X

Uyanır uyanmaz hemen bir sabah kahvesi içmeyin; işte nedeni…

Gözlerinizi açar açmaz bir fincan kahve içme alışkanlığı son zamanlarda kötü bir ün kazandı. Neyse ki hiç kimse sabah kahvenizi tamamen bırakmanız gerektiğini söylemiyor, sadece ilk fincanınızı içmeden önce bir süre beklemeniz daha iyi olabileceğini belirtiyor.

Kahve tüketiminin kanıtlanabilir birçok faydası bulunuyor. Öncelikle yaygın bilinen ve bariz bir faydası, içerdiği kafeinin daha uyanık kalmamıza yardımcı olması. Bu etki, uyku yoksunluğunun bilişsel işlevler üzerindeki etkilerini tamamen ortadan kaldırmak için yeterli olmasa da, uzun bir araç yolculuğu gibi zamanlarda bir rahatlamaya ihtiyaç duyduğunuzda dikkatinizi toplamanıza yardımcı olabilir.

Ayrıca, taze bir kahve demlemek rahatlatıcı ve sakinleştirici bir ritüel olarak hayatımızda ihtiyaç duyduğumuz bir eksiği giderebilir. Yakın zamanda yapılan bir araştırmada sadece kahve aromasının bile diş tedavisi gören hastalarda stres giderici etkisi olduğu ortaya çıktı. Ayrıca kahvenin Alzheimer ve tip 2 diyabet gibi hastalıklara karşı koruyucu olabileceğini gösteren bazı kanıtlar da bulunuyor ve bunlar kesinlikle daha fazla araştırma yapılmasını gerektirecek kadar yeterli.

Ancak tüm bunlara rağmen kahveden kaçınması gereken bazı insanlar var. Örneğin hamilelik sırasında aşırı kafein tüketimi sağlık uzmanları tarafından önerilmiyor. İrritabl bağırsak sendromu veya gastroözofageal reflü hastalığı gibi sindirim sorunları olan bazı kişiler, kahveden uzak durduklarında semptomlarının yönetilmesinin daha kolay olduğunu görebilirler ancak yine de bu alanda henüz kesinlik gösteren araştırmalar bulunmuyor ve bunlar en azından kısmen kişisel tercihe bağlı olabilir.

Sabah kahvesi neden kötü bir üne sahip?

Günün ilk kahvesinin kötü bir ün kazanmasının en büyük faktörlerinden biri hidrasyondur. Kafeinin idrar söktürücü etkisi vardır, yani daha fazla idrara çıkmanıza neden olur. Kahvedeki su günlük sıvı alımınıza katkıda bulunur, bu nedenle kahvenin, özellikle de kahve içmeye çok alışkın olan kişilerde “su kaybına yol açtığını” söylemek doğru değildir. Ancak, sade su, susuz kalmaktan kaçınmanın tartışmasız en iyi yoludur. Günde iki litre gibi kritik bir hedefe ulaşma konusunda endişelenmenize gerek olmasa da, sabah kahve içmeden önce güne bir bardak su ile başlamak o kadar da kötü bir fikir olmayabilir.

Kahve karşıtlarının bahsedeceği bir diğer şey de, kortizol hormonunun salınması yoluyla stres hormonları üzerindeki bilinen etkisidir. Kahve, uyandığımızda zaten en yüksek seviyede olan kortizol üretimini uyarır, ancak bu etki düzenli kahve içenlerde azalmış gibi görünmektedir. Yine de gözlerinizi açtığınız anda yoğun bir (veya iki) fincan kahve içiyorsanız, bu kafeinden tam olarak yararlanamıyor olabilirsiniz; bu nedenle sabah rutininizde biraz daha bekleyerek kortizol düşüşü başladığında kahvenizi içmeniz daha iyi olabilir.

Kaynak: Chip

Dijital Pazarlama Haberleri: Dijital pazarlama için güncel dijital medya haberlerini birden fazla kaynaktan izinli yayınlayan platform.
Related Post