NASA yıllık küresel sıcaklık raporunu yayınladı ve 1880 yılından bu yana yapılan ölçümlere göre 2023 yılı kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu. Yapılan ölçümlere göre sıcaklık değerleri, 1951-1980 yılları arasındaki ortalamanın yaklaşık 1,2 santigrat derece üzerinde çıktı.
1880’lerle karşılaştırdığımızda, gezegenin 2023 yılında 2,5 derece daha sıcak olduğunu görüyoruz. Başka bir deyişle, son birkaç on yıl kötünün de kötüsü olarak tarihe geçti. Şimdiye kadar ölçülen en sıcak ay ise 2023 yılının Temmuz ayı oldu.
NASA Yöneticisi Bill Nelson yaptığı açıklamada, “NASA ve NOAA’nın küresel sıcaklık raporu, bir iklim kriziyle karşı karşıya olduğumuzu kanıtlıyor. Aşırı sıcaklardan orman yangınlarına ve yükselen deniz seviyelerine kadar, gezegenimizin değişmekte olduğunu görebiliyoruz.” dedi.
Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü (GISS) direktörü Gavin Schmidt, sıcaklık değişimine öncelikli olarak fosil yakıt emisyonlarının neden olduğunu söylüyor. Bakıldığında 2023 yılı bir istisna değil. Zira son on yıl üst üste kayıtlara geçen en sıcak yıllar oldu. Ek olarak, ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) geçtiğimiz günlerde 2024’ün daha da sıcak olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu açıkladı.
Ayrıca 2023’ün, Hunga Tonga-Hunga Ha’apai sualtı volkanının Ocak 2022’deki patlaması nedeniyle atmosferdeki volkanik aerosoller de dahil olmak üzere sıcaklıkları biraz düşürmek için çalışan bazı atmosferi soğutacak olayların yaşandığını da belirtmek gerekiyor. Ancak bu olaylar, ne yazık ki sera gazı emisyonlarına ve bu yılki El Niño hava olayının ısınma üzerindeki etkilerine engel olamadı.
Diğer taraftan Beyaz Saray kısa bir süre önce kritik iklim verilerini hazır hale getirmek için ABD Sera Gazı Merkezi‘ni kurarak, geçen yılki Enflasyon Azaltma Yasası iklim ve temiz enerji programları için 369 milyar dolar ayırdığını açıkladı. ABD başkanı Joe Biden ayrıca emisyon seviyelerini 2025 yılına kadar 2005 yılında yaşanan seviyenin en az yüzde 50 altına çekme sözü verdi.
Kaynak: Chip