Korkmayı neden seviyoruz? Korku ciddi bir dikkat dağıtıcıdır. Özellikle kötü geçen bir günde endişe dolu duygular yaşıyorsak, korku içerikleri tüm bunları kaybetmemize neden olur. Korku filmi izlemek ya da korku oyunları oynamak aslında kafanızı boşaltmak ve rahatlamak için en iyi yöntemler arasında yer almaktadır. Beyin, korkuyla tetiklendiğinde birçok endişe ve kaygı bozukluğunu kenarı atmakta sadece “o ana” yoğunlaşmaktadır.
“RÖAAR” diye bağırıp bir anda karşınıza karanlıktan çıkan yaratıklardan bıktıysanız bu serimiz tam size göre. Tek kişi veya çoklu oyuncu desteği olan korku oyunları içinden birçok oyunu listeleyeceğiz. Özellikle korku oyunlarının en önemli parçası olması gereken “psikolojik korku” etkisini de hissedeceksiniz.
Korku oyunu listesi
- Outlast
- Amnesia Serisi
- Metro Exodus
- Until Dawn: Rush of Blood
- Resident Evil 7
- The Medium
- Nosferatu: The Wrath of Malachi
- Until Dawn
- The Cat Lady
- Call of Cthulhu
Outlast
Amnesia tarzında yapılmış ancak oyuncuyu psikolojik olarak da yıpratmayı hedefleyen oldukça “kült” korku oyunları içinde yer almaktadır. Bu oyunu hala oynamadıysanız ya da hiç izlemediyseniz çok şanslısınız. Vahşeti arkanızda hissedeceğiz Outlast da kendinizi sürekli kaçarken bulacaksınız. Oyunun en enteresan tarafı bu oyunda hareket eden her şey sizin için inanılmaz bir tehdit unsuru.
Bir kamerayla koşarken bir insan ne kadar dayak yiyebilir? Ben gazeteci adamım kendimi burada nasıl buldum? Bunlar hep sorulabilecek sorular. Hele ki akıl hastanesinde yediğiniz ilk tokat sonrasında ciddi bir travma geçirebilirsiniz uyandıralım. Oyun gerçekten sizi korkutma konusunda büyük bir efor sarf etmeden bunu sadece atmosferiyle yapabiliyor. Düşünün ki “terk edilmiş akıl hastanesinde 1 gece” isimli bir VR oyun olsaydı sadece atmosferinden kaynaklı birçok kişi oldukça korkardı. Bu arada bu oyunu hala oynamayanda ne bileyim…
Amnesia Serisi
Korku oyunları dünyasının yine kült oyun serilerinden biri haline gelmiş Amnesia gerçekten oyunculara oldukça farklı bir deneyim sunuyor. Amnesia için dünyanın en sığ anlatımı “oyunda canavarlar var, delirmemek için uğraşıyorsun ehehehe” yazmak olurdu. Bu oyun serisi H.P. Lovecraft’ın Call of Cthulhu evreninden ciddi esinlenmeler barındıran ve bulmaca çözdürürken insanı korkutan bir yapıya sahip. Amnesia: Rebirth, Amnesia: The Dark Descent ve Amnesia: A Machine for Pigs’in kendine has hikayeleri ve korku unsurları var.
Oyun sizi genellikle “yalnızlıkla” sınıyor. Tüh tek başımayım kimsem yok derken, üzerine psikolojik baskı ve buna rağmen çözmeniz gereken bulmacalar işin içine girince Amnesia tam anlamıyla bir “korku ve baskı simülasyonu” haline giriyor. Oyunun her serisi muazzam eğlenceli olduğunu unutmadan, mutlaka hikayeyi anlayarak oynamaya çalışın. Oyunda bulacağınız her parça sonrası adeta bir kitabı yaşıyor gibi olmanıza neden olacak.
Metro Exodus
Rus yazar Dmitry Glukhovsky’nin romanı olan Metro serisi, kıyamet sonrası korku oyunlarından en iyisi olabilir. Nükleer savaş sonrası Moskova’da geçen oyunda umut ve korku duyguları içinde kayboluyorsunuz. Metro tünelleri içinde Artyom’un eşiyle diğer insanları bulmaya çalışıp, nükleer savaşın insan ve doğaya vereceği zarar konusunda ciddi bir deneyim sahibi olacaksınız.
Metro Exodus’da moralinizi hep yüksek tutmaya çalışmak oldukça zor olacak keza bu oyunun en önemli sistemlerinden biri. Oyun finalini bile etkileyen bu durumda verdiğiniz her karar, yaptığınız her aksiyon oldukça önemli. Metro serisini mutlaka ama mutlaka oynamanızı öneririz. Oyunun Fallout serisinden en önemli farkı “Metro’nun karanlık atmosferi”. Oyunda çok ciddi kararlar vermeniz gerekecek hatta bir insan hayatına son vermenin aslında karakteriniz için ne kadar ciddi etkileri olduğunu fark edeceksiniz.
Until Dawn: Rush of Blood
Tabiri caizse tek kelimeyle psikoloji dağıtan. VR olarak piyasaya sürülen Until Dawn: Rush of Blood, bir roller coaster üzerinde nasıl bir maceraya girebilirim konusunu net olarak cevaplıyor. Oyunun VR oyunu olmasından dolayı efektif bir korku atmosferi yaratılmış. Hatta meşhur “domuzlu bölüm” her an gözlerinizin önüne gelebilir.
Oyunun en enteresan tarafı birçok “fobialara” yükleniyor olması. Palyaço korkusu, cansız mankenler, mezbahane, korkunç müzik kutuları vs. birçok enteresan insanın aklını alabilecek öğe oyun içinde mevcut. Şimdi oyun hakkında ne yazsak ciddi spoiler olacak aslında. VR cihazınız varsa mutlaka oynayın, yoksa mutlaka oynayan birini izleyin. Not: Oyunun müzikleri o kadar sinir bozucu ve gerilim arttırıcı ki oyunu bitirdikten sonra “ne yaşadım ben ya” diyebilirsiniz.
Resident Evil 7
Neden RE serisi değil de 7 diyebilirsiniz. Resident Evil 7’nin, Resident Evil serisiyle alakası pek yok. Hatta bu oyunu Capcom; “Neden Resident Evil diye çıkarttı acaba ya?” diye sorgulayabilirsiniz ki bu da oldukça normal. Ethan Winters’ın eşi Mia’yı aradığı Baker ailesinin fantastik evinde başınıza gelmeyen kalmıyor. Bu arada gerçekten başınıza gelmeyen kalmıyor yani. Olaylar öyle böyle değil.
Hayatta kalma ve korku türünde muazzam bir yapım ancak oyun aslında “RE” değil. Tutsak olarak kaldığınız bir evde başınıza hem fantastik hem de içinden çıkılmaz olaylar gelecek. Bu arada ben korku oyunlarını çok seviyorum diyorsanız ve Resident Evil 7’yi oynamadıysanız mutlaka oynayın. Oyun hakkında ne yazsak sürpriz bozan olacak bundan dolayı da en iyisi, sizi oyunu oynamaya davet edelim.
The Medium
Marienne’nin acılarla ve travmalarla geçen korkunç hikayesini anlatan The Medium, 2021 yılının en başarılı korku yapımları arasına girebilir. Psikolojik korku türünde harika bir hikaye ve oyun yapılmış, bu nedenle Bloober Team’i tebrik etmek gerekiyor. Çifte gerçeklik modu barındıran oyunda cehennem benzeri bir yere gidip geliyorsunuz. Oyun bulmacalar yönünden gerçekten çok zengin ancak oyunun esas odaklanmanız gereken noktası Marienne’nin yaşadığı duygular.
Psikolojik korku türünde oyunlar gerçekten bitirildikten sonra insan hayatında ciddi etkiler bırakıyor. The Medium’da birçok duygu geçişi yaşayacaksınız; oyunun atmosferi, müzikleri ve hikayesi sizi kendinizden geçirecek. Mutlaka alıp oynamanız gereken oyunlar listesine alabilirsiniz.
Nosferatu: The Wrath of Malachi
Çok eski, çok kült, çok klasik ancak hala korkutuyor. 2003 yılında piyasaya sürülmüş bir oyun insanın aklını nasıl alabilir? Bu soruyu lütfen kendinize bol bol sorun, hatta belki Nosferatu hakkında bir inceleme yazısı bile yazılabilir. Karanlık ve vampirlerle dolu bir şatoda başınıza gelmeyen kalmayacak.
Kardeşimiz Rebecca’ya aşık olaran Malachi isimli vampir, şatoya bütün aileyi toplamış her birini öldürmeye başlamıştır. Akrabalarımızı kurtarıp, Malachi ile amansız bir mücadele içinde olduğumuz oyunda şunu unutmamalısınız; “Kutsal su, gümüş mermiler ve kazıklar hayat kurtarır.” Tüm klasik vampir kültlerinin olduğu oyunda müziklerden dolayı atmosfer efsane yansıtılmış. 2003 yılı yapımı bir oyun insanın aklını nasıl alır göreceksiniz.
Until Dawn
VR oyununa istinaden şunu öncelikle net olarak belirtelim; “Bir oyunu farklı sonlarla bitirmek için kaç kere oynayabilirsiniz?”. Kelebek etkisi nedir? Sorusuna yanıt alacağınız Until Dawn gerçekten korku oyunları içinde son dönemin en başarılı oyunlarından biri. Oyuna başladığınızda ilk aklınıza şu gelebilir, bu baya klasik korku filmi senaryosu diyebilirsiniz ama işler öyle sandığınız gibi ilerlemiyor.
Korku ve gerilimi dibine kadar hissedeceğiniz Until Dawn’da insanların verdikleri kararlar başka insanları nasıl etkiliyor? Hayatınızdaki en zayıf halka kim? Geçmişi değiştirmek mümkün mü? Red Rose Konağı gerçekten psikoloji olarak sizi çok zorlayacak olaylara gebe kalıyor. İşin güzel kısmı oyundaki karakterlerin her biri birçok dizi filmden tanıdığınız gerçek insanlar. Dürüstlük ve yalan işleri ne kadar karmaşıklaştırabilir? Until Dawn oynarken hikayenin ne kadar iyi işlendiğini öyle anlayacaksınız ki “konsol başından kalkmak” istemeyeceksiniz.
The Cat Lady
Kedileriyle yaşayan Susan Ashworth’un intihar etmesi sonucunda dünyaya geri gönderilip yaşadığı olayları konu alan The Cat Lady, psikolojik korku türünün önemli oyunlarından biri haline geldi. Indie oyun nasıl oldu da “kült” yapımlar içine girdi sorusunun cevabı oyun içinde saklı. Oyunun birçok sahnesinde gereksiz bir rahatlama yaşıyorsunuz. Oyuncular bu rahatlamayı; “Ya işler yoluna girdi herhalde” diye nitelendirse de aslında hemen arkasından bambaşka korkunç bir olay tetikleniyor.
Oyunda ne zaman gerçek ne zaman değil anlamak çok zor. Gerçek hayatta yaşanabilecek birçok psikopatça detay The Cat Lady’nin içinde var. Oyunu ilk gözlemlediğinizde grafikleri ya da oyun mekanikleri size çok garip gelebilir ancak oyunda hem sanat hem de ciddi bir hikaye var. Bulmacalarla dolu The Cat Lady gerçekten psikolojik korku severler için bir baş yapıt.
Call of Cthulhu
H.P. Lovecraft hikayelerini seviyor ve Cthulhu efsanesi konusunda biraz fikriniz varsa bu oyun tam sizlik. Hiç duymadıysanız ve korku oyunlarını seviyorsanız yine bu oyun sizlik. Ya ben sadece gizem ve araştırma seviyorum ikisiyle de işim olmaz diyorsanız Call of Cthulhu yine sizlik. Oyunda 1924 yılında özel dedektiflik yapan Pierce’ın Darkwater isimli bir adada Hawkins ailesi ve adanın gizemlerini çözmeye çalıştığı bir hikayenin içinde kayboluyoruz.
Ada halkının ve ailenin sırları öylesine derin ki kime güvenmelisiniz ya da güvenmemelisiniz bilemiyorsunuz. Okült tarikatların, akıl hastanesinde gerçekleştirilen gizli deneylerin ve kurban törenlerinin arasında kalıyorsunuz. Bu arada bu olaylardan birine bahsettiğinizde acaba bu adam hain mi? Diye de bol bol soruyorsunuz. Oyunda her verdiğiniz karar sizi başka bir yöne götürüyor, her yaptığınız iş bir ara sokakta ağzınızın kırılmasıyla sonuçlanabiliyor. Oyunda gerçekten çok geriliyor, çok şaşırıyor ve korkuyorsunuz. Call of Cthulhu’nun yıllar sonra böyle bir oyununun çıkması gerçekten hem hikayeyi severler için hem de video oyun sektörü için muazzam bir deneyim yaratmış. Bu oyunu denemediyseniz bir şekilde denemenin yolunu bulmanızı öneririz.
Kaynak: Webtekno