Yapay zeka tabanlı yenilikler, birçok faydasının yanında işsizliğe ve toplumsal etik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olma potansiyeli taşıyor.
Halihazırda çoğu kullanıcı, yapay zeka ya da algoritmanın kelime anlamını dahi bilmeden günlük yaşantısından sağlık ve eğitim bilgilerine, tüketim harcamalarına kadar tüm özelini bu algoritmayla paylaşıyor. Toplanan verilerin depolanması ve bunların insanlığın zararına kullanılma endişesi tartışmalara yol açıyor.
İnsan zekasını taklit eden bu teknoloji, distopya ile ütopya arasında çok ince bir çizgi olduğunu ve bu çizgiyi insanların önceliklerinin belirlediğini ortaya koyuyor. Medya sektörü de yapay zeka teknolojilerinin etkisinin en fazla hissedildiği alanların başında geliyor.
Medya platformu Almost’un kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Kassy Cho ile Goodable’ın Üst Yöneticisi (CEO) Muhammad Lila, yapay zeka teknolojilerinin medyadaki olumlu ve olumsuz etkilerini ve bu sektöre getirdiği değişiklikleri anlattı.
“Yapay zekayı nasıl kullanabileceğimizi düşünmeye odaklanacağız”
Yapay zekanın, insanlık için fayda sağladığını belirten Cho, yapay zeka kullanımının medya alanındaki avantajlı yönlerine işaret etti.
Cho, algoritmaların medyadaki rolüne işaret ederek “Gazetecilerin iyi oldukları şeylere odaklanabilmesi için onları serbest bırakmamıza yardımcı olabilir. Zamanımızı röportajları yazıya dökmek ve içeriği tercüme etmek gibi işlere harcamak zorunda kalmayacağımız için daha verimli olmamızı sağlayabilir ve böylece zamanımızı daha iyi kullanabiliriz.” ifadesini kullandı.
Yapay zekanın, insanların oluşturduğu içeriklere dayanması sebebiyle ön yargıları bulunduğunu ve mükemmel olamayacağını belirten Cho, “Gerçek ile gerçek olmayan arasındaki çizgiyi ortadan kaldırma riski olduğunu düşünüyorum. Örneğin; bir fotoğraf oluşturmak veya bir makale yazmak için yapay zeka kullanacaksak, etik standartları korumalı ve bilgilerimizi kontrol edip doğrulayarak kullanmalıyız; dünyaya yanlış bilgi yaymadığımızdan emin olmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Cho, bireylerin yıllardan beri “Yapay zeka, insanları işsiz bırakacak mı?” kaygısına olumlu pencereden baktığını ve yapay zeka teknolojisinin insanların işsiz kalmasına sebep olacağını düşünmediğini kaydetti.
Yapay zekanın, medyadaki kullanımının insanları daha iyi gazeteci olmaya yönlendireceğini söyleyen Cho, şöyle devam etti:
“Bazı insanların potansiyel olarak işlerinden olacağını düşünüyorum ama bence bu bizi daha yaratıcı olmaya teşvik ediyor. Çünkü nihayetinde fikirleri, yapay zeka üretmiyor. Bu, bizi daha iyi bir gazeteci olmaya yönlendirebilir çünkü yeni fikirler üretmeye, yeni formatlar bulmaya, daha iyi içerik üretmeye, daha iyi gazetecilik yapmak için yapay zekayı nasıl kullanabileceğimizi düşünmeye odaklanacağız.”
Yapay zeka teknolojisindeki gelişimin henüz başında olunduğuna dikkati çeken Cho, düzenlemeler konusunda konuşmak için çok erken olduğunu dile getirdi.
Zararı faydasından çok olabilir
Goodable’ın CEO’su Lila da algoritmaların, insanlığa vereceği zararların avantajlarından daha fazla olacağı görüşünde olduğunu vurguladı.
Lila, medya ve gazetecilik söz konusu olduğunda yapay zekanın daha hızlı ve daha iyi öğrenmek gibi olumlu tarafları olsa da gelecek açısından büyük tehlike arz ettiğini dile getirdi.
“Eğer dikkatli olmazsak yapay zeka, toplumumuzu yok edecek. Aslında işte bu kadar tehlikeli olduğunu düşünüyorum.” diyen Lila, insanların doğru ve yanlışı ayırt etme yeteneklerini yapay zeka teknolojisine devretmesinin büyük bir sorun olduğunu kaydetti.
Lila, “Bu, bizim insan olarak işimiz. Eğer içinizde bir ruh varsa, ruhunuz size neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söyler. Ve yapay zeka bunu asla taklit etmemeli. Yapay zeka, bir araçtır, yapay zekaya asla ‘lütfen bize neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söyle’ dememeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Yapay zeka teknolojilerinin gelişimiyle birçok insanın işinden olacağının altını çizen Lila, “Gazeteciler, yapay zekayı kullanmıyorsa ve yapay zekanın yeni içerik üretme gücünü anlamamışsa, oyunun çok gerisinde kalacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Lila, yapay zekanın faydaları da olduğunu vurgulayarak algoritmaların avantajlarına ilişkin şunları kaydetti:
“Şu anda bir yapay zekayı sesimle eğitebilirim, böylece bu röportajı yapmak için burada olmak zorunda kalmam. Siz soruları sorarsınız, ben cevapları yazarım ve o da size benim sesimi verir. Böylece 50 farklı yerde olmama gerek kalmaz. Evimde, ofisimde oturuyor olabilirim ama sesim birden fazla yerde farklı soruları yanıtlıyor olabilir. Örneğin; televizyonda, ne kadar zamanınız olduğuna bağlı olarak günde bir veya iki kere konuşabilirsiniz. Yapay zeka ise günde 50 haber yapmamı sağlayabilir, hepsi benim sesimle, hepsi benim yüzümle ve hepsi tam olarak göründüğüm gibi. Üretkenliğimiz daha önce sahip olduğumuzdan 10 kat daha fazla olabilir. Dolayısıyla yapay zeka, gazeteciliği tamamen dönüştürecek.”
Düzenleme tartışmalarına ilişkin Lila, “Bu tartışmaları, uzmanlara bırakıyorum ve prensipte bir tür düzenlemenin, gerçekten iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.” diyerek, insanların yapılacak düzenlemeleri aşmak için yollar arayacağının da göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Kaynak: Teknolojioku