Makine öğrenimi araçlarını kullanarak iklim değişikliği eğilimlerini hesaplayan yeni bir araştırma, kritik bir küresel ısınma eşiğinin düşündüğümüzden daha yakın olabileceğini söylüyor. Proceedings of the National Academy of Science dergisinde yayınlanan çalışmada, kritik küresel ısınma eşiklerine ulaşılana kadar geçecek süreyi tahmin etmek için iklim modeli çıktıları üzerinde eğitilmiş yapay sinir ağları kullanıldı ve Dünya’nın on yıldan biraz daha uzun bir süre içinde 1,5 derece, bu yüzyılın sonundan çok önce ise 2 santigrat derece daha sıcak olacağı tespit edildi.
İklim değişikliği konusunda önemli bir uluslararası anlaşma olan Birleşmiş Milletler Paris Anlaşması, ortalama küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlamayı hedefliyor.
Çalışmanın yazarlarından Stanford Üniversitesi iklim bilimcisi Noah Diffenbaugh, “Özellikle küresel ısınma eşiğiyle ilgilenmeye başladık. BM Paris Anlaşması nedeniyle, 1,5’e ulaşmamıza kaç yıl kaldığı konusunda çok fazla tartışma ve araştırma yapıldı” diyor.
Diffenbaugh, yapay zekâ modellerini Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) gibi kuruluşların kullandığı aynı büyük iklim modeli simülasyonları veri tabanı üzerinde eğitti. Yapay zekâ, düşük, orta ve yüksek sera gazı emisyon senaryolarına bakmak için dünyanın dört bir yanından gelen tarihsel sıcaklık gözlemlerini analiz etti. Bu senaryoların üçünde de gezegenin 2033 ile 2035 yılları arasında 1,5 derecelik ısınmaya ulaşacağı sonucuna vardı.
Yapay zekâ ayrıca düşük emisyon senaryosunda bile gezegenin 2054 yılına kadar 2 derecelik ısınmaya ulaşacağını tespit etti.
Bir santigrat derecenin yarısı çok gibi görünmeyebilir, ancak artan küresel sıcaklıkların büyük sonuçları oluyor. NASA’ya göre 1800’lerin sonlarından bu yana gezegenin ortalama sıcaklığı yaklaşık 1,1 santigrat derece arttı. Bu ısınmanın büyük bir kısmı 20. yüzyılın sonlarından bu yana meydana geldi. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, özellikle son yarım yüzyılda dünya aşırı hava koşullarıyla ilgili felaketlerde bir artış yaşarken, bunun işaretlerini zaman içinde gördük. Kasırgalar gibi düzenli olarak meydana gelen hava olayları, iklim değişikliği nedeniyle daha fazla yağmur bırakacak. Bu da daha fazla sel ve savunmasız topluluklar için daha fazla altyapı hasarı anlamına geliyor.
Kaynak: Chip