Sitemizde bilim kategorisine girerken veya herhangi bir yerde ‘bilim’ kelimesini duyduğunuzda, kafanızda laboratuvarda çalışan önlüklü bilim insanları canlanıyor olabilir. Fakat perspektifi biraz genişlettiğinizde bile bu terimin, tahmin ettiğinizden çok daha geniş bir alanı kapsadığını fark edebilirsiniz.
Hâlihazırda var olan cisimlerin, canlıların ve olayların nasıl meydana geldiğini, nasıl işlediğini bize gösteren bilim dalları bir kenarda dururken; öte yanda da yeni icatlar ortaya konulmasını sağlayan ve insan hayatını daha kolay kılmayı amaçlayan mühendislik bölümleri bulunuyor. Tüm bunların tek çatı altında nasıl işlevsel hâle geldiğini ise bu GIF’lerle görmüş olacaksınız.
Bu videoda arı sokmasıyla birlikte geride kalan iğnenin hangi aşamalardan geçtiği gösteriliyor.
Burada ise akışkanlığı yüksek olan bir sıvı damlasının kendisine kıyasla daha az akışkan olan bir sıvı içindeki hareketi gösteriliyor.
Biz burada gezegenimizin tava şeklinde olmadığını anlatmaya çalışırken Jüpiter, uzaydaki sayısız meteordan bizi işte böyle koruyor:
Bir robotun sadece 0,38 saniyede rubik küpü çözme anını aşağıda görebilirsiniz. Max Park isimli bir yarışmacı, yine 3x3x3 olan bir küpü 3,13 saniyede çözmüştü. Şimdilik rekoru elinde tutuyor.
Elephant’s toothpaste (Fil diş macunu) ismiyle basit olanlarını bulabileceğiniz bu deney, bir programa özel olarak çok daha büyük bir ölçekte gerçekleştirilmiş.
Burada ise çoğu kişinin tek parçadan oluştuğunu sandığı kafatasımızın aslında ne kadar karışık bir yapı olduğunu görüyoruz. Toplamda 22 kemik gördüğümüz bu yapıya, iç kulakta olanları ve dil kemiğini de dahil edersek elde 29 kemik oluyor.
Avucumuzda yer alan damarların foto-akustik görüntüsü
Kalori yakmanın bilimsel yolunu ararken böyle bir şey beklemiyordunuz değil mi? Gördüğünüz şey, bir makarnanın sıvı oksijen ile yanması.
Hatta işi bir tık ileri götüren bir YouTuber; maya, makarna ve hidrojen peroksit kullanarak basit bir hibrit jet motoru bile oluşturmuş.
Bu videoda ise 1830’lu yıllardan 1900’lerin başına kadar uzanan Viktorya Dönemi’nde kullanılan ‘ayna’ yapma yöntemi gösteriliyor. Başrolde ise gümüş nitrat var.
Boya çözücülerinin işleyişi insanın içini eritiyor. Bu çözücüler, boya ile boyanan cisim arasındaki teması kesmek için boyayı adeta genişleten bir karışımdan meydana geliyor.
Daha önce belirli engelleri aşmak üzere önceden programlanan robotlar görmüştük. Fakat kendi kendine öğrenme yetisine sahip olan ve bunu kullanarak 1 saat içinde yürümeyi öğrenen bir robot, pek de alışıldık değil.
Burada gördüğünüz Kaplan Kum Köpek Balığı, kabuslarınızın yeni ev sahibi olma potansiyeline sahip.
Gittiğiniz bir sahilin “kayık gagalı balıkçıl” ismiyle bilinen ve 54 santimetreye kadar uzayabilen bu canlıyla dolup taştığını bir düşünün.
Bir bisiklet kazasında yürüme yetisini kaybeden bu adamın beyni ve omurgası arasında kablosuz bir bağlantı sağlanmış. Bu sayede yetilerini kaybeden bu adamın tekrar ayağa kalkması, yürümesi ve hatta merdiven çıkması bile tekrar mümkün hâle gelmiş.
“Hocam bunlar gerçek hayatta nerede işe yarayacak?” der gibi olduğumuzda, saatte yaklaşık 350 kilometre hızla giden bir trende bozuk paranın dik durabildiği aklımıza gelsin. Perde arkasındaki mühendislik oldukça büyüleyici.
Yılanların sürünerek hareket ettiğini biliyoruz. Fakat bunun için sürtünecek bir zemine ihtiyaç duyuyorlar. Sürtünme olmadığında tutuş da az olduğundan, videodaki dostumuz ilerlemekte zorlanıyor.
Bu görselleştirme çalışması, bir rubik küpün çözümü esnasında kılavuz mu olur yoksa işleri daha mı çok karıştırır siz karar verin.
Buradaki tepkimenin ismi Briggs–Rauscher. Tamamen renksiz üç çözeltinin karıştırılmasıyla başlayan tepkime, yaklaşık 5 dakika boyunca çözeltinin hızlı hızlı renk değiştirmesini sağlıyor.
Bu renkler ise berrak, sarı ve koyu mavi olarak karşımıza çıkıyor. Tepkime sona erdiğinde çözelti, siyaha yakın koyu bir mavi renk tonunda son buluyor.
Serimizin bir önceki içeriğine göz atmak için üstteki linke tıklayabilirsiniz.
Kaynak: Webtekno