X

Masum İnsanları Katile Çeviren Milgram Deneyi

Tarih boyunca adından hiçbir yerde iyi bahsedilmeyen, çok sayıda birbirinden farklı isim gördük. Böyle dediğimizde akla ilk gelen isimlerden biri de Adolf Hitler oluyor. Zira acımasızlığı ve gerçekleştirdiği insanlık dışı eylemlerle akıllarda yer alan diktatör, Almanya ve dünya tarihine hiç unutulmayacak bir leke olarak geçti.

Milyonlarca insanın ölümünden sorumlu olan bu isim, 1945 yılında yaşamını yitirdi. Buradan sonra çok sayıda Nazi görevlisi yakalandı ve hâkim karşısına çıktı. Bu görevlilerin arasında içeriğimizin konusu olan Milgram deneyine ilham kaynağı olmuş Adolf Eichmann da bulunuyordu.

Peki Eichmann tam olarak ne yaptı ve deneye nasıl ilham kaynağı oldu?

Eichmann’ın dönemin Almanya’sındaki görevi, milyonlarca Yahudi’nin kamplara gönderilmesini sağlamaktı. Yani aradaki ulaşımın devamlılığından Eichmann sorumluydu. Sonuç olarak kendisi, milyonlarca insanı ölüme göndermiş oldu. Fakat bunun için hâkim karşısına çıktığında, diğer askerler gibi şu sözleri söyleyerek kendisini savundu:

“Sadece emirleri uyguladım”

Bu savunma tahmin edebileceğiniz üzere pek de işe yaramadı ve Eichmann bir süre sonra idam edildi. Fakat bu sözler, Stanley Milgram adlı profesörü kendi deneyini kurmaya itti. İnsanlara yaptıkları eylemler sorulduğunda sorumluluğu otoriteye atma eğilimi sadece askerlerde mi var?

Yoksa her gün yanımızdan geçen insanlar da sorumluluk kendilerinde olmadığı zaman çizgiyi aşan eylemlerde bulunabilir mi? Gelin cevabı Milgram’ın deneyinde görelim.

Otoriteye nasıl boyun eğildiğini göstermeyi amaçlayan bu deney, farklı şekilde sunuldu ve böylece katılımcı bulunabildi:

  • Milgram deneyinin duyurusu

Deneyi daha cazip kılmak amacıyla bunun öğrenme ve hafızanın çalışma şekli üzerine bir deney olduğu söylendi. Ayrıca katılımcılar, ayıracakları 1 saat için 4 dolar alacaklardı. Bu da günümüzde yaklaşık 38 dolar ediyor. Sonuç olarak toplumun farklı kesimlerinden farklı insanlar bulundu.

Toplumun farklı kesimlerinden seçilen bu kişiler psikolojik rahatsızlığı olmayan ve şehir içinde gündelik yaşamını sürdüren insanlardı. Yani her gün yolda veya toplu taşımada yanınızdan geçen insanların deneyde yer aldığını düşünebilirsiniz.

Deneyde üç kişi var, fakat sadece biri denek:

  • E: Gözetmen, T: Denek, L: Aktör

Deneyi gerçekleştiren profesör, ki bu bağlamda kendisi Milgram oluyor, karşısındaki iki kişiye kura yoluyla rollerini dağıtıyor. Bu bağlamda bu kişilerden biri öğretmen, diğeri de öğrenci oluyor. Elbette bu, işin görünen yüzü.

Çünkü denek olarak katılan kişinin yanında, daha önceden bilgilendirilmiş olan aktör bulunuyordu. Yani olacaklardan kendisi haberdardı. Bu bağlamda kartların ikisinde de aslında öğretmen yazıyor ve denek, her şekilde öğretmen koltuğuna oturuyordu.

Öğrenci (aktör) ise elektrik koltuğu benzeri bir cihaza bağlanmıştı ve öğretmenin okuduğu kelime çiftlerini aklında tutması gerekiyordu:

Her yaptığı hatada ise kendisine 15 volttan başlayan ve sonraki hatalarda 15’in katları şeklinde yükselen bir elektrik miktarı veriliyordu. Ayrıca şalterlerin altında tehlike miktarını belirten ibareler de bulunuyordu. Bu miktar, 450 volta kadar ilerliyordu. Aktörün doğru cevaplarla başladığı deney bir noktadan sonra yanlış cevaplarla ilerlemeye başladı.

Bu noktada aktörler ve denekler birbirini göremediğinden başta sadece ufak inlemeler duyuluyordu. Fakat volt miktarı arttıkça içeriden daha yüksek sesler gelmeye başladı. Bir yerden sonra bunlar yalvarmaya bile döndü. Hatta deneyin bazı varyasyonlarında aktörler, (elbette deney gereği) kalp rahatsızlıkları olduğunu ve bundan endişe duyduklarını bile söylediler.

Denekler elektrik verirken gerginlik tavan yaptı:

Bir noktadan sonra aktörlerin sesleri kesiliyordu. Bu süreçte katılımcılar, aktörler soruları bilemediğinde elektrik vermekten memnun değildi. Hatta bu noktada ağlayanlar bile oldu ve gözetmene deneyi durdurmasını, parayı iade edeceklerini söylediler. Fakat deneye yine de devam etmeleri sağlandı.

Kaba kuvvet kullanılarak da değil, sadece birkaç cümle ile

  • Lütfen devam edin.
  • Deney gereği devam etmeniz gerekmektedir.
  • Devam etmeniz gerçekten çok önemlidir.
  • Başka seçeneğiniz bulunmuyor, devam etmek zorundasınız.

Bunlar, karşı çıkma durumlarında gözetmenin deneğe söylediği cümlelerdi. Eğer dördüncü cümleden sonra denek yine ısrar etseydi deney bitecekti. Fakat çok az sayıda kişinin bu noktaya ulaşabildiği görüldü. Peki sonuç olarak ne oldu?

Deneye katılan 40 kişinin yüzde 65’i, yani 26 kişi son seviyedeki ölümcül olan 450 volta ulaştı. Buna ek olarak katılımcıların tümü, en az 300 volt seviyesindeydi ki bu da oldukça tehlikeli bir seviye.

Bu deneyden önce Milgram, çok sayıda psikoloji uzmanına insanların vereceği tepkiler konusunda ulaşmıştı

Bu kişilerin hepsi, deneklerin yardım çığlıklarına sessiz kalmayacağını ve deneyi o noktada sonlandıracaklarını söyledi. Fakat sonuçlar, bunun tam tersini gösterdi.

Dikkate alınması gereken bir başka nokta da Milgram’ın, katılımcılara deneyin sonucundan sorumlu olmadıklarını söylemiş olmasıydı. Kendilerinin sorumlu olduğunu söylediği durumlarda ise katılımcılar deney daha başlamadan oradan gitti. Sizin bu deney hakkındaki düşünceleriniz neler?

Kaynaklar: Bebar Bilim, Evrim Ağacı, Behavioral Scientist

Kaynak: Webtekno

Dijital Pazarlama Haberleri: Dijital pazarlama için güncel dijital medya haberlerini birden fazla kaynaktan izinli yayınlayan platform.
Related Post