Zeka hep bireyin kendisi ile ilgili olarak algılanmıştır. Zeka ve başarı arasındaki ilişki ise bireyin kendi çabasına bağlanmıştır. Özellikle 10.000 saat kuralından sonra en yaygın inanış “ne kadar çok çalışırsan o kadar başarılı olursun” anlayışına dönüşmüştür. Peki ya öyle değilse?
Psikolog Alison Miller ve diğer birçok araştırmacının, üniversite öğrencileri üzerinde yaptıkları çalışmalardaki bulguları, yaygın inanışın zekanın çaba, sabır ve çok çalışmayla geliştirilebileceği olmuştu. Daha sonra yapılan araştırmalarda ise bu faktörler kişide olsa dahi bazı kişilerin başarılı olamayabileceğiydi. Etkileyen faktörlerden bazıları aile tutumları, kardeş sayısı, ailenin sosyo-ekonomik durumuydu.
Zeki olup çalışmadıkları söylenen çocukların zekasını kim ölçüyor?
Bilim dünyası uzun yıllar zekanın tam olarak ne olduğu üzerinde çalışmalar yaptı. Analitik zeka, duygusal zeka, çoklu zeka kuramları gibi sayısız kuram ortaya atıldı ve zeka nesnel bir şekilde ölçülmeye çalışıldı. Günümüzde ise çocuklar için yalnızca uzmanlar tarafından uygulanabilen geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış olan WISC-R zeka testi gibi testler kullanılıyor. Aynı testin yetişkinler için olan versiyonu ise Wechsler Zeka testidir.
Geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmış olan birçok test bulunmakla birlikte piyasada genelde kısa ve birkaç sorudan oluşan, üzerinde hiçbir araştırma yapılmamış, neyi ne kadar ölçtüğü belli olmayan testler çok fazla. Zeka testi yaptırılırken buna özellikle dikkat edilmelidir.
Zeki olduğunuz halde başarılı bir hayatınız olmadıysa aşağıdakilerden kaynaklanıyor olabilir:
1. Belki de doğru yerde doğru zamanda olmanız gereken kişilerle beraber olamamışsınızdır.
Yapılan araştırmalarda kişinin kendi zekası ve bireysel çabası ne kadar önemli olsa da bazen doğru yerde doğru insanlarla beraber olmak gerekiyor. Bill Gates’in Paul Allen ile beraber olup daha lise yıllarındayken birçok üniversitenin bile erişiminin olmadığı bilgisayarlar kullanabilmesi gibi.
2. Bilinçli bir aile, başarınıza başarı katabilir.
Yapılan araştırmalarda yüksek öğrenim görmüş olan ebeveynlerin çocuklarının okul başarılarının daha yüksek olduğu görülmüş. Bu aileler daha bilinçli oluyor ve çocuklarına gereken yatırımı yapıyor. Bunun sonucunda çocuk önüne çıkan engelleri nasıl aşabileceğini, hakkını nasıl arayabileceğini daha çok küçük yaşlarda öğrendiği için aksilikler ile karşılaştığında bunalıma girip vazgeçmek yerine sorunlarını nasıl aşabileceğini düşünüyor.
3. Coğrafya kader değil ama ailenizin sosyo ekonomik durumu öyle olabilir.
Yapılan araştırmalarda sosyo-ekonomik durumu iyi olan ve çocuğunun eğitimine destek olan ailelerin çocukları ileride daha başarılı oluyor. Sosyo ekonomik durumu daha düşük olan ailelerde ailenin eğitim için ayırdığı bütçe daha kısıtlı oluyor. Ailelerin çocukların eğitimi için ayırdıkları zaman da kısıtlı oluyor ve yeterince ilgilenemiyorlar.
Bu ailelerde çocuklar daha çok küçük yaşlardan itibaren evin ekonomisine katkı yapmaları gerektiği şeklinde eğitiliyorlar. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki gibi daha fiziksel ihtiyaçları karşılanmayan çocuklarda güçlü bir kişilik gelişimi yaşanmaz, çocuklar duygusal açıdan zayıf kalırlar. Bunun sonucunda da zeka ne kadar yüksek olursa olsun intihar girişimleri, vazgeçişler, psikolojik bunalımlar görülebiliyor.
4. Kardeşleriniz -oyuncaklarınızı aldığı yetmediği gibi- belki de başarınızı da aldı.
Yapılan araştırmaların bir kısmına göre, öğrencilerin kardeş sayısı arttıkça başarı düzeyi düşüyor. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte ekonomik gelirin eğitime ayrılan payının tekrar bölünmesinden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Bu noktada babanın eğitim düzeyi yüksekse çocuğun başarısı bütün imkansızlıklara rağmen artış gösteriyor.
Not: Bu yazıda başarılı bir kariyer yapamamanızın olası nedenleri araştırma sonuçlarına göre derlenmiştir. Amaç, size engel olmuş olabilecek insanları suçlamak değil sizin cevapsız kalan bazı sorularınıza cevap bulmaktır.
Kaynaklar: Dergipark, APA, Eğitim ve Bilim (TED), Outliers-Malcolm Gladwell
Kaynak: Webtekno