Korkutan Tahmin: Dünya’daki Oksijenle Birlikte, Yaşam da Sona Erecek
TikTok’un çocuklara etkisi düşündüğünüzden fazla!
TikTok, çocuk içerikleri yüzünden ABD’de davalık oldu. Bazı eyaletler, sosyal medya platformunun yanıltıcı olduğunu söylüyor.
Xiaomi Mix Flip’te uydu desteği olacağı kesinleşti
Xiaomi’nin yeni katlanabilir telefonu Mix Flip, uydu bağlantı desteği ile sertifika aldı, bu özellikle kullanıcılara daha geniş kapsama alanı ve güvenilir bağlantı sunuyor.
Tecno Phantom V2 Fold, Geekbench’te önemli özellikleriyle ortaya çıktı
Tecno’nun katlanabilir akıllı telefonu Phantom V2 Fold, Geekbench testinde görülen anahtar özellikleriyle dikkat çekiyor, katlanabilir telefon pazarında yeni bir oyuncu olarak yerini alıyor.
Snapdragon 8 Gen 3, Exynos 2400’ü geride bıraktı
Snapdragon’ın yeni 8 Gen 3 işlemcisi, Galaxy S24 serisindeki erken benchmark testlerinde Exynos 2400 modelini geride bırakarak, performans konusunda yeni standartlar belirliyor.
Derin bir nefes alıp anın tadını çıkartın… Yeni bir araştırmaya göre Dünya’nın oksijeni yaklaşık olarak bir milyar yıl daha dayanacak. Tahmin edebileceğiniz gibi oksijenin kaybolması ile beraber Dünya’daki yaşamın da büyük bir çoğunluğunun yok olacağı söylenebilir.
Nature Geoscience dergisinde bildirildiği üzere iki bilim insanı, Dünya’nın oksijen açısından zengin atmosferinin, bundan 2,4 milyar yıl önce Büyük Oksidasyon Olayı yaşanmamış olan erken Dünya’daki gibi metan açısından zengin bir yapıya geri döneceğini tahmin ediyor. Kazumi Ozaki ve Christopher Reinhard, bu sonuca biyolojik ve jeolojik süreçler de dahil olmak üzere Dünya’nın sistemlerinin bir kısmını modelleyerek ulaştı.
Dünya’da bildiğimiz hali ile yaşam, gezegenimizin bol miktarda oksijene sahip olan ve bu sayede de yaşamın büyük bir kısmının temelini oluşturan fotosentetik organizmalar için verimli bir alan olan atmosferimiz sayesinde mümkün oluyor. Ancak yeni tahminler, bu oksijenli atmosferin – ve buna bağlı olarak da oksijen temelli yaşamın – Dünya’da kalıcı olmayabileceğini hatırlatıyor.
Tokyo’daki Toho Üniversitesi Yardımcı Doçenti ve araştırmanın yazarı Kazumi Ozaki, de-oksidasyon sonrasındaki atmosferin yükselmiş metan, düşük CO2 seviyesi ve ozon tabakasının olmaması ile tanımlandığını söylüyor.
Bu değişiklikler jeolojik zaman ölçeğinde milyonlarca ve milyarlarca yıl içerisinde gerçekleşecek ve bu yüzden de geçtiğimiz yüzyıl içerisinde insanların sebep olduğu hızlı değişimlerle karıştırılmaması gerekiyor.
Oksijen seviyelerindeki bu uzun süreli değişikliğin arkasındaki temel güçlerden biri ise Güneş’in giderek daha fazla parlaklaşması. Bu parlaklaşma gezegeni ısıtıyor ve bilim insanları, bu ısınma sonucunda karbondioksit seviyesinin azalmasına sebep olacağını söylüyor. Bir süre sonra bitkiler ve fotosentez yapan diğer organizmalar, oksijen oluşturmak için yeterli karbondioksite sahip olamayacak ve bu önemli gazın atmosferdeki oranı azalacak.
Kaynak: Chip
