Siber suçluların yeni dolandırıcılık yöntemi, yapay zekâyla klonlanan sesleri kullanarak yapılan sahtekârlıklar. Uzmanlar, ses klonlamayla birlikte insanları seslerinin de artık güvende olmadığını belirtiyorlar.
Siber güvenlik şirketi Pindrop'tan Vijay Balasubramaniyan'ın RSA Konferansı'nda sunduğu örnekler, dolandırıcılığın boyutlarını gösteriyor. Balasubramaniyan'ın aktardığına göre, eğer bir CEO ya da şirket yöneticisiyseniz ve YouTube'da size ait çok sayıda içerik varsa, siber dünya dolandırıcıları yapay zekâ temelli bir yazılım kullanarak sizin sesinizi yeniden üretebilir ve bu da sizi tehlikeye atabilir.
Trump'ın sesi taklit edildi
Eğer hile iyi kurgulanmışsa, saldırganlar bir şirketteki üst düzey bir yetkili gibi görünerek sahte e-postalar gönderebiliyor. Üstelik, CEO'sunun sesini telefonda duyan daha alt kademe bir çalışanın kandırılması daha kolay oluyor ve telefonun arkasındaki sesin verdiği talimatları yerine getirilirse dolandırıcılara yüksek miktarlarda para sızdırılabiliyor.
Uygun ve gerçekçi bir ses klonu yaratmak için beş dakikalık bir kayıt yeterli oluyor ancak eğer beş saat ya da daha fazla süreden oluşan bir kayıt varsa, bu yazılım insanları hayal bile edemeyecekleri şekilde yanıltabilir. Her şeye rağmen, bu derin sahtekârlık tehdidi, telefonla yapılan ve kimlik hırsızlığını devreye sokan sahtekârlıklara göre henüz küçük.
Balasubramaniyan, aynı konferansta kendi şirketinin ünlü isimlerin seslerini birleştirdiği bir örneği gösterdi. Eğlence boyutunu biraz daha artırmak için, yazılıma ABD Başkanı Donald Trump'ın sesi de taklit ettirildi. Trump'ın daha önceki kayıtlarını kullanan şirketin, ABD Başkanı'nın sesinin klonunu yaratması bir dakikadan az sürdü. Donald Trump örneği, ses sahtekârlığının kamuoyunu yanıltmak için de kullanılabileceğini göstermiş oldu.
İşin iyi tarafındaysa, bilgisayar mühendislerinin sahte sesleri ayırt etmek için çözümler geliştirmeye başlamış olması yer alıyor. Pindrop, sahte ses kayıtlarıyla gerçek insan sesini ayırt edebilen yapay zekâ temelli bir algoritma yaratmayı başardı. Bu yazılım, önce gerçek insanların kelimeleri nasıl telaffuz ettiğini kontrol ediyor ve daha sonra da kaydedilmiş sesi insan konuşma yapılarıyla eşleştiriyor.
Yine de, bu yükselen sahte ses üretim tehdidi, bazı kullanıcıları yakın gelecekte kendi kayıtlarını çevrimiçi ortamlara yüklemekten alıkoymaya başlayabilir.
Kaynak: Webtekno