Yapay Zekâ Çipleri Beynimize Yerleştirilirse Ne Olur?

İnsan beynini makinelere bağlamak artık yalnızca teorik bilim kurgularda gerçekleşmiyor. Yapay zekâ çipleri, insan türünün iletişim kurma yöntemini değiştirebilir hatta telepati çağını dahi başlatabilir: Beyin/makine arayüzlerindeki son gelişmeler, ruhsal hastalıkların tedavisinden nesneleri akıl yoluyla kontrol etmeye kadar bir dizi yeniliğin önünü açıyor.

Kuantum bilgisayarların hesaplama gücünün potansiyeli ve yapay zekâ ile donatılmış cihazlar, milyarlarca olmasa bile milyonlarca insanın özgürleşmesine katkı sunabilir. Yapay zekâ ile güçlendirilmiş beyin/arayüz teknolojileri; insanların daha iyi kararlar almalarını, hafızalarını geliştirmelerini ve daha fazla bilgiyi daha verimli bir şekilde işlemelerini sağlayarak onları daha akıllı hâle getirebilir.

Bilişsel süper güçlü insanlar, yapay zekâ çipleriyle mümkün olabilir:

Yapay zekâ çipleri sayesinde beynimizin ilgili bölgelerine, doğrudan mühendislik, hukuk, tıp gibi alanlardan yüksek düzey bilgiler yerleştirebileceğimiz düşünülüyor. İnsan yaratıcılığıyla yapay zekânın işlem gücü bir araya getirilerek tüm insanlara bilişsel süper güçler yerleştirilebileceği ve bunun insan üretkenliğinde yeni bir çağ başlatabileceği belirtiliyor.

Ne kadar zeki olabiliriz?

Peki herkes süper zeki olursa vasıflı emeğe nasıl değer biçebiliriz? Piyasa ekonomisindeki ücret teorilerine göre bir insanın ne kadar ücret alacağı, ne kadar işçinin elde olduğuna ve bir iş için kaç işçiye ihtiyaç duyulduğuna göre belirleniyor. Yapay zekâ çipi takılmış insan beyinleri, piyasa ekonomisinin temellerini baş aşağı çevirebilir.

Örneğin avukatlar ve doktorlar ağır işlerde çalışan işçilere göre daha fazla ücret alırlar. İlk kategorideki işçilerin hem sayısı daha azdır hem de eğitilmeleri için daha fazla süre harcanması gerekir ancak herkesin her mesleği kolayca öğrenebileceği bir gelecekte doktor ya da avukatlara neden daha fazla para ödensin?

Stratejik karar alma ya da bağlamsal yargı oluşturma gibi belirli yeteneklerin dijital hâle getirilmesi imkânsız değilse bile çok zor görünüyor ancak satranç ve Go gibi strtejik karar almayı gerektiren oyunlarda dahi kendi kendine öğrenme yeteneğine kavuşan yapay zekâlar, en iyi insan oyuncuları yenebiliyor.

Cyborg güvenliği, yeni bir sorun hâline geliyor:

Yapay zekâ çipi takılan beyin gelişmesinde en dikkat çeken sorunlar güvenlik, gözetlenme ve gizlilik. Beyni bozulmaktan, virüslerden ve uzaktan kontrollerden nasıl koruyacağımız konusu siber güvenliğin yeni alanı olan cyborg güvenliği bölgesine giriyor. Cyborg güvenlik, beyni dış müdahalelerden korumayı amaçlıyor.

Yapay zekâ çipleri ile birlikte artık bilgisayarları hacklemek yerine kötü niyetli kişiler, insanlardan finansal, siyasi ve hatta romantik olarak faydalanabilecekler. Sahte düşünceler ya da sahte anılar, insanları normalde davranmayacakları şekilde davranmaya itebilecek.

Şeffaflık bir başka sorun olarak ortaya çıkıyor. Yapay zekâ çipi kullanan insanların, bunları kullandıkları zamanları bildirmeleri mantıklı görünüyor ancak düzenlemelerin sansüre yol açmadan nasıl yapılacağı belirsiz. İnsan ile yapay zekâ arasındaki sınırın nerede çizileceği, baş edilmesi zor bir sorun olarak insanlığın karşısında duruyor.

İnsanların beynine doğrudan gönderilen bilgiler, şu anda dünyada var olan eşitsizlikleri meşrulaştırmak için de kullanılabilir. Başka önyargılar da yapay zekâ yoluyla beyinlerimize yerleştirilebilir. Bu durumda kimlerin bu bilgileri yerleştireceği, kimlerin beynimizi bunlardan koruyacağı sorusu gündeme geliyor.

Dahası, yapay zekâ çipleri ile birlikte yeni bir süper insan sınıfının yaratılma riski de var. Bu nedenle yapay zekâ endüstrisinin, beyin çiplerini satın alınabilir seviyeye getirmesi gerekiyor. Endüstrinin, hükûmetlerin ve sivil toplum örgütlerinin yapay zekâ çipleri için bir çerçeve geliştirmesi de hayati önemde.

Kaynak: Webtekno