Zamanın Tersine Çevrilebileceği İlk Kez Kanıtlandı
TikTok’un çocuklara etkisi düşündüğünüzden fazla!
TikTok, çocuk içerikleri yüzünden ABD’de davalık oldu. Bazı eyaletler, sosyal medya platformunun yanıltıcı olduğunu söylüyor.
Xiaomi Mix Flip’te uydu desteği olacağı kesinleşti
Xiaomi’nin yeni katlanabilir telefonu Mix Flip, uydu bağlantı desteği ile sertifika aldı, bu özellikle kullanıcılara daha geniş kapsama alanı ve güvenilir bağlantı sunuyor.
Tecno Phantom V2 Fold, Geekbench’te önemli özellikleriyle ortaya çıktı
Tecno’nun katlanabilir akıllı telefonu Phantom V2 Fold, Geekbench testinde görülen anahtar özellikleriyle dikkat çekiyor, katlanabilir telefon pazarında yeni bir oyuncu olarak yerini alıyor.
Snapdragon 8 Gen 3, Exynos 2400’ü geride bıraktı
Snapdragon’ın yeni 8 Gen 3 işlemcisi, Galaxy S24 serisindeki erken benchmark testlerinde Exynos 2400 modelini geride bırakarak, performans konusunda yeni standartlar belirliyor.
Zamanda yolculuk pek çoğumuzun en büyük hayali olmaya devam etse de bu konuda pek de somut bir başarıya ulaşamadık. Peki, zamanı tersine çevirmek ne kadar mümkün? En azından doğrusal zamanda buna yönelik ilk başarı sağlandı.
Bilim insanları, elektromanyetik sinyallerde ‘zamansal yansımayı’ gözlemlemeyi başardı. Diğer bir deyişle sinyal, bir filmi geri sarmışçasına doğrusal zamanda geçmişe doğru yolculuk etti.
Öncelikle zamansal yansımanın ne olduğunu öğrenelim:
Şu anda bir ayna karşısına geçtiğimizde aynada gördüğünüz yansıma, aslında ‘mekansal yansıma’ olarak tanımlanan bir olayın sonucu ve görüntümüz ters şekilde yansısa da aynanın içindeki zaman doğrusal olarak akmaya devam ediyor. Aynı şekilde Rocky olup dağ tepesine çıkarak ‘ADRIAN’ diye bağırdığınızda duyduğunuz yankı, yine ‘ADRIAN’ oluyor.
Fakat zamansal yansımada durum çok daha farklı. 60 yıl önce ortaya atılan ve bugüne kadar yalnızca bir varsayım olarak kalan bu olay, basitçe betimlemek gerekirse ‘ADRIAN’ sinyalinin zamansal yansıması ‘NAIRDA’ olarak geri dönmesine yol açıyor.
Bu zamansal yansıma nasıl gözlemlendi?
Zamansal yansıma, mekânsal yansımanın aksine bir şeye çarpma sonucunda meydana gelmiyor. Bunun yerine, sinyalin bulunduğu ortamın özelliklerinin bir anda değişmesiyle mümkün oluyor. Sinyalin bir bölümü, yukarıdaki görselde kırmızı renkli bölümde gördüğümüz gibi bugünden geçmişe akıyor.
Bilim insanları, zamansal yansımanın mümkün olmasını sağlayacak ortam değişimi içinse doğada bulunmayan özelliklere sahip ‘metamalzemelerden’ faydalandı.
‘Metamalzeme’ nedir?
Metamalzemeler, plastik ve metal gibi malzemelerle oluşturulan mikroskobik boyutlardaki yapıların, tekrarlanan kalıplar olarak birleştirilmesiyle oluşturuluyor. Bu malzemeler sayesinde ışık ve sesin de doğada görülmeyen etkileşimlerini gözlemlemek mümkün oluyor.
Metamalzeme ile yapılan çalışmanın ilerleyişi:
Aynı görsele geri dönelim. Görselde mavi renkte gördüğümüz sinyal orijinal sinyal iken kırmızı renkler tersine akan sinyalleri temsil ediyor. Yeşil renkli kontrol sinyali, 6 metrelik metamateryal üzerindeki anahtarları aktifleştirmek için kullanılıyor.
Anahtarların kapanmasıyla birlikte ortamda direnç değişimi sağlanıyor ve böylece ortam değişikliği şartı karşılanıyor. Mavi renkteki sinyal, kırmızı renklerle gösterildiği şekilde doğrusal zamanda tersine çevriliyor.
Bu tarihi başarı, bize ne sunacak?
Başarı, tüm dünya zamanını bir aynaya yansıtmışçasına görmemizi sağlamayacak. Fakat bilim insanlarına göre küçük boyutta, düşük enerjili ve sinyal dalgaları ile çalışan bilgisayarların ve yeni kablosuz iletişim yollarının gelişmesinin önünü açacak.
Araştırmaya bu bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Webtekno
