının kasıp kavurduğunu, Güneş rüzgarlarının neden olduğu auroraların dünyanın dört bir yanında gerçekleştiğini, buz tabakalarında dalgalanmalar yaşandığını ve iklimin sert bir şekilde değiştiğini ifade ediyorlar.
42 bin yıl önce manyetik alan, pusulaların kuzeyi bulamayağı kadar zayıflamıştı
Kauri ağacı kalıntısı
Bilim insanları, söz konusu bulguları elde etmek için 40.000 yıldan uzun süredir turba bataklıklarında ve diğer çökeltilerde korunmuş olan Yeni Zelanda kauri ağaçlarını inceledi. Kauri ağaçlarının büyüme halkalarındaki dalgalanmalar, Dünya atmosferinin bu zaman içinde nasıl bir değişim geçirdiğine dair bir zaman çizelgesi oluşturulabilmesini mümkün kıldı. Bu sayede manyetik kutup noktası hareket ettikçe Dünya’nın manyetik alanının zayıflamasının neden olduğu radyokarbon seviyelerinde artış bulundu. Bulguların geniş bir alana yayılmış kalıntıların neredeyse tamamında tespit edilmesi, sonuçların güvenilirliğini artırdı.
Tahmin edebileceğiniz gibi bu coğrafi felaketler, Dünya üzerindeki yaşam için hiç de olumlu sonuçlar ortaya çıkarmadı. Dünyayı kasıp kavuran yoğun ultraviyole ışık, neandertallerin ve megafauna olarak bilinen dev hayvanların neslinin tükenmesine neden oldu. Söz konusu dönemde mağaralarda yaşayan insanlar ise ultraviyole ışığın ölümcül etkisinden korunmayı başararak türlerini devam ettirmeyi başardılar.
Manyetik alandaki değişim ile iklim arasındaki etkileşimleri simüle eden bir bilgisayar programı kullanan bilim insanları, bu sayede daha zayıf bir manyetik alan ve Dünya’ya ulaşan Güneş enerjisindeki değişimlerin etkisini araştırdılar. Sonuçlar, söz konusu manyetik dönüşüm sırasında Dünya’nın manyetik alanının bugünkünün yüzde 6’sı kadar zayıfladığını tespit ettiler. Bu da demek oluyor ki bahsettiğimiz felaket döneminde Dünya’nın manyetik alanı öylesine zayıflamıştı ki pusulalar kuzey kutbunu bulmakta zorluk çekerdi.
Kaynak: Webtekno