Aslında geçmişte bilim insanlarının, erkeklerin emzirebileceğine dair çeşitli gözlemleri ve teorileri olduğunu söylemek mümkün. Mesela 1896 yılında yayımlanan bir derlemede, George Gould ve Walter Pyle adlı araştırmacıların erkeklerin süt anne gibi bir tür bakıcılık yapabildiği gözlemi yer alıyor. Hatta bilim insanı Alexander von Humboldt’un, eşi hastalandıktan sonra yanlarına erkek bakıcılar aldıkları biliniyor. Üstelik bu bakıcıların süt verebildiği de söylentiler arasında.
2002 yılında Agence France-Presse adlı medya şirketi; bir kadının, ikinci çocuğunu doğurduktan sonra eşini kaybettiği ve çocuklarını emziremediği için iki çocuğunu da emziren, 38 yaşındaki bir adamdan bahsettiği bir haber yayımladı. Peki bu ilginç örneklerden yola çıkarak erkeklerin doğal olarak emzirebileceğini söyleyebilir miyiz? Hadi gelin bu meselenin derinine inelim.
Aslında süt vermek için gereken meme bezleri, hem kadınlarda hem de erkeklerde mevcut.
Tüm memeli canlıların, erkek ve dişi üyelerinde süt üreten meme bezleribulunuyor. Ancak insan türüne baktığımızda, kadınların meme bezlerinin ergenlik dönemindeki gelişimi, prolaktin (hipofiz bezinin ön lobu tarafından salgılanan iç salgı hormonu) gibi çeşitli hormonların yükselmesi sayesinde süt üretimine yol açıyor. Erkeklerin ise meme bezleri, süt vermek için gereken bu olgunluğa erişememekte. Gördüğünüz gibi süt üretiminde kadın ve erkek için farklı olan bu durumun nedeni, ergenlikte ve gebelikte yaşanan hormon değişikliğine bağlı.
Erkeklerin, her ne kadar süt üretebilmek için gereken donanımı olsa da aslında erkekler, bunu kullanabilmeleri için ihtiyaçları olan hormonu üretemiyorlar. Bu da demek oluyor ki; süt üretmek için gerekli olan hormonlar, erkeklere takviye edilirse erkekler süt verebilir ve bebekleri emzirebilir.
Gördüğünüz gibi erkekler, tıbbi bir müdahale ile süt verebilir ama tabii ki bu doğal yollarla süt vermeye benzemez.
Antropolog Dana Raphael, 1978 yılında yazdığı kitapta, erkeklerin meme uçları uyarıldığı zaman emzirmenin tetikleneceğini iddia etmişti. Hatta Georgia Tıp Fakültesi’nde endokrinolog olan Robert Greenblatt da kendisiyle aynı düşüncedeydi. Ancak Toronto’da doktor ve emzirme uzmanı olan Jack Newman, ikisine de katılmayarak erkeklerin süt verebilmesi için muhakkak ihtiyaç duyulan hormonların devreye girmesi gerektiği konusunda ısrarcı oldu.
Velhasıl erkeklere enjeksiyon yoluyla östrojen ve prolaktin verilirse süt vermeleri mümkün olabilir. Ayrıca antipsikotik olarak bilinen Thorazine ve kalp ilacı digoksinin, erkeklerde sütün gelmesini sağlayan bir yan etki yaptığı da bilinmekte.
Yine de tarih sahnesinde, erkeklerin kendiliğinden süt verdiğine dair nadir örnekler de yok değil.
Erkeklerin aç bırakıldığında süt verdiklerini, İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya ve Nazi Almanyasında savaş esiri olan askerlerde görebilirsiniz. İnsan, yetersiz beslendiği zaman, prolaktini üreten hipofiz bezi gibi hormonları salgılayan bezlerin ve bu hormonları yok eden karaciğerin işleyişi bozuluyor.
Ardından beslenme düzelince bu bezler, karaciğerden daha kolay düzeliyor ve hormon seviyeleri yükselerek meme bezlerinde süt üretilmiş oluyor. Hatta hipofiz bezinde herhangi bir tümör oluştuğunda da süt verme gibi bir yan etki meydana gelebileceğini düşünen uzmanlar mevcut.
Kaynaklar:
Kaynak: Webtekno