Konuşulan kelimeler dünya üzerinde fiziksel bir iz bırakmaz, bu nedenle insan dilinin kökenini araştırmak zor bir iştir. Dil aynı zamanda sürekli bir değişim halindedir; kelimeler ve anlamları her nesilde dönüşür ve değişir. Bu nedenle, tek bir dili dünyanın en eski dili olarak göstermek, pek çok detayı gözden kaçırmak olur.

Bununla birlikte, eski çağlardan kalma ve günümüzde hala konuşulan bir dizi dil var ve bunların hepsi insan tarihinin büyüleyici bir bölümünü aydınlatır. Aşağıda, günümüzde halen konuşulan, Dünyanın en eski 8 diline göz atıyoruz…

İbranice

İbranice, Yahudi kutsal metinlerinin dili olup 3.000 yıldan daha eski bir geçmişe sahip. Dilin erken formları M.Ö. 1200 civarındaki metinlerde ortaya çıktı.

M.S. 400 civarında, İbranice düzenli olarak konuşulan bir dil olmaktan çıktı ve neredeyse ölü bir dil haline geldi. Ancak, modern çağda Siyonizm’in yükselişi, dilin yeniden canlanmasını sağladı ve şu anda dokuz milyon kişi tarafından konuşuluyor.

Modern İbranice, Kutsal İbranice’den farklıdır, ancak ikisi arasında doğrudan bağlantılar bulmak mümkün.

Sanskritçe

Sanskritçe, antik çağda dinden doğan başka bir dil. Hinduizmin kutsal metinlerinin yanı sıra Budizm ve Jainizmin tarihi metinlerinin de dilidir. Hindu metinleri M.Ö. 1.200 civarına uzanıyor, bu da dilin 3.000 yıldan daha eski bir tarihe sahip olduğu anlamına geliyor.

Bugün hala bir şekilde konuşulmaya devam ediyor. Genellikle de Hindu rahipleri tarafından dini törenler sırasında… Tahminlere göre, Hintlilerin yalnızca %1’den azı bu dili konuşabiliyor.

Ancak bu dilin etkisi günümüzde hala sürüyor. Sanskritçe, Hint-Avrupa dilleri olarak bilinen geniş bir dil ailesine ait. Bu da İngilizce, Fransızca, Portekizce, İspanyolca, Rusça ve Avrupa’da yaygın olarak konuşulan birçok dil ile bağlantılı olduğu anlamına geliyor.

Tamilce

Etkileyici bir şekilde, yaklaşık 80 milyon kişi Tamilceyi günlük hayatta kullanmaya devam ediyor. En eski Tamil edebiyatı olan Tolkāppiyam’ın M.Ö. 300’e dayandığı düşünülüyor. Tamilce, Sri Lanka ve Hindistan’ın güney eyaletlerinde halen yaygın durumda.

Yunanca

Yunanca şu ya da bu şekilde en az M.Ö. 1300 yılından beri kullanılmakta.. Klasik formu, bugün Yunanistan’da konuşulan dilden önemli ölçüde farklı. Ancak akıcı konuşanların çoğu geçmişte konuşulan Helenistik veya Koini Yunancasını anlayabilir.

Bununla birlikte, Sokrates gibilerin konuştuğu en eski formlardan biri olan Attika lehçesi gibi formlar, günümüzdeki versiyonundan çok uzak.

Arapça

Arapça dünya tarihinde son derece önemli bir role sahip. Arapça’nın erken formları M.Ö. sekizinci yüzyıla kadar uzanır. Ancak dil, özellikle M.S üçüncü ve altıncı yüzyıllar arasında önemli değişikliklere uğradı.

Arapça, ilk olarak Arabistan Yarımadası’nın kuzeybatısında ortaya çıktı. İbranice ve Aramice gibi Sami dil ailesinin bir üyesi. Günümüzde tahminen 371 milyon kişinin ana dili olduğun tahmin ediliyor. Ayrıca pek çok kişi, İslam’daki önemi nedeniyle ikinci dil olarak konuşmakta.

Çince

Çince çok geniş bir lehçeye sahip. Fakat Çin’deki insanların çoğu modern standartlaştırılmış bir formu olan Mandarin Çincesini konuşuyor. Yue (Kantonca), Xiang (Hunan), Min, Gan, Wu ve Kejia gibi bölgesel olarak kullanılan birçok lehçesi var.

En eski bilinen Çince yazıtlar, M.Ö. 1123 tarihli kaplumbağa kabuklarında keşfedildi. Bu da yazılı dilin 3.000 yıldan daha eski bir süredir var olduğunu kanıtlıyor. O zamandan beri önemli ölçüde çeşitlenmiş ve gelişmiş olsa da bu eski dil sisteminin etkisi günümüzde hala görülebiliyor.

Latince

Latince, büyük tarihi öneme sahip başka bir dil. Bu italik dil, M.Ö. 750 ila 100 arasında Eski Latinceye evrildi ve en son MS 450’ye kadar kullanılan Klasik Latince halini aldı. MS altıncı ila dokuzuncu yüzyıllarda ise İtalyanca, İspanyolca, Portekizce ve Fransızca gibi modern dillere dönüştü.

Latince artık ana dil olarak konuşulmamasına rağmen, antik metinlere olan yoğun ilgi ve Latin Avrupa kültüründeki yaygın etkisi sayesinde ölü bir dil olmaktan kurtulmayı başardı.

Baskça

Baskça, Batı Avrupa’da yaşayan en eski dil olarak kabul edilir. Fransa ve İspanya sınırları arasındaki Pirene dağlarında yer alan özerk bir topluluk olan Bask Bölgesi’nde, halen yaklaşık 700.000 kişi bu dili konuşuyor.

Baskça’nın ne kadar eskiye dayandığı hala bir sır, çünkü diğer hiçbir dille ilişkisi bulunmuyor. Bu durum, onu dilbilimciler için daha da ilgi çekici hale getiriyor. Çünkü Avrupa, Hint-Avrupa dilleriyle dolup taşmadan önce hayatta kalan nadir dillerden birisi de bu.

Kaynak: Chip