James Webb Uzay Teleskobu’nun çalışmasını sağlayan donanım ve ekipman açısından modern bir harika olduğu rahatlıkla söylenebilir. Webb’in erken evrenle ilgili muhteşem gözlemlerini muhtemelen zaten biliyorsunuz. Ama onun hakkında çok az bilinen bazı detaylar da var.
Aşağıda, bu detaylardan bazılarına değineceğiz…
Webb, Hubble’dan altı kat daha güçlü
NASA’nın şimdiye kadar yörüngeye yerleştirdiği en ikonik uzay teleskoplarından birinin devamı olan James Webb’den büyük beklentiler vardı. Ayrıca, çeşitli uzay ajanslarının planladığı bilimsel görevleri gerçekleştirmek için Webb’in güçlü olması gerekiyordu. Ancak Webb’in Hubble’dan altı kat daha güçlü olduğunu fark etmemiş olabilirsiniz.
NASA’nın bu gücü sır olarak sakladığını söylemek doğru olmaz, ancak teleskopun oluşumunu ve fırlatılmasını takip etmediyseniz, onun ne kadar güçlü olduğunu fark etmemiş olabilirsiniz.
Hubble’dan daha hafif
Yine de Webb’in daha güçlü olması, daha ağır olması gerektiği anlamına gelmiyor. Hubble fırlatıldığında 11.100 kg’dı. Ancak NASA’nın belirttiğine göre James Webb yalnızca 6.500 kg ağırlığında. Bu ağırlık farkı önemli bir şey gibi gözükmeyebilir, ancak Webb’de kullanılan daha hafif malzemelerle teknolojinin ne kadar ilerlediğini göstermeye yardımcı oluyor.
Webb, neredeyse evrenin başlangıcını görebilir
Teleskop L2’deki gözlem noktasına ulaştığından beri James Webb Dünya’ya inanılmaz görüntüler gönderdi. Ancak, teleskop sadece bu etkileyici görüntüleri çekme yeteneğine sahip değil. James Webb o kadar güçlü ki erken evreni neredeyse Büyük Patlama’ya kadar görebiliyor.
Elbette bu, Webb’in ana bilimsel çabalarının büyük bir kısmı ve şu ana kadar yakalanan görüntülerle bile evrenin erken aşamalarında galaksilerin nasıl oluştuğuna dair bazı önemli veriler topladı.
Webb’in aynaları aslında altından yapılmadı
James Webb Uzay Teleskobu hakkında pek bilinmeyen bir başka bilgi, altın renkli aynalarında aslında hiç altın olmamasıdır. Bunun yerine, NASA mühendisleri aynaları yaratmak için berilyum kullandılar. Aynalarda altın kaplama bulunuyor, ancak arkalarındaki donanımın büyük kısmı, uzayın sıcaklık değişimlerine çok daha iyi dayanabilen bir malzemeden oluşuyor.
Şimdiye kadar yapılmış en soğuk uzay teleskobudur
Uzayın genellikle soğuk olduğu düşünülür, ancak Webb gibi bir uzay aracının Güneş’in etrafında dönerken ve gözlemlerinden veri toplarken aşırı ısınmamasını sağlamak için dikkat edilmesi gereken pek çok detay bulunur. James Webb’in tasarımı neredeyse ~7 K’ye (-266.15 °C) kadar soğutabilir ve bu da onu insanlığın şimdiye kadar inşa ettiği en soğuk uzay teleskobu olduğu anlamına geliyor.
Bu, teleskoptaki donanımın asla aşırı ısınmamasını sağlar ve NASA onu çalışır durumda tuttuğu sürece işini yapmasına imkan tanır.
Bir süre sonra yakıtı bitecek
Ancak Webb, yapılan bütün yatırımlara ve teknolojik başarılara rağmen, bir gün yakıtını tamamen tüketecek. James Webb Uzay Teleskobu, şu anda rotasını düzeltmek veya kendisini potansiyel bir hedefe yönlendirmek için ihtiyaç duyduğu her an kullanmak zorunda olduğu, sınırlı miktarda yakıta sahip. Ancak bu yakıt bittiğinde, Güneş’in yörüngesinde kaybolmasına izin vermekten başka yapacak bir şey kalmıyor.
Asla Dünya’ya geri dönmeyecek
Belki de Webb’i Hubble’dan ayıran en önemli şeylerden biri, bir daha asla Dünya’ya dönmeyecek olması olabilir. Hatta, Webb’in fırlatılmasından sonra çekilen bir video, insanlığın Webb’i Dünya’dan son görüşüydü. Alçak Dünya yörüngesindeki Hubble, zaman içerisinde gezegenimize geri dönecekken, Webb ölümünden sonra bir mezarlık yörüngesinde kalacak ve yok olana kadar Güneş’in yörüngesinde dönecek.
Kaynak: Chip