2K’in Mafia Trilogy’yi duyurmasının ardından serinin 2 oyunu hemen arka arkaya satışa çıktı. İlk oyun Mafia II: Definitive Edition olurken, hemen arkasından da Mafia III: Definitive Edition geldi. Bu 2 oyunun önce sunulmasının en büyük sebebi, grafiklerinin cilalanmış olmasından kaynaklanıyor. Yani hikayeye ilişkin bir değişiklik yok, ilk oyunlar neyse, bunlar da aynı. Fakat asıl fark, ağustos ayında satışa çıkacak olan Mafia I’de yaşanacak, zira o yapım remake olarak hazırlanıyor ve bu da yeni bölümler demek.
Daha önce Mafia II: Definitive Edition’ı incelemiştik, zamanı geldiğinde de Mafia: Definitive Edition’a bakacağız, ancak bugünkü konumuz Mafia III: Definitive Edition.
Aslında Mafia III, 2018 yılında PlayStation Plus sahiplerine ücretsiz olarak da sunulmuştu. İlk olarak 2016 yılında çıkmış olan bu oyun, üzerinde grafik yenilemesi yapılarak karşımıza çıkmıştı ki, şu anda da fark yok aslında. Oyunu 4K ve HDR desteği oynayabiliyorsunuz ve tüm ek paketler de bu oyunla artık ücretsiz olarak geliyor. Yani eğer bugüne kadar bu oyunu bir şekilde oynamadıysanız, güzel fırsat. Özellikle de mafya temalı oyunları seviyorsanız, bu seri sizi bir hayli oyalayacak.
Serinin diğer oyunları gibi Mafia III: Definitive Edition da süre bakımından oldukça uzun bir oyun. Ana görevler, yan görevler derken ekran başında 50 saati geçirmeniz anlamına geliyor ki, eğer tüm her şeyi açmak istiyorsanız ise bu süre muhtemelen daha fazla uzayacaktır. Peki, oyunun konusu ne?
Mafia II: Definitive Edition’da hatırlarsanız İtalyan asıllı bir göçmen olan Vito Scaletta‘nın hikayesine konuk oluyorduk. Sene 1940’tı ve yine İtalyan mafyası ile içli dışlı oluyorduk. Mafia III: Definitive Edition’da ise yıl 1968. Bu kez Afroamerikan bir karakter olan Lincoln Clay var parmaklarımızın ucunda. Vietnam’dan henüz dönmüş ve tıpkı Mafia II’deki Vito gibi o da döner dönmez bir aile meselesinin içinde buluyor kendini. Önce Haitili mafyalar derken, ardından hedef, İtalyan mafyasının tepe ismi Sal Marcano şeklinde beliriyor ve böylece Lincoln’un hikayesi başlıyor.
Lincoln Clay’in hikayesi ve oyunun hikaye anlatımı etkileyici. Hikayenin, özellikle bitirdiğiniz görevleri sonrasında veya aralarda karşınıza çıkan sinematiklerle belgesel tadında anlatılması gayet hoş olurken, yan karakteri de bize tanıtıyor ve böylece oyunun hikaye örgüsüne daha fazla kapılıyorsunuz.
Ancak oyunun oynanış biçimi bir süre sonra tekrara bağlıyor ki, bu da Mafia 3’ü serinin diğer oyunları arasında ne yazık ki sona yerleştiriyor. Oyunda 10 bölge yer alıyor. Her bölgeyi birer birer kazanmaya çalışırken elbette buraları tutmuş olanları birer birer alaşağı etmeniz gerekiyor. Bunu yaparken de genelde aynı yöntemler izleniyor ve oyunun mekanikleri itibariyle de hep benzer şekillerde avlıyorsunuz. Bu, kimileri için oyunun en can sıkıcı kısmı. Yani neredeyse bütün oyunu ıslık çalıp düşmanı kuytuya çekerek bitirmeniz mümkün.
Fakat burada kurtarıcı olan kısım hikayenin derinliği oluyor. Oyunda ilerledikçe hikaye daha çetrefilleniyor ve oyunun geçtiği dünya genişliyor. Buna, oyunun geçtiği New Bordeaux‘u da dahil edebiliriz. Şehir, zaten görsellik olarak ilk 2 oyuna göre kuşkusuz daha iyi bir izlenim sunarken, şehirde gezdiğiniz anlarda, halk arasında o döneme ayna tutan konuşmalara da şahit olabiliyorsunuz. Öte yandan haritanın da oldukça geniş tutulduğunu söyleyebiliriz. Çevrede Playboy dergileri, Vargas tabloları ve albüm kapakları gibi toplanabilir öğeler de yer alıyor ve böylece gezeceğiniz geniş bir alan bulunuyor.
Oyunun gidişatında müttefiklerin de önemi bir hayli büyük ve bu müttefikler arasında Vito Scaletta da yer alıyor. Ancak her şeyin sonunda elbette iş Lincoln Clay’in yeteneklerine kalıyor. Oyunda, 6 çeşit silah sınıfından 45’ten fazla silah kullanılıyor. Bu silahları modifiye etme ve böylece geliştirme seçeneğiniz var. Silahların vuruş hissiyatı yerindeyken, iş yakın dövüşe geldiğindeyse zaten Lincoln Clay’in cüssesinden faydalanıyoruz. Ancak yapay zeka burada bize büyük kolaylık tanıyor.
Zira oyunun yapay zekası, bugüne kadar bu tür çoğu oyunda karşılaştığımız gibi biraz kıt. Öyle ki adamın 2 adım ötesinde adam öldürüyorlar, bana mısın demiyor. Öte yandan şehrin ortasında birini yumrukluyorsunuz, tek yumruk yediği anda yerden kalkamıyor ve çevrediler sanki bir şey olmamış gibi davranıyor. Bunlar oyunu gerçekçilikten uzaklaştırıyor.
Ancak arabaya bindiğiniz an hepsini unutuyorsunuz. Oyunun en güzel kısmı bizce müzikleri ve araba kullanırken sağladığı özgürlük hissi. Özellikle 60’ların sonu 70’lerin başı olması sebebiyle, radyoda dönemin en güzel şarkıları çalıyor ve hatta görevlere de bu yansıyor. The Animals, Beach Boys, Del Shannon, Elvis Presley, Iron Butterfly, Jefferson Airplane, Johnny Cash, The Suprames ve daha nicesi radyoda sürekli kulaklarınızda ve özellikle araba kullanırken bir de şehre yağmur yağıyorsa gerçekten görevden göreve yol almak büyük keyif veriyor. Biz sırf bu nedenle oyunda hızlı seyahat olmamasını yadırgamadık. Araba seçeneği de bir hayli fazla, 50’den fazla. Sürüş dinamiğini ve keyfini de açıkçası gayet tatmin edici bulduk; ses efektleriyle beraber oldukça zenginleştirilmiş.
Sonuç
Sonuç olarak Mafia III: Definitive Edition, eğer bugüne kadar Mafia serisini oynanamışsanız ve oynamayı düşünüyorsanız, Mafia Trilogy ile beraber edinmeniz gereken bir yapım. Fakat dediğimiz gibi oyun görevleri ve bunları yapış biçimleriniz birbirini tekrar ediyor, bu can sıkıcı olabilir. Hikaye ise serinin diğer oyunları gibi derin ve tatmin edici. Ancak hikaye konusunda umutları Mafia: Definitive Edition’a sakladık ve bekliyoruz. Bakalım ağustos ayında çıkacağı söylenen Mafia: Definitive Edition, bizlere nasıl bir şey sunacak.
CHIP Online Notu: %70
KÜNYE
Yayıncı: 2K Games
Geliştirici: Hangar 13
Tür: Aksiyon
Platform: PS4, PC, XONE
Web: store.playstation.com
Kaynak: Chip