Oyun incelemeleri yaparken özellikle son bir aydır korku klasiği yaratıklarla boğuşuyorum. Los Angeles’ı zombilerden temizledikten sonra bir parti de Massachusetts’deki vampirlerle uğraşmam gerekti. Aslında Bethesda Türkiye’nin özel etkinliğinde Redfall’un vampirleri ile çok daha önceden de kısa bir tanışma şansı bulmuştum. Ama elbette Arkane Austin’in genç ve cesur ekibi tarafından yapılan bu oyunun son halini de oynamadan geçmedim. Redfall ile ilgili fikirlerimi incelemenin devamında okuyabilirsiniz.
Ancak önden şunu belirtmek istiyorum. Xbox Game Pass ile tamamen ücretsiz olarak sunulduğu için daha önce okumuş olabileceğiniz tüm olumsuz eleştirileri bir kenara bırakıp mutlaka kendinizin deneyip karar vermesini isterim. Evet Arcane’in bizi alıştırdığı kalitede ve yükselttiği çıtaya uygun bir oyun olmayabilir belki ancak kişisel olarak, aldığı yorumları çok hak etmediğini düşünüyorum. Kendinizin karar vermesini tercih ederim. Oyun, Arcane’in diğer serilerinden bildiğimiz kaotik oynanış döngüsünü bilimkurgu ve korku öğeleri ile birleştiriyor ve özellikle arkadaşlarla çok eğlenceli zamanlar sunuyor.
Vampir avcılığının bir okulu yok…
Konu oldukça basit: vampirler küçük bir kasabayı ele geçirmiş durumda ve geceleri ortaya çıkan şeylere karşı savaşmak size ve hayatta kalan küçük bir gruba kalmış. Kaçmayı hedeflerken, yolculuğumuz bizi çok hızlı bir şekilde hayatta kalanların üzerinde beliren tehdidin kökenlerine götürüyor. Kaçmak yerine, bu kan emicilere karşı savaşmaya karar veriyoruz.
Arkane’in son oyunu Redfall, Massachusetts’teki bir ada kasabasında geçiyor. Vampirler tüm vatandaşların dış dünyayla bağlantısını kesmiş ve güneşi tamamen kapatmışlardır. İşte burada kontrolü geri almak ve toprakları ele geçiren ölümcül vampirleri ortadan kaldırmak için devreye giriyoruz. İki açık dünya alanını keşfettikçe, vampir tanrılarının arkasındaki gizemi ve bu kıyamet istilasının nasıl gerçekleştiğini ortaya çıkarmaya başlıyoruz.
Redfall’un hikayesi animasyon ara sahneler yerine hareketsiz karelerle anlatılıyor. As Dusk Falls’dan da tanıdık gelecek bu hikâye anlatımı için kötü bir yol olmasa da, Deathloop sonrası biraz eksik hissettiriyor. Yine de Redfall, oyunun “Psişik Görünümler” adını verdiği şeyle bunu telafi ediyor. Bu Psychic Views ile etkileşime girdiğinizde, geçmişin hologramlarını göstererek adada neler yaşandığını ve hikâyeyi daha da ileriye taşımayı amaçlıyor.
Hikaye çığır açıcı değil ve Arkane’nin en iyi işi de sayılmaz. Bununla birlikte, tamamen sıkıcı da değil. Vampirlerin nasıl ortaya çıktığını görmek ve medeniyetin rahatsız edici arka planlarını ortaya çıkarmak ilginç, ancak oyun oyuncunun dikkatini çekmek için yeterince ileri gitmiyor. Bunun yerine, bazen bir ara sahneyi atlayıp savaşa geri dönmeyi tercih edebiliyorsunuz. Çünkü hareketsiz kare tarzı videolar çok fazla içerik sağlamadan sıkıcı gibi hissettirebiliyor.
Redfall, daha önce birçok örneğini gördüğümüz Left 4 Dead gibi 4 kişilik kooperatif bir oyun tarzına sahip olsa da her zamanki gibi tek tabanca takılmayı seven bir oyuncu olarak ben tek başıma girmeyi tercih ettim. Redfall’un kahramanlarının her biri kendi tarzlarına özel, iki tane hızlı kullanılabilen yetenek ve bir tane de öldürülen düşmanlarla doldurulması gereken güçlü bir özel yeteneğe sahip. Gizlilik seven biri olarak, etrafı keşfetmek için bir kuzguna ve görünmezlik yeteneğine sahip vampir gözlü keskin nişancı olan Jacob Boyer ile ilerlemeyi tercih ettim. Ancak siz oyun tarzınıza göre; becerikli bir mühendis olan Remi De La Rosa, efsane avcısı Devinder “Dev” Crousley ve telekinetik özelliklere sahip öğrenci Layla Ellison’dan birini de seçebilirsiniz.
Kazık yok mu kazık!
Yetenekler önemli olsa ve ilerledikçe beceri puanlarıyla yükseltilebilse de Redfall aslında tamamen silahlarla ilgili. Tabancalar, saldırı tüfekleri, keskin nişancılar ve av tüfekleri temel cephaneliğinizi oluşturuyor ve çoğu, zayıflattığınız vampirlerin işini bitirebilmeniz için bir kazıkla donatılmış olarak geliyor. Kan emiciler yetmiyormuş gibi bir de bunların peşine takılmış gönüllü insan takipçilerden oluşan ordular var. Vampirleri vurmak için kullanılan UV ışın atıcılarına ek olarak kazık fırlatıcıları elbette insanlar üzerinde de kullanabiliyorsunuz ve kalbe saplanan kazıklar yaşayanlar üzerinde de işe yarıyor. Redfall içinde teçhizat konusunda hiçbir zaman bir eksiklik çekmiyorsunuz. Tüm silahlar işinizi görüyor, ancak asıl mesele sizin için en iyi olanı bulmak. Böylece sayısız cephane harcamadan düşmanları daha azıyla nasıl alt edebileceğinizi çözmeniz gerekiyor. Vampirlerin işini kazık yerine bir kurşunla bitirebilen silah elbette tercih sebebi oluyor.
Görevimiz güvenli evi güven altına almak
Temel mekanikler bir yana, oynanış döngüsü de nispeten basit: Redfall kasabası farklı mahallelere bölünmüş durumda. Ana ve yan görevler olsa da, asıl mesele her bölgenin güvenli evini bulmak ve önce onu güvence altına almak. Bu size hızlı bir seyahat noktası sağlayacağı gibi aynı zamanda bölgenin kendisini güvence altına almaya başlamanıza izin verecek bir görev ve ardından bölgedeki kontrol faktörünü ortadan kaldırmanızı sağlayacak bir görevi aktif hale getiriyor.
İnsan ve vampir gruplarını keşfetmek ve ortadan kaldırmak çok keyifli ve vampir yuvaları da buna katkıda bulunuyor. Kasabanın kontrolünün sizde olduğunu hissetmeye başladığınızda bir yuvanın ortaya çıktığını göreceksiniz. Yuvalarla başa çıkmazsanız, bir noktadaki güç dengesi dramatik bir şekilde değişiyor. Bir yuvayı ortadan kaldırmanın birçok avantajı var. Çevrenizdeki tehdit seviyesini açıkça düşürürken, yuvalar aynı zamanda onları temizlediğinizde bir dizi yükseltme ve ganimeti de size sunuyor.
Arkadaşlarla oynamak daha eğlenceli
Oyunu incelerken tek kişilik oyunu tercih etmiş olsam da Redfall, maçtaki herkesin ana görevleri ve yan görevleri üstlenebileceği dört oyuncuya kadar kooperatife izin veriyor ve bu şekilde daha eğlenceli olacağına eminim. Redfall, co-op alanında parlıyor çünkü oyundaki herkes farklı karakterler olarak oynayabiliyor. Takım çalışmasını geliştirmek için yetenekleri kullanmak burada odak noktası ve bunu doğru bir şekilde yaptığınızda çok eğlenceli olabilir.
Ama bu modun dezavantajı da yok değil. Görevler boyunca hikaye sadece ev sahibi için ilerliyor. Yani, hikayenin yarısını bir arkadaşınızın oyununda geçmenize rağmen sizin tarafınızda hiçbir şey kaydedilmediği için tüm süreci tekrarlamanız gerekebiliyor. Oyun içi açıklamaya göre, “bazı görevler isteğe bağlı veya sıralı olmadığı için” çok oyunculu ilerleme ev sahibi ile sınırlı. Bu da benim gibi hikayeyi oynamak isteyen oyuncuları tek kullanıcıya itebilir. Keşke oyuncuların ilerleme isteyip istemediklerine karar vermelerine izin verilseymiş.
Sorunlar üzüyor ama düzelmeyecek gibi değil
Redfall harika, ancak teknik sorunları olduğu da inkar edilemez. Oyunun çöktüğü zamanlar oldu. Oyunun ilk yarısında kare hızı düşüşleri ile ilgili neredeyse sıfır sorun varken ikinci bölgeye ilerledikçe ve daha zorlu Vampir Tanrıları ile karşılaştıkça, oyun ekranda olup bitenlere ayak uydurmakta zorlanmaya başlıyor.
Takılma, çökme ve düşük kaliteli grafikler belirli konumlarda belirgin bir sorun haline geliyor. Bu sorunlar kesinlikle alacağınız eğlenceyi azaltsa da, her zaman belirttiğim gibi düzeltilebilecek sorunlar için bir oyun hakkında nihai karar vermeyi doğru bulmuyorum. Yamalarla sorunlar giderilip, 60 fps modu da gelince ortada sadece eğlence kalacak.
Sonuç
Redfall gerçekten heyecan verici bir deneyim. Tek başına harika, arkadaşlarla harika olma potansiyeli daha da yüksek. Geçmişte herhangi bir Arkane oyununu oynayıp sevdiyseniz mutlaka seversiniz. Elbette Xbox ve PC Game Pass’te de var, bu yüzden çok az riskle deneme şansınız da var. Sadece kesintisiz bir eğlence için belki de bazı hatalarının giderilmesi için bir süre daha beklemek iyi olabilir.
70
Yayıncı Bethesda
Geliştirici Arkane Studios
Platform Xbox Series S/X, PC
Tür Aksiyon, FPS
Web https://bethesda.net/en/game/redfall
Kaynak: Chip