Bugün The Astrophysical Journal Letters’da yayınlanan bir makalede, Dünya’dan 53 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunan Messier 87 galaksisinin merkezindeki kara deliğin portresi, merkezini çevreleyen daha ince bir ışık ve madde halkası gösteriyor.

Orijinal görüntüler, 2017 yılında, gezegen büyüklüğünde bir süper görüntüleme aracı olarak hareket etmek üzere bir araya gelen Dünya çevresindeki bir radyo teleskop ağı olan Event Horizon Telescope (EHT) tarafından çekildi. İlk resim, NPR tarafından tanımlandığı gibi “bulanık bir donut” gibi görünüyordu, ancak araştırmacılar daha net bir görüntüyü yeniden oluşturmak için PRIMO adlı yeni bir yöntem kullandılar.

İlk karadelik fotoğrafı artık çok daha net!

PRIMO, 30.000’den fazla kara deliğin oluşturulmuş simülasyonları üzerinde eğitim alarak “seyrek kapsamda bile yüksek kaliteli görüntüleri kurtarmayı” öğrenen yeni bir algoritma. Başka bir deyişle, 2017‘de yakalanan ham verilerden daha iyi görünen ve daha doğru bir çekim oluşturmak için evrenin fiziksel yasaları ve özellikle kara delikler hakkında bildiklerimize dayanan makine öğrenimi verilerini kullanıyor.

Kara delikler, yerçekiminin hiçbir şeyin kaçamayacağı kadar güçlü olduğu gizemli ve garip uzay bölgeleri ve ölmekte olan yıldızların yerçekiminin etkisiyle kendi üzerlerine çökmesiyle oluşurlar. Sonuç olarak bu çökme yıldızın kütlesini küçücük bir alana sıkıştırır. Kara delik ile onu çevreleyen kütle arasındaki sınıra olay ufku denir; bu, onu yanından geçen hiçbir şeyin (ışık, madde veya Matthew McConaughey) dönemeyeceği, geri dönüşü olmayan bir noktaya dönüştürür.

Astrofizikçi ve makalenin yazarı Lia Medeiros, Princeton, NJ’deki İleri Araştırma Enstitüsü’nden NPR’ye verdiği demeçte “Gerçekte yaptığımız şey görüntünün farklı bölümleri arasındaki ilişkileri öğrenmek ve bunu simülasyonlardan oluşturulan on binlerce yüksek çözünürlüklü görüntüyü analiz ederek yapıyoruz” dedi. “Bir resminiz varsa, herhangi bir piksele yakın olan pikseller tamamen ilişkisiz değildir. Her pikselin tamamen bağımsız şeyler yapması söz konusu değil.”