Son zamanlarda tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, pek çok ülkenin ekonomisine kaos getirdi. Öte yandan ülkelerin virüsün yayılmasını engellemek için verdiği çabalar, gezegenin kendisinin biraz daha az hareket etmesine yol açtı. Dünya’nın hareketini inceleyen araştırmacılar, dünya genelinde ulaşım ağlarının ve diğer insan faaliyetlerinin durdurulmasının bir sonucu olarak sismik gürültüde bir düşüş meydana geldiğini bildirdi.
Araştırmacılar, gezegenin kabuğundaki titreşimlerin uğultusunda meydana gelen bu düşüşün detektörlere daha küçük depremleri tespit etme ve volkanik faaliyetlerle diğer sismik olayları izleme noktasında yardımcı olacağını söylüyor. Belçika Kraliyet Gözlemevi’nde sismolog olarak görev yapan Thomas Lecocq, bu büyüklükte bir gürültü düşüşünün genellikle sadece Noel döneminde kısa bir süreliğine yaşandığını belirtiyor.
İnsan kaynaklı etkiler, diğer sinyallerin algılanmasını güçleştiriyor:
Deprem gibi doğal olaylar, Dünya'nın kabuğunun hareket etmesine neden olurken hareketli araçların ve endüstriyel makinelerin ortaya çıkardığı titreşimler, az da olsa benzer etkiyi yaratabiliyor. Bu noktada bireysel kaynaklardan gelen etkiler, küçük olsa da arka plan gürültüsü üreterek sismologların aynı frekansta meydana gelen diğer sinyalleri algılamasını güçleştiriyor.
Gözlemevindeki bir sismograftan toplanan veriler, Brüksel’de COVID-19’un yayılmasını önlemek için alınan önlemlerin insan kaynaklı sismik gürültüyü üçte bir oranında azalttığını gösteriyor. Brüksel’de alınan önlemler arasında 14 Mart’tan itibaren okulların, restoranların ve diğer halka açık mekanların kapatılması; 18 Mart’tan itibaren tüm zorunlu olmayan seyahatlerin yasaklanması yer alıyor.
Değişiklikler yalnızca Brüksel’de fark edilmedi:
Washington DC’de yaşayan bir başka sismolog olan Andy Frassetto, önümüzdeki aylarda karantinalar devam ederse dünyanın dört bir yanındaki detektörlerin artçı deprem sarsıntılarının yerlerini tespit etmede normalden daha iyi olabileceğini söylüyor. Üstelik karantinanın etkilerini fark edenler yalnızca Belçikalı sismologlar değil. Bu noktada Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden Celeste Labedz, attığı bir tweet'te Los Angeles’taki bir istasyonda da benzer bir düşüşün gerçekleştiğini belirtti.
Öte yandan Jeolog Emily Wolin, sismik izleme istasyonlarının tümünün Brüksel’de gözlemlendiği kadar belirgin etkiler kaydedemeyeceğini söylüyor. Bunun nedeniyse birçok istasyonun insan gürültüsünden kaçınmak için uzak bölgelerde konumlandırılmış olması. Bu noktada bu tür istasyonlar tarafından kaydedilen gürültü seviyelerinde daha küçük veya hiçbir değişim görülmeyeceği belirtiliyor.
Kaynak: Webtekno