X

Google Türkiye’de Neden Çöktü?

Rekabet Kurumu’nun Google’a kestiği ceza, Google’ın ceza karşılığında aldığı yaptırım kararı ve son olarak 19 Aralık’ta yaşanan erişim sorunları, siber saldırı tatbikatları… Alışık olmadığımız bir haftayı geride bırakırken yaşanan sorunlar, internette pek çok bilgi kirliliğine de neden oluyor. 

Türkiye’deki kullanıcılar, yaşanan erişim sorunlarını Google Türkiye krizine bağlama eğilimi gösteriyorlar. Şu an için bu iki olayı birbirlerine bağlamak güç. Her iki taraftan da erişim sorunlarının nedenine ilişkin, kriz ile bağlantılı bir resmi açıklama yok.

Türkiye cephesinden yapılan tek açıklama Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan’dan geldi. Sayan, USOM ekiplerinin araştırmayı sürdürdüğünü söyledi. Açıklamasındaki en dikkat çeken nokta, “Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalıdır” cümlesi oldu.

Google’da yaşanan erişim sorunları için şu ihtimaller karşımıza çıkıyor:

  • Google Avrupa ya da diğer sunucularında sorun çıkması,
  • Rekabet Kurumu ve Google krizi,
  • Siber Kalkan 2019 tatbikatı,

Google’ın Avrupa’daki sunucularında sorun çıkması ihtimali her geçen dakika biraz daha şansını kaybediyor. Çünkü Google’dan böyle bir açıklama gelmedi. Sorunlar Avrupa ülkelerinde değil, Balkan Ülkeleri'nde ve Türkiye’de baş gösterdi. 

Rekabet Kurumu ve Google krizi ihtimali de hemen hemen herkesin aklına gelen ilk madde. Ancak krizin Google’ın hizmetini bütünüyle kesmesiyle bir ilgisi yok. Anlaşmazlığın çıkış noktası Google’ın mobil uygulamalarını Android’de ön yüklü olarak sunması, bunun da haksız rekabete yol açması. Bu nedenle iki taraftan birinin erişim sorununa neden olması krizi bambaşka bir boyuta taşırdı. 

Son ihtimal ise Siber Kalkan Tatbikatı. Bu tatbikat sırasında Türkiye’de pek çok internet sitesi, sosyal medya uygulaması ve bankacılık hizmetleri kısa süreli erişim sorunları yaşayabilir. Zira 2019’da 136 binden fazla siber saldırı gerçekleşti. USOM’un amacı tüm senaryoları deneyerek, giderek hiddetlenen siber savaşta güvenliği sağlamak. 

Peki “Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalıdır” sözü ne ifade ediyor?

Aslında Türkiye’de faaliyet gösteren hemen hemen her yabancı şirket ile yaşanan bir anlaşmazlık sonrasında bu önemli cümleyi duyuyoruz. Hatırlarsanız ödeme servisi PayPal, 2016’da Türkiye faaliyetlerini benzer bir nedenle durdurmuştu. Türkiye, PayPal’dan ülkemizdeki kullanıcıların bilgilerini yurt dışında değil, Türkiye’de bulundurmasını istemişti. 

PayPal ise Türkiye’de bu sunucu açmayı reddetmiş ve Türkiye’deki faaliyetlerini tamamen askıya almıştı. Dr. Sayan’ın Google erişim sorunlarından sonra yaptığı “Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalıdır” sözü PayPal olayından sonra pek çok devlet yetkilisi ve teknoloji alanında uzman kişiler tarafından tekrarlandı. Süreç Google Türkiye krizine kadar uzandı.

Dr. Sayan’ın açıklamasında yer alan son cümle, Google’a ve servislerine yaşanan erişim sorunlarına ilişkin bir “Acaba?” daha akıllara getiriyor. Zira Türkiye ve Google arasındaki kriz, sadece Google’ın Android uygulamalarına bağlı bir kriz olmayabilir. 

Tüm yaşananların Google ve Facebook gibi dev şirketlerle ne ilgisi var?

Bilişim sektörüne yakın olan okuyucularımız zaten ilişkiyi rahatlıkla kurabilirler. Eğer herhangi bir yabancı şirketin sosyal medya, arama motoru gibi uygulama ve hizmetlerini kullanıyorsanız, kişisel bilgileriniz o şirketlerin ellerine geçiyor. Şirketler ise bu verileri işleyerek size daha uygun reklamlar gösteriyorlar.

Aslında olay sadece reklamlar da değil. 2016’da ABD’deki başkanlık seçimleri sırasında yaşanan Cambridge Analytica krizi, bize o büyük şirketlerin veriler ile neler yapabileceğini göstermişti. Sonrasında anlaşıldığı ki İngiliz veri analiz şirketi Cambridge Analytica, tarihin en büyük veri hırsızlığını yapıp 20’yi aşkın ülkede istediği adayın seçim kazanmasını sağlamıştı. 

Evet, bu şaka değil. Peki nasıl mümkün oldu? Örneğin X ülkesindeki internet kullanıcılarının verileri, ABD’deki ya da Avrupa’daki sunucularda depolanıyordu. X ülkesindeki resmi kurumlar ise kendi vatandaşlarına ait veriler başka sınırlarda bulunduğu için hukuki yaptırım uygulayamamışlardı.

Milyonlarca insanın kişisel siyasi tercih, dini inanç ve eğilimleri bir bir tespit edilmiş, aylar süren algı operasyonları ile kararları değiştirilmişti. Elbette bu durum sadece siyasi seçimler için de geçerli değil. İnternete bıraktığımız veriler, dönüp dolaşıp bizim hayatımızı “başkalarının istediği şekle getirmek” için kullanılıyor. 

Türkiye’nin de yabancı şirketlerden talebi net: Burada faaliyet göstermek istiyorsan, vatandaşlarımın verilerini yurt içinde saklayacaksın. İşte bu yüzden Facebook ve Google, şu anda Türk Telekom’un müşterisi. Türkiye’deki Facebook kullanıcılarının bilgileri, bir süre sonra İstanbul, Ataköy’deki özel sunucularda depolacak, hemen ardından da Google’ın Türkiye sunucuları faaliyete geçecek.

Veriler Türkiye’de olacaksa güvenli bir şekilde olduğumuzu kanıtlamak gerek: Mesela 19 – 20 Aralık 2019 Siber Kalkan Tatbikatı gibi…

Verileri güvende tutmak, artık verileri depolamaktan çok daha masraflı olabiliyor. Türkiye’nin yabancı şirketleri ülkemizde sunucu kurmaya ikna etmesi için güvenli bir veri bölgesi olduğunu da kanıtlaması lazım. 

İşte bu nedenle Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM), Siber Kalkan 2019 tatbikatını bu sabahın erken saatlerinde başlattı. 19 – 20 Aralık boyunca devam edecek tatbikat ile olası siber tehlikelere ne kadar hazır olduğumuzu görmek mümkün olacak. 

Google’ın erişim sorunlarına ilişkin elimizdeki bilgiler şimdilik bu kadar. Google Türkiye ofisinden, Rakabet Kurumu’ndan ve diğer devlet kurumlarından gelecek olası açıklamaları yakından takip ederek size aktarmaya devam edeceğiz, takipte kalın

Kaynak: Webtekno

Dijital Pazarlama Haberleri: Dijital pazarlama için güncel dijital medya haberlerini birden fazla kaynaktan izinli yayınlayan platform.
Related Post