Valorant’ta Rank Atlamanızı Sağlayacak Taktikler

Önümüzdeki aylarda 1. yılını dolduracak Valorant’ın rank sistemi ara sıra can sıkıcı olabiliyor. Oyundan iyice zevk alabilmek için oyunu en az sizin kadar ciddiye alan, troll yapmaktan uzak insanlarla oynamak gerekiyor ancak bu da ne yazık ki çoğunlukla Gold rütbesine gelince mümkün oluyor.

Valorant’ta Gold rütbesine gelmek öyle zor değil ancak çok da kolay sayılmaz. Şahsen Silver 2 olarak başladığım bu yolda Gold 2 – 3 arasında takılır hale gelmek tereyağından kıl çekmek kadar kolay değildi, aksine sürekli belirli kuralları takip edip uygulamak zorunda kaldım. Bu süreçte rank atlamama en çok yardımcı olan, FPS deneyimi az olan bir oyuncuyu bile zaman içerisinde Gold seviyesine ulaştıracak bazı taktikleri sizlerle paylaşmak istedim.

Valorant’ta rank atlamanızı sağlayacak taktikler:

• Aimlab ya da poligonda antrenman yapın
• Bol bol Ölüm Maçı oynayarak ses kasın
• Fare hassasiyet ve DPI ayarlarını kişiselleştirin
• 144 Hz ve üstü monitör kullanmaya çalışın
• Maksimum FPS için grafik ayarlarını minimuma indirin
• Ajan havuzunuzu genişletin
• Crosshair konusunda titiz olun
• Lurk taktiğini kullanın
• Run & Shoot tekniğinden kaçının
• Exit frag taktiğini uygulayın

Aim alıştırmaları yapın

FPS oyununda sahip olmanız gereken en önemli şey tutarlı bir aimdir. Aiminiz ne kadar iyi ve stabilse oyunda da o kadar çok adam vurabilirsiniz. Steam’de ücretsiz olarak sunulan Aim Lab adlı oyun, sadece bu husus üzerine antrenman yapmanıza olanak sağlıyor. Aynı zamanda bu tür alıştırmalar için Valorant’ın kendi içerisinde bulunan poligon modundan da faydalanabilirsiniz.

Aim antrenmanı ilk başta sıkıcı gibi görünebilir ancak oyunda gelişmek ve rank üstüne rank atlamak istiyorsanız günde en az 15-20 dakikanızı bu tür alıştırmalara ayırmanız ve kendi rekorlarınızı kırmanız gerekiyor.

Rekabetçi girmeden önce bol bol Ölüm Maçı oynayın

Valorant’ta kendi derecemizi belirleyen mod Rekabetçi modudur ancak oyunu açtığınız ilk anda eliniz ısınmadan Rekabetçi girerseniz çoğunlukla pişman olursunuz. Rekabetçi modu için hazırlanmadan önce bol bol Ölüm Maçı oynamak gerekiyor ancak hem teori hem de pratikte son derece kolay olan bu oyun modunu öyle elimizi kolumu sallayarak oynamamalıyız.

Ölüm Maçı gibi modlarda bildiğiniz üzere çevrenizde Rekabetçi moduna göre çok daha fazla düşman olacaktır ve bu yüzden de bu mod, ses kasmak için birebirdir. Çoğumuz ölüm maçı oynadığı zaman kulaklık takmaz hatta müzik açar ancak eğer kendimizi bu konuda geliştirmek istiyorsak, hiç sıkılmadan pür dikkatle ses kasarak Ölüm Maçı oynamamız gerekiyor.

Farenizin hassasiyet ve DPI ayarını kendinize göre ayarlayın

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır atasözü, FPS oyunlarında da bir hayli geçerli diyebiliriz. Oyundaki performansınızı en etkileyecek şeylerden fare hassasiyeti ve DPI ayarını, mutlaka kendi oynanış şeklinize göre yapmalısınız.

E-spor camiasında gördüğümüz birçok başarılı ismin fare hassasiyetinin son derece düşük olduğunun farkına varmışsınızdır. Eğer oyuna yeni başladıysanız ayarları hemen bu şekilde yapmaya çalışmak oyuna alışmadan soğumanıza yol açacaktır ve hassasiyet denilen şey de öyle birden değil, zamanla düşürülür.

İmkanınız varsa 144 Hz ve üstü monitor kullanın

Bu maddemizi günümüzün şartlarından dolayı opsiyonel tutmak zorundayız. Sonuçta 144 Hz tazeleme hızına sahip monitörlerin fiyatı aldı başını gidiyor. Yine de eğer bu konuda ciddi iseniz ve oyun oynama hobinizi bir adım öteye götürmek istiyorsanız yatırımı bu yönde yapmanızda fayda var.

Monitör tazeleme hızının yüksek olması sizi rakiplerden her zaman bir adım öne geçirir. Diyelim ki rakibin monitörü 60 Hz yenileme hızına sahipken sizin monitörünüz 144 Hz destekliyor. Elde ettiğiniz fazladan tazeleme hızı sayesinde rakibinizi siz görmeden daha önce göreceksiniz ve tepki verme süreniz de paralel olarak daha erken olacaktır. Daha önce tepki verdiğiniz için de karşı tarafı öldürme olasılığınız her zaman daha fazla olacaktır.

Maksimum FPS için grafik ayarlarınızı minimumda tutun

Grafik ayarlarını ne kadar yüksek tutarsanız oyundan aldığınız görüntü kalitesi de o kadar artacaktır ancak zorlu bir rekabetçi modunda önemli olan duvarların ne kadar gerçekçi göründüğü değil, ne kadar FPS alabildiğinizdir.

Özellikle canavar bir bilgisayarınız yoksa, maksimum FPS alabilmek için grafik ayarlarını minimuma çekmenizi öneriyoruz. Bu sayede tıpkı 144 Hz monitörde vermiş olduğumuz örnekteki gibi rakibi görme ve tepki verme süreniz yüksek FPS sayesinde rakibe göre daha hızlı olacaktır.

Sadece entry oynasanız bile ajan havuzunuzu genişletin

Bu önerimiz Valorant’ı genellikle tek başına oynayanlar için geliyor. Takımla girmediğimiz her oyunda bizi en çok sinirlendiren şey, karakter seçim ekranında yapılan insta pick olur. Sürekli oynadığınız, main dediğiniz ajanı çat diye başka birisi seçebilir ve bu durumlarda B planına geçebilmek için diğer ajanları da iyi tanıyor olmak gerekiyor.

Valorant’ta var olan her ajanda en azından bir seviyeye kadar ustalaşmak çok önemli. Mesela eğer main ajanınız Omen ise Sova’nın oklarını nereye atması gerektiğini, Sage’in de en efektif duvar ve orb lokasyonlarını öğrenmeniz gerekiyor. Ayrıca Yoru ve Astra gibi oyuna yeni eklenen ajanların kontratlarını geldikleri anda açıp potansiyel rakibinizin yeni güçlerini öğrenmenizde fayda var.

Eğer Valorant’ta tüm ajanları öğrendiğinizi ve iyi oynadığınızı düşünüyorsanız bu sefer düellocu ağırlıklı ajanlar üzerinde ustalaşmaya çalışın. Özellikle oyuna tek başına giriyorsanız solo carry yapabileceğiniz düellocu ajanları, yani Raze, Phoenix, Reyna ve Jett gibi ajanlara yönelin.

Crosshair konusunda titiz olun

FPS oyunlarında crosshair demek oyunun eti kemiği demektir. Rakibe headshot atabilmek ve tutarlı bir spray yapabilmek için hem crosshairin stilinin hem de ekranda yerleştirdiğimiz yerin büyük bir önemi var.

Crosshair’i olabildiğince küçük şekilde ayarlamaya çalışırsanız hem rakibi daha rahat görürsünüz hem de bir süre sonra göz alışkanlığı sayesinde hep aynı hizada ateş etmeye başlarsınız. Harita içerisinde yürürken crosshairi ekranın tam ortasında duracak şekilde hizalamalısınız ve asla yere ya da yukarıya bakarak yürümemelisiniz.

Düşük elolarda lurk taktiğini kullanın

Aslında çoğumuz oyun oynarken lurk taktiğine yani arkalamaya karşıyız ancak eğer düşük elolardaysanız ve solo carry kasıyorsanız bu taktik hem takımınızı korumakta hem de oyunu kazanmakta bir hayli işe yarayabilir.

Saldırı tarafındayken takımdaki diğer arkadaşlarınız A’ya girdiği zaman, B’den çıkacak kişileri arkalayarak onları savunmasız bir şekilde yakalarsanız eli rahatlıkla alabilirsiniz. Tabii bu taktiğin ileri seviye elolarda işe yaramadığını, rakiplerinizin de en az sizin kadar kurnaz olacağını belirtmekte fayda var.

Vandal ve Phantom ile run & shoot yapmaktan kaçının

Elimizde keleş ya da M4 varken koşarken ateş etmememiz gerektiğini CS:GO’dan öğrenmiş olmamız gerekiyor. Daha önce FPS oynamamış ancak şansını Valorant’ta deneyecekler için de minik bir özet geçelim; Vandal ya da Phantom gibi tüfeklerle koşarak ateş etmeye çalışırsanız dağa taşa ateş etmiş olursunuz.

Tabii bu durum Valorant’ın ilk evrelerinde böyle değildi. Ocak ayına kadar Valorant’ta koşarak ve sabit bir şekilde ateş etme konusunda çok bir fark yoktu ancak neyse ki geliştiriciler hayranlarının sesini duydu ve arada bir denge yaratmayı başardı. Bu denge kurulduğundan beri de koşarak ateş ederken mermilerin sekmesini kontrol edemez hale geldik. Uzun lafın kısası, eğer rakibin üzerine çullanmak ve koşarken öldürmek istiyorsanız Phantom veye Vandal yerine Spectre tarzında silahlar seçmeye çalışın. Elinizde tüfek varsa da stabil bir şekilde durarak ya da ctrl sayesinde çömelerek ateş etmeye odaklanın.

Azınlıkta olduğunuz roundlarda exit frag almaya çalışın

Exit frag, roundu kazanmadığınız durumlarda hem KDA oranını artırmak hem de rakibin ekonomisine olumsuz yönde etki etmek için kullanılan bir taktiktir. Diyelim ki karşı takımdaki herkes yaşıyor ancak sizin takımdan sadece siz kaldınız.

5 kişinin arasında girip Spike’ı çözmek bir hayli zor olacaktır ve bu yüzden de rakibin bombayı kurduğu alanın dışında bekleyerek alandan çıkan oyuncuları avlamaya çalışabilirsiniz. Bu sayede hem daha önce belirttiğim gibi KDA oranınız artacak hem de rakibi silahsız bırakarak bir sonraki elde onu para harcatmak zorunda bıracaksınız.

Kaynak: Webtekno