SARS-COV-2’de Sinsice Gizlenmiş Yeni Bir Gen Bulundu
TikTok’un çocuklara etkisi düşündüğünüzden fazla!
TikTok, çocuk içerikleri yüzünden ABD’de davalık oldu. Bazı eyaletler, sosyal medya platformunun yanıltıcı olduğunu söylüyor.
Xiaomi Mix Flip’te uydu desteği olacağı kesinleşti
Xiaomi’nin yeni katlanabilir telefonu Mix Flip, uydu bağlantı desteği ile sertifika aldı, bu özellikle kullanıcılara daha geniş kapsama alanı ve güvenilir bağlantı sunuyor.
Tecno Phantom V2 Fold, Geekbench’te önemli özellikleriyle ortaya çıktı
Tecno’nun katlanabilir akıllı telefonu Phantom V2 Fold, Geekbench testinde görülen anahtar özellikleriyle dikkat çekiyor, katlanabilir telefon pazarında yeni bir oyuncu olarak yerini alıyor.
Snapdragon 8 Gen 3, Exynos 2400’ü geride bıraktı
Snapdragon’ın yeni 8 Gen 3 işlemcisi, Galaxy S24 serisindeki erken benchmark testlerinde Exynos 2400 modelini geride bırakarak, performans konusunda yeni standartlar belirliyor.
Genetik konusunda uzman bilim insanlarının çoğu, 2020 yılının neredeyse tamamında SARS-COV-2 adlı dünyayı adeta esir alan virüsü incelediklerinden ve virüs yalnızca 15 gen dizine sahip olduğundan şu ana kadar COVID-19 hastalığına neden olan SARS-COV-2 virüsüne ait tüm genlerin bulunmuş olacağını düşünebilirsiniz. Ancak eLife dergisinde yayınlanan bir çalışmada bilim insanları, virüse ait yeni bir gen bulduklarını açıkladılar.
Bilim insanlarının ORF3d olarak adlandırdığı genin anca keşfedilebilmesinin nedeni, nükleotid dizisini kısmen başka bir genle paylaşan örtüşen bir gen olması. Bu durumu daha basit bir şekilde açıklamak gerekirse; karşımızda iki kişi olduğunu varsayalım. Bunlardan birinin soyadı, diğerinin adıyla aynı (Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan gibi). Ancak iki kişi olmalarına rağmen aynı olan isim bir kere yazılıyor (Cem Yılmaz Erdoğan gibi). Sonuç olarak da okuyucu, bunların iki ayrı gen olduğunu tespit edemiyor.
SARS-COV-2’de keşfedilen yeni gen, salgının kontrol altına alınabilmesinde önemli bir rol üstlenebilir
Bilim insanları, henüz ORF3d’nin virüsün bulaşıcılığı ya da öldürücü etkisi ile ilgili ne kadar etkiye sahip olduğunu bilmiyorlar. Yine de Tayvan’daki Sinica Akademisi’nden Dr. Chase Nelson’a göre SARS-COV-2’de örtüşen genlerin var olduğunu bilmek, salgının kontrol altına alınabilmesinde antiviral ilaçlardan faydalanabilmek için önemli bilgiler sağlayabilir.
Bilim insanları, genleri tespit edebilmek için bilgisayar yazılımlarından faydalanıyorlar ancak bu yazılımlar, ORF3d gibi örtüşen genleri tespit edemiyorlar. Zaten yeni keşfedilen genin bunca zaman bulunamamasının temel nedeni de buydu. Dahası, örtüşen virüsler çoğunlukla SARS-COV-2 gibi mutasyon oranının yüksek olduğu RNA virüslerinde görülüyor ve Dr. Nelson, daha salgın ortaya çıkmadan önce örtüşen genlerin yeterince araştırılmamış olabileceğini düşünerek bu konuda bir program başlatmıştı.
Dr. Nelson’a göre SARS-COV-2, en uzun RNA virüslerinden bazılarının ait olduğu koronavirüs ailesinin bir üyesi olduğundan çeşitli genomik hilelere sahip olması mümkün. Dr. Nelson, COVID-19 salgınının ortaya çıkmasının ardından yukarıda bahsettiğimiz araştırma programına SARS-COV-2 virüsünü de dahil etmişti ve sonucunda ORF3b ile karıştırılmış olan ORF3d genini buldu.
Daha da önemlisi ORF3d, SARS-COV-2’nin mutasyon sürecine dair ipuçları da taşıyor olabilir. Zira Çin’in Guangxi kentinde pangolinlerde bulunan koronavirüs türlerinde de ORF3d geni tespit edildi. Ancak söz konusu gen, yarasalarda bulunan koronavirüs türünde bulunmuyor.
Kaynak: Webtekno
