Çin’in 11 milyon nüfuslu Wuhan kentinde patlak verdikten sonra dünyanın dört bir tarafına yayılan ve hayatı felç eden COVID-19 pandemisi, yüzde 80’i 60 yaş üstü olan toplam 21,297 insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Ve bu sayı, her geçen saat artıyor. Dünyanın içine düştüğü bu kaotik durumdan ne zaman çıkacağı ise belirsizliğini koruyor.
Yeni tip koronavirüse dair en büyük korkuların başında, mutasyon geçirmesi geliyor ancak görünen o ki korktuğumuz şey çoktan başımıza gelmiş. Harvard Üniversitesi'nden epidemiyolog Prof. Dr. Marc Lipsitch, “Yeni koronavirüs genetik olarak değişiyor mu?' sorusuna, “Kesinlikle evet” yanıtını verdi. Bilim insanına göre asıl sorulması gereken, bu mutasyonun hastalığın seyri, bulaşıcılığı ya da insanlar üzerindeki fiziksel etkisi olup olmadığı.
SARS-CoV-2 ile enfekte olmuş bir hastadan alınan hücrelerin renklendirilmiş görüntüsü
Prof. Dr. Lipsitch, şimdiye kadar koronavirüsün geçirdiği mutasyonun etkilerine dair ellerinde olumlu veya olumsuz anlamda güvenilir bir kanıtın olmadığını söylüyor. “Koronavirüsler, diğer tüm virüsler gibi genetik kodlarının küçük kısımlarını sürekli olarak değiştirir” diyen bilim insanı, bu sürece temkinli bir şekilde yaklaşmamız gerektiğini belirtiyor.
Birleşik Krallık'taki salgını izleyen COVID-19 Genomics UK Consortium'un bilimsel proje yöneticisi Ewan Harrison, “Virüsler yaşam döngülerinin bir parçası olarak mutasyona uğrar” diyor ve ekliyor:
“Grip ve kızamık gibi koronavirüs de bir RNA virüsüdür. Bir virüs bir kişiye bulaştığında, genetik talimat dizisi, hücreye girdiğinde nasıl çoğaltılacağını söyleyerek virüsün yayılmasını sağlar. Virüs kendi kopyalarını çıkarır ve vücuttaki diğer hücrelere iter. Virüsün bulaşıcı dozları, öksürük yoluyla damlacıklar halinde ortaya çıkan ve diğerler insanlar tarafından solunabilir”
Virüslerin kendilerini kopyalarken genomlarında hatalar yaptığını söyleyen Harrison, bu değişikliklerin birikimli olabileceğini ve virüsün gelecekteki kopyalarına aktarılabileceğini belirtiyor. Yeni koronavirüsün resmi adı olan SARS-CoV-2'deki genetik değişiklikleri izleyen araştırmacılar, virüsün nispeten istikrarlı göründüğünü söylüyorlar Harrison, “Virüs, bu yayılma sürecinde ayda ortalama iki kez mutasyona uğruyor. Bu, grip hastalığına neden olan influenzanın geçirdiği değişimin yaklaşık üçte biri ila yarısına denk geliyor” diyor.
Araştırmacılar, SARS-CoV-2'deki genetik değişiklerin insanlardaki etkilerini anbean gözlemliyor. Örneğin, koronavirüs bağışıklık sistemimizin bazı bölümlerini bloke etmenin yollarını geliştirdiyse, vücudumuzda saklanabilir ve daha güçlü hale gelebilir. Ya da İnsan hücrelerine daha güçlü bağlanmak üzere evrimleştiyse, daha verimli ve hızlı bir şekilde çoğaltabilir.
Araştırmacıların şu ana kadar gözlemledikleri küçük genetik değişiklikler, virüsün işlevini değiştirmiş gibi görünmüyor. Ayrıca bu yavaş değişim oranı, tedaviler ve aşılar için potansiyel olarak iyi bir haber. Araştırmacılar, SARS-CoV-2'ye karşı geliştirilecek aşının, insanları potansiyel mutasyonlara karşı yıllarca koruyabileceğini öngörüyor.
Kaynak: Webtekno