Yaklaşık 34 milyon yıl önce var olan Paratetis Denizi, aynı zamanda Dünyanın gördüğü en büyük göl olarak da biliniyor. Bu büyük kıtalararası su şeridi, Avrasya’nın güney kenarı boyunca bugünkü Avusturya’dan Türkmenistan’a kadar uzanıyor ve 2,8 milyon kilometrekarelik devasa bir alanı kaplıyordu.
Başlangıçta deniz olan Paratetis, Alpler ve Karpatlar’daki orojenik kuşakların yükselmesiyle oluşmuştu. Bu yükselme, Akdeniz’e güney bağlantısı olan bir havzanın oluşmasına neden oldu. Ancak yaklaşık 12 milyon yıl önce, Afrika ve Avrupa tektonik levhaları arasındaki bir çarpışma bu bağlantının kapanmasına sebep olarak Paratetis’in bir göl olarak yeniden sınıflandırılmasına yol açtı.
Paratetis, günümüzün tüm göllerinin toplamının yaklaşık 10 katı olan 1.77 milyon kilometreküp su içeriyordu. Paratetis, Akdeniz’den daha geniş bir yüzey alanına sahip olmasına rağmen, şaşırtıcı derecede sığ olmasından dolayı Akdeniz’in 3.75 milyon kilometreküp suyunun yaklaşık yarısı hacme sahipti.
Akdeniz bir zamanlar iç Avrupa’nın birçok nehir ve akarsuyu aracılığıyla tatlı su ile beslenirken, Paratetis’in ayrılması bu kaynağı kesti ve bunun yerine tatlı su akıntıları göle yöneldi. Bu değişim ile beraber bölge, daha önce sahip olduğu çok çeşitli deniz türlerinden daha az çeşitli tatlı su türlerine doğru bir geçiş yaşadı ve bölgenin flora ve faunasında önemli bir değişiklik yaşandı.
Paratetis bölge iklimini de değiştirdi
Paratetis’in büyüklüğü aynı zamanda Avrasya iklimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu anlamına geliyordu. Gölün yarattığı su buharı, mevsimler arasındaki termal farkı azaltmaya katkıda bulunarak çok daha istikrarlı bir mevsimsel iklimi teşvik etti.
Ancak, Paratetis gölünün ömrü uzun sürmedi ve Avrasya’da çok az yağış yaşandığı bir “aşırı kuruma” döneminde, yağışla doldurulamayan gölün izole suları buharlaştı.
9,8 ila 7,7 milyon yıl önce suyun büyük bir kısmının buharlaşmasıyla, Büyük Hersoniyen Kuruması adı verilen bir dönemde su seviyeleri yaklaşık 250 metre düştü. Bu, gölün yüzey alanının yüzde 70’ini ve hacminin yüzde 30’unu kaybetmesine ve bugünkü Karadeniz’in büyüklüğüne inmesine neden oldu.
Kuruma, bölgenin yerleşik ekosistemini de etkiledi. Bir zamanlar Paratetis’te yaşayan yunuslar, foklar ve hatta dünyanın en küçük balina türleri (Cetotherium riabinini) artık gölün çekilen sularında hayatta kalamaz hale geldi.
Küçülme Avrasya iklimini de etkiledi ve bir zamanlar sabit olan termal gradyan yerini çok daha soğuk kışlara ve daha sıcak yazlara bıraktı.
Paratetis’in mirası: Karadeniz, Hazar Denizi ve Aral Gölü
Paratetis küçülmeye devam ederken, bugün hala varlığını sürdüren üç ayrı bölge oluşturdu. Doğu Avrupa ve Batı Asya arasındaki Karadeniz 436.000 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Orta Doğu’da 371.000 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Hazar Denizi, Dünya’nın şu andaki en büyük iç su kütlesi. Ve son olarak, şu anda 68.000 kilometrekarelik bir alanı kaplayan, ancak insan faaliyetinin neden olduğu kendi kuruma döneminin bir sonucu olarak küçülmeye devam eden Aral Gölü bulunuyor…
Kaynak: Chip