Koronavirüs insanlığa büyük bir darbe vursa da çevre kirliliği konusunda oldukça faydalı oldu. Salgının dünyaya yayılmasıyla birlikte hava kirliliğinde büyük oranda düşüş görüldü. Aslına bakılırsa dünya tamamen elektrikli araçlara geçiş yaparsa bu olumlu etki virüssüz de sürdürülebilir.
Bir zamanlar imkansız görünen şey günümüzde gerçek oldu. Ancak hava kirliliği koronavirüs salgınının sona ermesiyle birlikte muhtemelen geri gelecek. En azından şimdi, temiz havayı solumanın nasıl bir his olduğunu görüyoruz. Peki ya elektrikli araçlara geçseydik dünya nasıl görünürdü? İşte cevabı.
Havanın koronavirüsten önceki ve sonraki kalitesi bu şekilde. Tamamen elektrikli araçlar kullanmaya başladığımızda da karşılaşacağımız manzara bu olacak…
Sürekli olarak dünyanın en kirli şehirleri arasında yer alan Yeni Delhi gibi bir şehirde bile, günümüzde Hava Kalitesi İndeksi (AQI) 50'nin altında. Yukarıdaki karşılaştırma, şehirdeki değişimi açıkça ortaya koyuyor. Belki de üzerinden sisin eksik olmadığı bölgede gökyüzü hiç bu kadar net olmamıştı. Hava kirliliğindeki en büyük etkenlerden biri şüphesiz araç trafiği ve görüldüğü üzere araç kullanımındaki azalmalar, gökyüzünün maviliğe bürünmesinde önemli rol oynuyor.
Atmosfer açısından bakıldığında, dünya tamamen elektrikli araçlara geçerse iklimde ve hava kirliliğinde olumlu gelişmeler olacak. Ancak, bu geçiş muhtemelen yakın zamanda gerçekleşmeyecek. Dünyanın üretimi ölçeklendirmek ve maliyetleri ciddi ölçüde düşürmek için daha fazla Tesla benzeri elektrikli otomobile ihtiyaç duyacak. Yine de büyük resme baktığımızda sadece otomobillerde değil fabrikaların, uçak ve gemi gibi araçların da emisyonları azaltmak için alternatif yollar bulunması gerekiyor.
Kaynak: Webtekno