Devam eden iklim değişikliği krizinden sıklıkla bahsediyoruz. Ancak NASA, salınan en yaygın sera gazı olan karbondioksitin atmosferi doldurmaya nasıl devam ettiğini gösteren yeni animasyonu ile sorunun tehlikeli etkilerinin boyutunu daha net bir şekilde görmemizi istiyor. Yeni animasyon, karbondioksitin yıl boyunca gezegenimizi nasıl boğduğuna dair iyi belgelenmiş bir bakış sunuyor.
Sera gazları genellikle gezegenimizi yalıtarak ve daha fazla ısıyı gezegende tutarak küresel sıcaklığın yükselmesine yardımcı olan tehlikeli gazlar olarak kabul edilir. Karbondioksit ve diğerleri gibi ağır gaz konsantrasyonları, temel olarak, gezegenimizin etrafında sarılı bir battaniye gibi düşünülebilir. Ancak, özellikle karbondioksit ile ilgili kafa karıştırıcı kısım, pek çok bitki gibi bizim de hayatta kalmak için ona ihtiyacımız olmasıdır.
Bu yüzden bu tür görselleştirmeler, iklim değişikliğine inanmayan insanlar tarafından hayatta kalmak için karbondioksite de ihtiyacımız olduğu argümanıyla genellikle bir kenara atılır. Ancak, atmosferimize büyük miktarlarda karbondioksit salınması tehlikelidir. Atmosfere bu gazdan çok fazla salınması, şüphesiz küresel sıcaklıkların daha fazla yükselmesine sebep olacaktır.
Daha yüksek küresel sıcaklıklar da, buz sahanlıklarının erimesine, deniz seviyesinin ciddi miktarlarda yükselmesine ve gezegenimizin bazı bölümlerinin kelimenin tam anlamıyla sular altına batmasına neden olacak. Yaşanan iklim krizi, gerçekten zincirleme bir etkiye sahip ve karbondioksit seviyelerinin dünyamızı nasıl boğduğunu gösteren bu yeni animasyon, uzmanların emisyonların tam olarak nereden geldiğini anlamalarına yardımcı olarak, gerektiğinde bu kaynakları azaltmanın yollarını bulma şansını arttıracak.
Gezegenimizin ve bu karbondioksiti atmosferden emmeye yardımcı olan çeşitli bitkilerin havadaki bu CO2 seviyeleriyle nasıl başa çıktığını anlamak da önemli. Bu tür NASA animasyonları ürkütücü olabilir, ancak aynı zamanda son derece bilgilendiricidir ve bilim insanlarının gezegenimizin ve nüfusumuzun karşı karşıya olduğu büyüyen sorunların nasıl yönetileceği konusunda yeni çözümler bulmasına yardımcı olur.
Kaynak: Chip