Büyük şehirlerde yaşayanlar için sokaklara, caddelere araba park etmek dünyanın en büyük sorunlarından biridir. Özellikle de büyük bir aracınız varsa, park sorununun yanı sıra yoğun trafikte bu araçları kullanmak başlı başına bir eziyet haline geliyor. Bu nedenle, hatchback araçlar çoğu sürücü için en doğru seçimlerden biri olarak öne çıkıyor.
Pek çok otomobil üreticisi gibi, Mercedes-Benz de bu sorunların farkına vardı. Otomobil devi, 1982 yılında ilginç tasarımlı, Mercedes-Benz A serisinin atası olarak kabul edilen NAFA adlı bir konsept otomobil tanıttı.
Son derece kompakt bir otomobil olan NAFA, yalnızca 2,5 metre uzunluğundaydı.
1,5 metre genişliğe ve yüksekliğe sahip olan araç adını Nahverkehrsfahrzeug sözcüğünün kısaltmasından alıyor. Bu kelime Türkçeye ‘küçük uzunluktaki araç’ olarak çevriliyor.
Boyutlarından da anlaşılacağı gibi, NAFA gerçekten de küçük bir araçtı. O kadar küçüktü ki günümüzde üretilen Smart ForFour ve Citroën AMIgibi mini otomobillerin yanında bile küçük kalıyor.
Bir otomobil için özellikle de hatchback otomobiller için en önemli özelliklerin başında kompaktlığı ve manevra kabiliyeti geliyor.
Çünkü bu araçlar, trafik keşmekeşinden kaçabilmek için en doğru seçenek olarak kullanıcılara sunuluyor. NAFA’nın mühendisleri de bunu düşünmüş olacak ki, otomobile çeşitli özellikler eklemek yerine ilginç birkaç yöntem kullanarak iyi bir manevra kabiliyeti kazandırdılar.
Her şeyden önce, yukarıda da belirttiğimiz gibi, arabanın gövde ölçülerini olabildiğince küçülttüler. İkinci olarak, dört tekerlekten çekiş sisteminin kullandılar ki bu özellik, NAFA’ya 5,7 metrelik dönüş yarıçapı gibi büyük bir avantaj sağladı. Günümüzde üretilen en küçük arabalardan biri olan Smart ForTwo’nun dönüş yarıçapı ise 7,8 metre.
NAFA, bu boyutlardaki bir otomobil için ilk olan ve oldukça ilginç bir özelliğe sahipti.
1982 yılında görücüye çıkan otomobilin sürgülü ve kaput tarafına doğru açılan şoför kapısı, o yıllarda büyük tartışmalara yol açtı.
Kapının böyle tasarlanmasının sebebi, Mercedes’in “dar alanlara sığacak şekilde tasarlanmış şehir içi otomobil” düsturunu sürdürmek istemesiydi. Kapı açıldığında yan ayna, zarar görmemesi için otomatik olarak katlanıyordu.
Önden çekişli NAFA, otomatik şanzımana sahipti.
Aynı zamanda, bu minik araç gücünü 40 beygir güç üreten üç silindirli, 1 litrelik motor sağlıyordu. Aracın yalnızca iki koltuğu bulunuyordu. NAFA tam bir kompakt araçtı ancak seri üretime geçirilmedi.
Bu durumun başlıca nedenleri arasında bazı güvenlik sorunları olduğu düşünülüyor fakat Mercedes-Benz bu konuda herhangi bir açıklama yapmadı. Günümüzde özel bir garajda muhafaza edilen NAFA, A-Serisi’nin temellerini atan otomobil olarak kabul ediliyor.
Kaynak: Webtekno