Dünyanın en büyük sosyal medya ağı olan Facebook, sahte haber ve bilgilere karşı yoğun bir mücadele veriyor. Özellikle koronavirüs döneminde ciddi bir artış görülen sahte haberlerle ilgili proaktif bir tutum sergilemek adına COVID-19 Medya Okuryazarlığı Kampanyası’nı başlatan Facebook, kampanyayı Fransa, Almanya, Birleşik Krallık ile birlikte Türkiye’ye de genişletti.
COVID-19 Medya Okuryazarlığı Kampanyası dahilinde önümüzdeki dört hafta boyunca Türkiye’deki bazı Facebook kullanıcıları, bir dizi yaratıcı reklam ile karşılaşacaklar ve kampanya dahilinde açılan ‘Sahte haberlerden korunmaya yardımcı olacak üç soru’ başlıklı özel bir internet sitesine yönlendirilecekler.
“Kaynak doğru görünmüyorsa, dikkatli olun”
Facebook, kullanıcılarda sahte haberlere karşı bir farkındalık oluşturmak adına söz konusu internet sitesinde kullanıcılarından gördüklere haberlere ve bilgilere karşı kendilerine ‘Nereden geliyor?’, ‘Eksik olan ne?’, ‘Ne hissettiriyor?’ sorularını sormalarını istiyor. Bu sorular ile kullanıcılar, bir haberin sahte olup olmadığını sorgulamış oluyorlar.
Facebook, ‘Nereden geliyor?’ sorusunun açıklamasında kullanıcılara, “Kaynağı bilmiyorsanız, Hakkında sayfasını kontrol edin veya makaleyi niye paylaştıklarını kendinize sorun. İçeriğe dair kaynak gösterilmemişse, arama motorları aracılığı ile bilginin kaynağını bulmaya çalışabilirsiniz. Kaynak doğru görünmüyorsa, dikkatli olun.” diyerek uyarılarda bulunuyor.
Makalenin bütününü ele alın, sadece bir başlığı değil
‘Eksik olan ne?’ sorunun açıklamasında ise, “Makalenin bütününü ele alın, sadece bir başlığı değil. Tek bir tıklama sahte haberleri tespit etmenize yardımcı olabilir. Makalenin tamamını okuyun ve kaynağı olmayan veya metinden çıkarılmış olabilecek resimlere, rakamlara ve alıntılara dikkat edin. Resimler sahte olabilir. Sahte haberler genellikle değiştirilmiş resimler veya videolar içerir. Gerçek görseller bile yanlış bir tarih veya başlıkla olmadıkları bir durum gibi gösterilebilirler.” ifadeleri yer alıyor.
Son olarak ‘Ne hissettiriyor?’ sorunun açıklamasında, “Sahte haber yapan kişiler, duygularınızı yönlendirmeye çalışır. Sizi kızdırarak veya endişelendirerek daha fazla tıklama alabileceklerini bilirler. Bir haberin içeriği sizi telaşlandırıyorsa, önce durup nasıl kontrol edebileceğinizi düşünün. Eğer bir şey gerçek olamayacak gibi görünüyorsa, muhtemelen öyledir. Umut da bizi manipüle etmek için kullanılabilir. Çoğu zaman, mucizevi çözüm diye bir şey yoktur.” deniyor.
“İnsanların ne okuyacakları, neye güvenecekleri ve neleri paylaşacakları konusunda kendi kararlarını kendilerinin vermeleri gerektiğine inanıyoruz”
Facebook’ta yer alan bilgilerin doğruluk oranlarını artırmaya odaklandıklarını belirten Facebook Türkiye Kamu Politikaları Departmanı Başkanı Çağatay Pekyörür, “Bu doğrultuda, Haber Kaynağı'nda Topluluk Standartlarımızı veya Reklam İlkelerimizi ihlal eden hesapları ve içerikleri kaldırmak, asılsız haberlerin yayılmasını azaltmak ve insanlara gördükleri gönderiler hakkında daha fazla kaynak sunarak onları bilgilendirmek gibi birçok önemli yatırım yaptık. Bunların yanı sıra, insanların ne okuyacakları, neye güvenecekleri ve neleri paylaşacakları konusunda kendi kararlarını kendilerinin vermeleri gerektiğine inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Webtekno