X

Koronavirüsle İlgili Kesin Olarak Cevaplanamayan 3 Soru

Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, bugüne kadar 1,4 milyon kişiye enfekte olan ve 88 bin kişiyi hayattan koparan COVID-19 hastalığına karşı etkili bir tedavi yöntemi bulmak için var güçleriyle çalışıyor. Bununla birlikte uzmanlar, şu an bir aşı geliştirilse dahi bunun kullanılabilir olmasının 12 ila 18 ayı bulacağını söylüyor.

Koronavirüsün “Aşil topuğunu” bulmak için pek çok çalışma yürüten bilim insanları, elde ettikleri yeni veriler ışığında hastalığa karşı aldıkları pozisyonlarını güncelliyorlar. Çin'in Wuhan şehrinde, insanlar tarafından tüketilmeyi bekleyen canlı hayvanların satıldığı bir pazardan çıktığı söylenen yeni tip koronavirüs, SARS’a çok benziyor. Nitekim enfeksiyona bilimsel olarak SARS-CoV-2 isminin verilmesinin nedeni de bu.

Elimizdeki verilere rağmen COVID-19'a dair hala tartışma yaratan pek çok şey bulunuyor

Bu yakınlık, virüsle mücadele bilim dünyasına önemli bir referans sağlamasına rağmen hala bazı sorular cevap bulmayı bekliyor. Hadi gelin, bilim insanlarının koronavirüs pandemisi ile ilgili kesin olarak cevaplayamadığı üç soruya hep birlikte bakalım.

Koronavirüs salgını yazın biter mi?

Pek çok insan, COVID-19’un yaz aylarıyla birlikte sona ereceğini düşünüyor. Daha doğrusu umuyor. Örneğin; ABD'de koronavirüsü ile mücadelenin poster yüzlerinden Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Dr. Anthony Fauci, yakın zaman önce yaptığı bir açıklamada şöyle diyor: 

“Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına girerken, yayılım hızının yavaşlayacağını umuyoruz. Hava ısındığında salgının hafifleyip hafiflemeyeceği hakkında elimizde kesin veriler olmasa da, daha önceki koronavirüs salgınları bu yönde emareler sunuyor”

Kasım 2002'de Hong Kong'da ortaya çıkan ve daha sonra 37 farklı ülkeye yayılan bir başka koronavirüs salgını SARS (Şiddetli Akut Solunum Sendromu), ertesi yılın temmuz ayında tamamen kontrol altına alınmıştı.  

Harvard Üniversitesi’nden epidemiyolog Marc Lipsitch ise salgının yaz aylarında sona ereceğine ilişkin değerlendirmelere temkinli bir şekilde yaklaşıyor. “SARS doğal nedenlerden yok olmadı; Çin, Hong Kong, Vietnam, Tayland, Kanada ve başka yerlerdeki son derece yoğun halk sağlığı müdahaleleri sayesinde bertaraf edildi” diyen Lipsitch, önemli bir detaya dikkat çekiyor.

Herkesin maske takmasına gerek var mı?

Maskeyi hasta olanlar mı takmalı yoksa herkes mi? Bu soruya hala kesin olarak bir cevap verilebilmiş değil. 6 Nisan akşamı maske kullanımıyla ilgili yeni bir kılavuz yayınlayan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), enfekte değilseniz veya sağlık çalışanı değilseniz, takmanızı önermiyor. Bununla birlikte kapalı bir alandaysanız maske takılmasının faydalı olacağını söylüyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), enfekte olmuş kişilerin belki de yüzde 25'inin asemptomatik olduğunu belirtiyor. DSÖ, geçtiğimiz şubat ayında yayınladığı raporunda, asemptomatik vakaların nadir olduğunu, bununla birlikte bu kişilerin hastalığı çevrelerindeki insanlara bulaştırabileceğini ifade etmişti.

Singapur'da yapılan bir araştırmada ise, 23 Ocak ile 16 Mart tarihleri ​​arasında tespit edilen 157 kişiden 10'unun virüsü semptomları olmayan kişilerden aldıkları ortaya çıkmıştı. Bu da, kendisini hasta hissetmediği için maske takmayan insanların, aslında virüsü başkalarına bulaştırdığını gösteriyor.

Gıdalardan koronavirüs bulaşır mı?

Kargo ve yemek paketlerinde koronavirüs riskinin olup olmadığı uzun zamandır tartışılan bir konu. Hastalık Kontrol Merkezi’ne (CDC) göre, bugüne kadar COVID-19’un çiğ gıdalar dahil olmak üzere yiyecekler üzerinden bulaştığına dair herhangi bir kanıt bulunmuyor. COVID-19 bir solunum yolu hastalığı olduğu için çoğunlukla konuştuğunuzda, öksürdüğünüzde veya hapşırdığınızda ortaya çıkan damlacıklar yoluyla bulaşıyor. 

Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü’nün 2008 tarihli raporunda, SARS'a neden olan koronavirüs SARS-CoV'un öncelikle hava yoluyla enfekte olduğu ancak zaman zaman da gıda yoluyla bulaştığı belirtmişti. 

Rutgers Üniversitesi Gıda Bilimi Bölümü'nden profesör Donald Schaffner, COVID-19'un gıda yoluyla yayılabileceğini, ancak bununla ilgili bir kanıt bulunmadığını söylüyor. Columbia Üniversitesi’nde başkan yardımcısı olarak görev yapan dünyaca ünlü Türk kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz de geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı bir yazıda, virüsün yiyecekler üzerinden bulaştığına dair kanıtın olmadığını ifade etmişti. 

SARS virüsünü öldürmek için 30 dakika 60 derece ısıya maruz bırakmanın yeterli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öz, “Bu şekilde bir pişirmenin COVID-19’u da öldüreceğine inanılıyor. Yiyecekleri gıda güvenliği kurallarına uygun olarak temizlemek, pişirmek, düzgün bir şekilde soğutmak ve dondurmak çok önemli” değerlendirmesinde bulunmuştu.

Kaynak: Webtekno

Dijital Pazarlama Haberleri: Dijital pazarlama için güncel dijital medya haberlerini birden fazla kaynaktan izinli yayınlayan platform.
Related Post